En Sıcak Konular

Baykal'dan Başbakana ağır suçlama

30 Haziran 2009 14:03 tsi
Baykal'dan Başbakana ağır suçlama Deniz Baykal, parti grubunda emekliye zam istedi. Büyüme rakamlarına değinen Baykal, yeni TCK'da askerlerin sivil mahkemede yargılanması kanunu için de 'dil oyunu yaptılar' dedi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün açıklanan büyüme hızı rakamlarının ''ülkedeki ekonomik durumla ilgili acı gerçeği ortaya koyduğunu'' savunarak, ''Türkiye'nin 2009 yılının ilk üç ayındaki küçülme oranı, daralma oranı, tarihi bir rekor düzeyindedir'' dedi.

Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin bir paradoksun, çelişkinin içinde olduğunu öne süren Baykal, toplumun temel ilgi konularının ekonomik sorunlar olmasına karşın, siyasetin bu konulardan tamamen koptuğunu ileri sürdü. Baykal, ''Siyasetin, yapay bir düzlemde, sahte tartışmalar, belgeler, suçlamalarla gerçeklerden tamamen kopmuş bir noktaya sürüklendiğinin görüldüğünü'' ifade etti.

Konuşmasında Emekliler Günü'nü de kutlayan Baykal, bugünün toplumun kadir bilirliğinin, emeği takdir edişinin ve geleceğe yönelik umudunun bir arada değerlendirileceği bir gün olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ekonomik açıdan büyük güçlükler içinde olduğunu kaydeden Baykal, emeklilerin bunu en yakından hisseden kesimlerin başında geldiğini anlattı. İşsizlikte yaşanan artış nedeniyle emeklilerin yetersiz olan mütevazı aylıklarının bir çok ailenin tek gelir kaynağı haline geldiğini ifade eden Baykal, Hükümetin emeklilerin içinde bulunduğu sıkıntıların giderilmesi için gerekli önlemleri bir an önce almasını istedi.

Emekli aylıklarının kabul edilebilir düzeye çıkarılmasının toplumun huzuru ve geleceğe olan güveni açısından büyük önem taşıdığını bildiren Baykal, emeklilerin alacaklarının derhal ödenmesinin, bu kesimin sosyal açıdan daha rahat bir yaşama kovuşturulması için harekete geçilmesinin gerekliliğini vurguladı.

''2001 YILINDA YAŞANAN DARALMADAN DAHA YÜKSEK''

Baykal, bugün açıklanan büyüme hızı rakamlarının Türkiye'nin ekonomik durumuyla ilgili acı gerçeği ortaya koyduğunu savundu. ''Türkiye'nin 2009 yılının ilk üç ayındaki küçülme oranı, daralma oranı, tarihi bir rekor düzeyindedir'' diyen Baykal, ülkede kalkınma, büyüme konusunun artık gündemden düştüğünü, bunun kaygı verici bir manzara olduğunu söyledi. Baykal, ''Bu küçülme oranı çok yüksek bir orandır. Bu oran, 2001 yılında yaşanan daralmadan daha yüksektir. Yani Türkiye'nin yaşadığı en büyük krizlerden biri olan 2001 yılıyla mukayese edildiği zaman bunun çok daha yüksek bir daralmayı ortaya koyduğuna tanık oluyoruz. Bir tarihi rekor konumundadır'' diye konuştu.

Diğer ülkelerdeki ekonomik rakamlardan da örnek veren Baykal, bu rakamların Türkiye'nin küresel krizden en fazla etkilenen ülkelerin başında geldiğini ortaya koyduğunu ifade etti. Baykal, büyüme oranının krizin etkilerini en iyi gösteren rakam olduğunu belirterek, ''(Türkiye bu krizden en az etkilendi) iddiasını ciddiye almanın imkanı var mı?'' diye sordu.

Baykal, gelinen noktada 3 yıl önceki milli gelir artış düzeyine düşüldüğünü görüşünü dile getirerek, krizin gelmekte olduğuna dair uyarılarını geçmişte çok kez yaptıklarını, ancak Hükümetin gerekli önlemleri almadığını ve yanlış bir büyüm politikası izlediğini kaydetti. Baykal, Hükümetin ''sadece yabancı sermayenin gelip Türkiye'yi kurtarmasından medet uman, bunun için bütün kapıları açan, içerdeki altyapıyı, sanayi kuruluşlarını başkalarına devretmeye hazır bir ekonomi anlayışı'' içinde hareket ettiğini ileri sürerek, gelinen noktada ciddi bir durum değerlendirmesine ihtiyaç olduğunu savundu.

''KAYIP YIL''

Dışarıdan sermaye gelişinin durduğunu, bunun da bütçe açığını yükselttiğini anlatan Baykal, yalnızca yabancı sermayeye dayandırılan bir ekonomi anlayışının yanlış olduğunu ifade etti.

