En Sıcak Konular

Toptan: Devletin zirvesinde küslük olmaz

2 Temmuz 2009 10:09 tsi
TBMM Başkanı Toptan, devletin zirvesinde bir gerilimin olabileceğine kesinlikle inanmadığını belirterek, ''Çünkü devletin zirvesinde herkes sorumluluğunun idraki içerisindedir" dedi ve ekledi.

Toptan, "Devleti yönetenlerin birbirine küs ve dargın olması düşünülemez'' dedi.

Toptan, Kanal A Televizyonunda canlı yayınlanan ''Görüş farkı'' programında gazeteci Ömer Şahin'e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toptan, sözlerine, Meclis Binası ve bahçesi hakkında açıklamalarda bulunarak başladı.

Parlamento Binasının Avrupa'daki çok az ülkede olduğunu belirten Toptan, bina hakkında bilgi verdi.

''Ana binadan iki tarafa kol çıkmış. Bu, Parlamentonun milleti kucaklamasının simgesi'' diyen Toptan, Meclisteki Türk Bayrağı'nın, bağımsızlık ve millet egemenliğinin simgesi olduğu için, belli günler de dahil, hiç bir günde yarıya inmediğini söyledi.  

TBMM'de gece yarısı kabul edilen bir yasayla, ''sivillere askeri mahkeme yolunun kapatıldığı, askerlere de sivil yargılama yolunun açıldığı'' anımsatılarak, ''Bir yasanın gece ya da gündüz çıkması arasında bir fark mı?'' sorusu yöneltilen Toptan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı olduğu dönemde, tasarı ya da teklifleri görüşürken, bütün ilgili tarafları çağırıp dinlediklerini söyledi.

-''İYİCE TARTIŞILIP, PAYLAŞILABİLSEYDİ SORUN ÇIKMAZDI''

Köksal Toptan, böyle olduğu için de kabul ettikleri tasarı ve tekliflere kimsenin itirazının olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Burada da iyice tartışılabilip, paylaşılabilseydi sorun çıkmazdı. Keşke bu tartışılan konu, daha önceki saatlerde ya da komisyonda tartışılabilseydi. Böyle bir sorunla karşı karşıya gelmeyecektik... İçeriğine baktığınız zaman; kaygı duyacak, endişe edecek, Türkiye'nin demokratik gelişimi bakımından 'niye bu yapıldı' denebilecek, uygulamada kurumlarımızı sıkıntıya sokabilecek çok önemli bir değişiklik yapılmadı.

Sayın Cumhurbaşkanının bir inceleme süresi var, yasalaşırsa Anayasa Mahkemesi denetimi var. Çok fazla, bu tür noktalara odaklaşıp birbirimizi hırpalamamız lazım diye düşünüyorum.''

-TÜRKİYE DEMOKRASİSİ-

''Bu bölgenin en güçlü ve kudretli ülkesiyiz. Bunun nedeni Türkiye demokrasisidir'' diyen Toptan, Türkiye'nin yasa bakımından çok önemli reformlar gerçekleştirdiğini bildirdi.

Köksal Toptan, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması yolunu açan yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olup olmadığının sorulması üzerine, ''Onu bilemem, oraya intikal ederse, onu Haşim Kılıç ve arkadaşları tayin edecek'' dedi.

''Bu düzenleme ile Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının korunaksız hale geldiği'' yolunda yorumlar yapıldığının anımsatılması üzerine Toptan, şunları kaydetti:

''Endişe varsa, o endişeleri giderecek bir tartışmanın yapılmasında yarar var. Toplumumuzda, sadece odacıların ve çaycıların dokunulmazlığı yok, herkesin dokunulmazlığı var. Herkesin dokunulmazlığının olduğu bir yerde, TSK gibi çok önemli, günlük siyasetin ve tartışmaların dışında tutulması gereken bir kurumla ilgili hassasiyetlere dikkat etmemiz lazım.

