30 Haziran Salı: Soluklar tutuldu, ve...

1 Temmuz 2009 14:54 tsi
30 Haziran tarihi uzun süre hafızalarda canlılığını koruyacak, yorumların gözdesi olacak bir tarih. Bazıları bu tarihi ‘bin yıl sürecek’ bir sürecin başlangıcı olarak hayal ettiklerini gizlemiyorlardı. Gerçek şu ki, ‘tarih yazan’ g

Bazı çevreler, 30 Haziran 2009 tarihine, olduğundan “farklı” bir anlam yüklemişler ve daha da ileri giderek “28 Şubat” benzetmesi yapanlar dahi olmuştu.

30 Haziran 2009 Salı tarihi, sıcak gündemi nedeniyle zaten önemli bir toplantıya sahiplik edecekti. MGK toplantısı, Genelkurmay Başkanı org. İlker Başbuğ’un geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında işaret ettiği bir toplantı olması nedeniyle, “heyecanla” beklenen bir toplantı idi.

Hatırlanacağı gibi Başbuğ, gazetecilerin bazı soruları üzerine görüşlerini “ilgili zeminlerde” ifade ettiklerini vurgulamış, basın önünde polemiğe yol açacak sözler sarf etmekten kaçınmıştı.

Dünkü MGK toplantısının önemini daha da artıran bir başka gelişme ise, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların, içlerinde Dursun Çiçek’in de bulunduğu 9 subayın ifadesini alacak olmalarıydı.

Nitekim bu subaylardan 8’i, 4’ü hakkında “yurtdışına çıkış yasağı” kararı verilerek serbest bırakıldı.

“Belge” olayının kahramanı Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek ise tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi’ne konuldu.

Dursun Çiçek’in tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildiği haberi geldiğinde MGK toplantısı devam ediyordu. Belli ki toplantının uzun sürmesinde bu gelişmenin de büyük payı olmuştu.

Yaklaşık 8 saat süren MGK toplantısının ardından yapılan açıklamada “kurumlar arası uyum vurgusu” vardı. ("Devletimizin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınlara ilişkin tepki ve düşünceler dile getirilmiş, bu tür faaliyetlerin ülkemize bir fayda sağlamayacağı teyit edilmiştir.)

Bu söylem, siyasi yorumcular tarafından genellikle “asker ve sivil kanat arasında mutabakat” olarak değerlendiriliyor. Bu yoruma bağlı olarak “fatura yine medyaya çıkarıldı” şeklinde görüşler iler sürenler de var.

MGK toplantısının akıllarda kalan bir başka özelliği ise, toplantının tamamlanmasının ardından, bir mini “zirve” düzenlenmesi ve askere sivil yargı yolunu açan son düzenlemeyle ilgili görüş alışverişinde bulunulmasıydı. MGK bildirisi açıklandıktan sonra yapılan “mini zirve”ye, Cumhurbaşkanı Gül’ün başkanlığında Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Başbakan Yardımcısı Çiçek ve Adalet Bakanı Ergin katıldılar.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu’nun ilk defa katıldığı MGK ile ilgili net vurgular içeren yorumlar yapabilmek için henüz çok erken.

Fakat dünkü “tarihi” toplantıya kimlerin ne tür “anlamlar” yüklediklerini, ne tür “beklentiler” içerisinde olduklarını da bir kenara not etmek gerekiyor.

Bu noktada CHP lideri Deniz Baykal’ın, askere sivil yargı yolunu açan yasal düzenlemeyle ilgili olarak “asker Cumhurbaşkanını birkaç saatte ikna eder” yolundaki açıklamasına dikkat çekmek isteriz.

Bu cümlede ifade edilen görüş, düpedüz “tehdit ve şantaj” içeriklidir. Baykal bir siyasi partinin, üstelik ana muhalefet partisinin lideridir ve içerisinden geçtiğimiz “kritik” dönemle ilgili olarak eski zamanların özlemiyle yanıp tutuştuğunu belli eden tutumlar sergilemektedir.

Gelecekte demokrasi tarihimiz açısından bu yılların önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Ve Türkiye’nin gerçek manada “normalleşmesine” katkı sunanlar ile adeta “gerginlik sürsün” çaba ve arayışı içerisinde olanlar, bu tarih içerisinde yerlerini alacaklardır…

Dün “solukların tutulduğu” bir gündü; ama sanırız bazılarının solukları kesildi…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 927 defa okundu.