Baykal, şunları söyledi:

''Eylül ayından itibaren Türk parasının değeri üzerinde, faiz oranları üzerinde ve kur üzerinde bu tablo çok ciddi ve olumsuz etkiler yapacaktır. Bütçe açığı vermekle iş orada bitmiyor. Bütçe açığı senin mali durumunu sarsmaya başlıyor. O mali durumunun sarsılmasını yabancı para girişiyle kapatamayınca bu durum daha ağır şekilde kendini hissettiriyor. Çıkış yolu açık; Türkiye'nin kaynaklarını daha geniş ölçüde seferber ederek, iç tasarrufları olabildiğince yukarı çekerek, el parasıyla değil, kendi kaynağıyla daha çok kalkınmaya kaynak ayırır hale gelmesidir. Türkiye bunu mutlaka gerçekleştirmek zorundadır. Bu kriz aslında vesile olmalıdır. Bugün geldiğimiz noktada, açıklanan rakamlar hepimizi izlenmekte olan politikanın yanlışları konusunda düşündürmelidir.''

2009 yılının ekonomik açıdan kayıp bir yıl olacağını savunun Baykal, ''Bu kayıp yılda Hükümet gayet rahattır. Krizin Türkiye'yi vurmadığı inancıdır. Bu inancını Başbakan artık geçmiş çalışma arkadaşlarına kabul ettirmekte sıkıntılarla karşılaşmaktadır. Eski Maliye Bakanı, krizin teğet geçtiği iddiasına, 'herhalde Başbakan'a teğet geçmiş olabilir. Ama ekonomiyi vurmuştur' diyerek, değerlendirmesini doğru şekilde yaptı. Tablo ciddi. Yılın yarısını tamamladık ama ekonomik program yok. Bu, Türkiye ile alay etmek, saygı göstermemek ve kimseyi umursamamaktır'' diye konuştu.

Belge Tartışması

Türkiye'de bir iktidar var ve 7 yıldır başta... istediği insanı Cumhurbaşkanı seçti. Meclis Başkanı onlardan...  7 yıldır bir iktidar var hala devlet geleneğini ortaya koyamamış en temel en yaşamsal konuları karara bağlamamış... Türkiye çok temel itilafların yaşandığı ülşke haline dönüşmüştür... Galiba böyle bir ikrtidarın var oluşundan beri dönüşmüştür... Bundan önce hiçbir iktidarda temel unsurlar üzerinde böyle bir yol izlenmedi... İktidara mevcut siyaset alanı yetmiyor... çevresini yıkıp kırarak mutlak hegemonya arayışı içinde... Sen sahte belgeyi  konuşacağına bak ekohnomiyi konu... Ortaya bir iddia atılıyor akıl dışı garip birl iddia. Genelkurmay'ın yazı üslubuna uymayan gerip bir metin hem AKP^'yi hem cemaati 4 sayfalık belgeyle bitirecek... Bakıyoruz Başbakan bunun üzerinden siyaset yapıyor... Biraz dikkatli olmak lazım... Bak bizimki hemen dalıyor... Biri belgeyi alıyor. Ertesi gün başbakanın ağzında ... Savcılık inceliyor... Geçerliliği yoktur diyor... Buna rağmen geçerli olmaması onu üzecejk bir şey gibi bunun doğru olduğunu kanıtlama gayreti içinde hala iddialarını sürdürme gayreti içerisine giriyor... İster istemez bu belge olayı olmaktan çıkıp ülkenin bir temel sorunu haline geliyor... Belge değildir demeye Başbakan'ın dili varmıyor... Bunu derken tabii dili varmıyor... Savcılığa değil o savcılığın parçası olan kuruma ithamı yaptığının farkında mı değil mi bilmiyor...

TCK'daki değişiklik

Eğer bu kompğlo ise, biraz da oradan bakmak lazım... Sivil yargı mercilerinin yıllardır oluşturdukları ictihat açık... Fotokopisi var aslı yok. Fotokopisi olan insan bu işin aslını ortaya çıkartır... Şimdi ortada bir komplo varsa onu kim yapıyor nerden yapıyor... Onları oraya kimler getirdi kimler taşıdı... Şimdi bu tartışmayı yaşıyorduk birdenbire yepyeni manzara ile karşı karşıya kaldık. TCK'da değişiklik yaptılar... Parlementonun tatile gireceği son günü son saatlerinde komisyonda gerçekleştirilmiş metinler üzerinden konuşmaya geçildi.  Önerge var bunlarda  da mutabakat sağlayalım dediler. Bunlardan biri sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasını önlemeye yönelik...  Bu düzenlemeye destek verdik. Bu bizim anlayışımız... Bu konu gereken yerlerle konuşulmuş. AB'nin bellli kararları var... Bir önerge daha var deniyor. O da bir dil düzenlemesini sağlamaya yönelik düzenleme ... Son saatler... Bir olup bittiyle meclisten bir önerge geiçiriliyor sabaha kıyamaet kopuyor... Anlaşılıyor ki dil düzenlemesi olarak geçirilen bir önergenin asker kişilerin askeri nnitelikli suçlarının da ağır cezalık olması halinde sivil mahkemelerde görülmesi öngören düzenkleme... bu düzenleme komisyonda tartışılmadı bilgi verilmedi... Bu konuda ilgili birimlere danışıldı mı? Bu düzenleme ile ilgili devlet kurumlarına bilgi vermeyeceksiniz... Bunu TBMM'de değerlendirme şansı tanımayacaksınız... Aniden birden önerge çıkacak. Meclis başkanı diyecek ki haberim yok. Komisyonun haberi yok... Bir tek kişinin konuşmasına tüzüksel olarak yok... Türkiye'de çok temel düzenlemeyi kimseye hissettirmeden değiştireceksiniz... Yanlış yönlendirerek bunu başarılı gibi sunulmasının anlamı yoktur... AKP'nin neler yaptığını biz çok iyi biliyoruz... 2003'te yaşadık. Gördük ki bu konuda vekiller sahte oy kullanmış...