Allah korusun, Genelkurmay Başkanı gidip bir adamı öldürse, o yargılanmaz diye bir şey söz konusu olamaz. Böyle bir şeyle Türkiye karşılaşmadı, bundan sonra da karşılaşmaz.''

-DEVLETİN ZİRVESİ-

Köksal Toptan, devletin zirvesinde bir gerilimin olabileceğine kesinlikle inanmadığını söyledi.

''Çünkü devletin zirvesinde herkes sorumluluğunun idraki içerisindedir'' diyen Toptan, devleti yönetenlerin birbirine küs ve dargın olmasının düşünülemeyeceğini bildirdi.

Toptan, ''Milli Güvenlik Kurulu bildirisi sizi tatmin etti mi?'' sorusu üzerine, bu konunun tartışma konusu yapılamayacağını belirtti.

Köksal Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sivil toplum örgütleri, basın, kurumlar, Parlamento, siyasi partiler belli konularda çok sert tartışmalar yapıyorlar. 'Darbe geliyor, muhtıra deniyor.' Bir şeyler söyleniyor. Bunlar, bana göre bizi, özlemini çektiğimiz demokratik olgunluğa yaklaştıran tartışmalardır. Gerilim olarak nitelendirilen bu tartışmalardan böyle bir sonuç çıkarıyorum. Bütün toplumlarda uç ve keskin görüşler vardır. Bu görüşler toplumun çoğunluğunu teşkil etmediği zaman zaten bir sorun yok. Onlar o toplumun renkleri oluyorlar. Darbe düşünebilir, faşizan, komünizan bir düşüncenin sahibi olunabilir. Ama bunlar eyleme dönüşmediği müddetçe suç teşkil etmez. Herkes istediği şekilde düşünebilir. Darbeyi düşünmek düşünce özgürlüğü içerisinde ama, düşünce eyleme dönüştüğü zaman ne olur? O zaman devletin kurumları gerekeni yapar.  

Telaş etmeden, çok olayları abartmadan bu uç düşüncelerin varlığına inanmamız, ama eyleme dönüşmesi halinde de bu devletin o eylemi önleyecek güçlerinin, silahlarının olduğunu da bilmemiz lazım. Bizim; mahkemelerimiz, savcılarımız, polisimiz, askerimiz var.''

-''DARBE RİSKİ YOK''-

TBMM Başkanı Toptan, ''Bir darbe riski var mı?'' sorusunu yanıtlarken, ''Yok. Bütün tartışmalara baktığımız zaman, herkes birtakım eleştiriler yapıyor. Ama ondan sonra herkes gelip bir noktada duruyor, o durduğu nokta, demokrasidir'' diye konuştu.

Darbe mağduru bir siyasetçi olduğu anımsatılarak, ''Darbecilerin yargılanması'' ile ilgili soru sorulan Toptan, 27 Mayıs 1960 ihtilalinde lise öğrencisi olduğunu belirterek, o ihtilalde ailesinin çok sıkıntı çektiğini söyledi. Köksal Toptan, 12 Eylül Anayasasının kabul edilmemesi için çok çabaladıklarını ifade ederek, ''1982 Anayasasını kabul etmeseydik, o zaman, ciddi şekilde demokrasiye geçmiş olabilecektik'' dedi.

Köksal Toptan, başka bir soru üzerine, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılması halinde kimsenin yargılanmayacağını ifade etti.

''İrtica eylem planının'' altında imzası olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek'in dün tutuklandıktan sonra bugün tahliye edilmesinin yargıya karşı güven zedelenmesi yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine Toptan, yargıya güvenmek gerektiğini söyledi.

Köksal Toptan, ''Hakimler ve savcılar da bu memleketin çocukları. Onları biraz rahat bıraksak sanırım iyi olur. Yargının iyi işlediğini, yargının yerine başka bir kurum koyamayacağımızı düşünüp, demokrasiye sahip çıkmamız, kurumlara güvenmemiz, kurumların da birbirine güvenmesi lazım'' diye konuştu.