Bunda bizim kabahatimiz de var... Meclisin tatile gireceği bellli olmuş, centilmenlik anlaşması yapılmış ama biz güvenip yanlış yapmışız... Tamam aldanmayalım da bu mecliste bir dürüstlük anlayışı olmayacak mı? Bunu komisyona gidip uzlaşma istemedik diye bunu yapmamalılar... bu CHP'yi aldatmak değil Türkiye'yi aldatmaktır. Çık açık açık söyle ama demiyor... Askeri yargıya giren davayı sivil yargıya değil özel yetkili mahkemeye devretmedir. Bu gizli gizli sonuç alma çabasıdır... Gizlice bu kendi işine yarayacak şekilde sonuç alma çabasıdır... Türkiye'de askeri yargı var... Anayasal Hukuk çerçevesinde var ama onu işler hale getirmelidir...

Askerlerin askeri mahallerde askerlerle birlikte askeri nitelikte suçlarının bir kısmını elinden almaktır... Siz bu şekilde bağımsız yargıyı sağlayamazsınız... Geçenlerde bir hakim açıkladı... Özel yetkili bir DGM idi. Şimdi adı değişti. Hakimin biri üzerimde kurumsal baskı var dedi. acaba o kurumsal baskı bundan sonra o mahkemelerde işlemeyecek mi? O baskı sadece o hakime mi yapıldı. Eğerkurumsal baskı üzerine geliyorsa başka bazı hakimlere gelemez mi?

Siz mevcut uygulamayla yetinmiyor şu an uygulanan davayı da kapsasın diyorsanız bu falan davayı filan davayı ellerine almak anlamına gelir.. Olayın esasına bakmak lazım... Geçici madde konuldu. Askeri yargı ile ilgili bir düzenleme var.. Bu askeri yargının hangi şartlarda işleyeceğini ortaya koymuş, bu anayasal düzenlemenin tamamen dışında... Kimsenin bilgi sahibi olmadığı zamanda yapacaksınız kararname boşta kalacak. Ne akıllılar bunlar? Yapıyorsunuz da beni ilgilendiren şu... Neden yapıyorsunuz? telaş ve heyecanınız nerden kaynaklanıyor belli davaları elinize almak mı istiyorsunuz ... Buna inanmamızı nasıl istersiniz... Ayrıca siz askeri yargıtayın alacağı kararlarla ilgili bir tereddütü neden yaşıyorsunuz? Bu mahkemeyle mi ilgili o anlayışla mı ilgili bunun hukuk ve demokrasideki anlamı ne?  Kurumlar arasında tam güven var diyorsun ama bunu yapıyorsun... Senin TSK'ya güvenin var mı yok mu bilmiyorum ama benim sana güvenim yok...

Bu tartışma halkımızı önemli şekilde rahatsız ediyor. Bizim halkımız askerin siyasete karışmasından hoşlanmaz ama asker de kendi işine karışılmasından hoşlanmaz... Elini silahlı kuvvetlerin içinden çek. Yargıyı da mıncıklama TSK ile uğraşma... Herkesi darbeci olarak ilan ediyorlar... Dışarda darbecileri saydılar şimdi içeriye geldi. Bu Türkiye iyilik getirmez... Türkiye bunca yıl sonra kendisini rahat hissedemiyor... yargıyı çok tehlikeli biçimde tartışma konusu yapıyor... İş farklı zeminlere çekilmeye başlandı..

Ergenekon

Başbakan çok rahat Ergenekon terör örgütü diyor. Mahkeme kararı var. Başbakan savcıyla o kadar bütünleşmiş ki demeye devam ediyor... Biz Başbakanı savcı biliyorduk artık başbakan savılıktan hakimliğe terfi etti. Başbakan herkesi yargıya çıkarma arayışında önce kendin çıksana... Saklanarak siyaset yapan bizzat başbakanın kendisidir...

ayrıntılar gelecek



Bu haber 464 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,231 µs