-''BU İŞİN SONUCUNU BEKLİYORUM''-

''İrtica eylem planı, belge midir, yoksa kağıt parçası mıdır?'' sorusunu da yanıtlayan Toptan, ''Ben işin sonucunu bekliyorum. Belgeyse Türkiye'nin geleceği açısından bir endişem olmaz ama üzülürüm. Bu belge doğru değilse, o zaman belki daha çok üzülürüm. Çünkü sahte ise kağıt parçası ise o zaman bunu ortaya koyanların kötü niyeti var demektir. Kurumlararası çatışmayı sağlamak gibi bir hedefleri var demektir. O daha kötü. Devlet, eninde sonunda bu işin doğrusunu ortaya çıkaracaktır'' şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Toptan, ''Türkiye'de irtica tehdidi olup olmadığının sorulması üzerine, toplumun yüzde 10'luk marjinal bir kesiminin olabileceğini, bunların arasında da irticayı isteyenlerin olabileceğini kaydetti. 

''Ülkedeki bir çok kişi bu konuştuğumuz suçlarla ilgili olarak cezaevinde yatıyor'' diyen Toptan, batıda, aykırı düşüncelerin tartışılması için insanların teşvik edildiğini, yabancı devletlerin buna kaynak ayırdığını bildirdi.

''SIFIRDAN YENİDEN BİR ANAYASA YAPMA HAYALİM VAR''

TBMM Başkanı Köksal Toptan, sıfırdan, yeniden bir Anayasa yapma hayali olduğunu belirterek, ''Bunun için bir yasa çıkarmamız ve bu yasayla da Anayasa yapımcısı bir Meclis kurmamız lazım. 150 kişilik bir Meclis düşünülebilir. Bu meclise de '2 yıl içinde bir Anayasa yap' denir'' dedi.

''Ergenekon terör örgütüne ETÖ diyor musunuz?'' sorusu üzerine Toptan, ''O zaman savcılara, mahkemelere lüzum yok. Burada ilamı keselim, altına mührü basalım. TBMM olarak 'mahkumiyet ya da beraat kararı verdik' diyelim. O ibareyi kullanmıyorum, kimse de kullanamaz'' dedi.

Köksal Toptan, Ergenekon isminin kutsal olduğunu belirterek, bu ismi savcılar ya da mahkemelerin vermediğini, birisinin söylediğini kaydetti. Toptan, davanın sonucunun herkesçe merak edildiğini ve bu sürecin de çok fazla tartışılmaması gerektiğini bildirdi.

''Geçmiş yıllarda devlet içerisinde böyle bir yapılanmayı sezip sezmediği'' sorulan Toptan, ülke gündeminde bu konudaki şikayetlerin hep var olduğunu söyledi. Köksal Toptan, ''Bugünkü gelişmeler, o geçmiş tartışmalarla ne kadar bağlantılı... Bu konuda tespit yapmak için erken. Ama geçmişteki birtakım olayların da bu vesileyle aydınlanabileceği ümidini taşıyorum'' diye konuştu.

-MECLİS BAŞKANLIĞI ADAYLIĞI-

TBMM Başkanı Toptan, Ağustos ayında, Meclis Başkanlığına aday olup olmayacağının sorulması üzerine, şunları kaydetti:

''Ben geçen sefer aday gösterildim. TBMM Başkanlığı benim ve ailem için olağanüstü gurur verici bir şey. Genç Türk devletinin, 1. başkanlığını Atatürk'ün yaptığı 23. Meclis Başkanıyım. Bu her kula nasip olmaz. Bana güvenenlere ve beni bu göreve layık görenlere müteşekkirim. Bana muhalefet partileri de oy verdi, 450 oyla seçildim. Ben, bir partinin mensubuyum, AK Parti'nin milletvekiliyim. O nedenle, bundan sonraki süreç, AK Parti'nin sayın genel başkanı ve yöneticileriyle görüşerek tayin edilecek. Orada nasıl bir sonuca varılırsa, ben de ona göre hareket ederim.''

Toptan, yeniden Meclis Başkanlığı için aday gösterilmemesi halinde kırgınlık duymayacağını söyledi.

Sıfırdan, yeniden bir Anayasa yapma hayali olduğunu belirten Toptan, ''Bunun için bir yasa çıkarmamız ve bu yasayla da Anayasa yapımcısı bir Meclis kurmamız lazım. 150 kişilik bir Meclis düşünülebilir. Bunun 100'ü seçimle gelebilir. Diğerleri, çeşitli sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarının temsilcisi olarak gelir ve '2 yıl içinde bir Anayasa yap' denir. Türkiye'ye böyle bir modern Anayasa yakışır diye düşünüyorum'' dedi.

Köksal Toptan, milletvekillerinin kira gibi bazı giderlerinin karşılanabileceğini söyledi. Milletvekili odalarının çok küçük olduğunu belirten Toptan, vekillerin büyük odalara sahip olacağı 2 proje üzerinde çalışıldığını kaydetti.

-''AĞZINDAN KELİMELER ÖYLE BİR ÇIKIYOR Kİ...''-

''Meclisin en aktif ismi Kamer Genç'in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz, tavrından rahatsız mısınız?''  sorusunu yanıtlayan Toptan, Genç'in Tunceli'nin sorunlarını dile getirmesinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

TBMM Başkanı Toptan, Genç'in konuşmalarındaki sözlerinin tahrik edici ve incitici olduğunu ifade ederek, ''Ağzından kelimeler öyle bir tarzda çıkıyor ki o kürsüye yakışmıyor. Bu üslubunu terk ederse, Mecliste ve kamuoyunda daha çok sempati toplayacaktır'' diye konuştu.

-''SEN DÜNYADA NE OLMUŞSA BİLİYORSUN''-

ABD Başkanı Barack Obama ile TBMM'de yaptığı görüşmeden bahseden Toptan, Obama'nın kendisine, ''Kaç yıldır Parlamentodasınız?'' diye sorduğunu söyledi. 7 dönemdir Parlamentoda olduğunu söylemesi üzerine Obama'nın kendisine, ''O zaman sen dünyada ve Türkiye'de ne olmuşsa hepsini biliyorsun'' dediğini ifade eden Köksal Toptan, Obama'nın çok sempatik bir kişi olduğunu kaydetti.

Meclis kürsüsünün çok sert ve haşin kullanıldığını belirten Toptan, eleştirilerin bazen espriyle karışık da söylenebileceğini bildirdi.

TBMM Başkanı Toptan, Mengen'de küçük bir kıza söylediği, ''Bu ülke hanım Başbakan'dan çok çekti, sen onun gibi olma'' sözlerine de açıklık getirdi.

Kızın, ''Ben başbakan olacağım'' dediğini anımsatan Toptan, ''Dozu mu kaçtı bilmiyorum ama, kesinlikle şaka olarak, latife olsun diye... Orada ben biraz kendimi söyledim. Kongrede çıktık, bizi yendi. Aklıma o anda onlar gelerek söyledim. Ama bir çok köşe yazarı, arkadaşımız, dostumuz bana söylemediğini bırakmadı. Sayın Çiller, o sözü söylerken onu incitmek için söylemeyeceğimi sanırım bilir'' diye konuştu.

Köksal Toptan, başka bir soru üzerine, AK Parti'nin ve MHP'nin merkezin sağındaki partiler olduğunu söyleyerek, siyasette bugün çok ciddi bir boşluk olmadığını ifade etti. Toptan, eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in kendisi üzerinde hakkı olan birisi olduğunu ifade etti.

TBMM'de görüştüğü futbol kulüplerinin başkanlarına, gelecek dönemde statlarda sigara içilmemesi konusunda uyarılarda bulunduğunu belirten Toptan, sigara yasağına Meclis'te yüzde 100 uyulduğunu söyledi.

aa



Bu haber 677 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,800 µs