En Sıcak Konular

30 Haziran 2009 11:46 tsi
Yeni denklemi tamamlayınız: Türkiye-Rusya-İsrail-???

iyibilgi Ankara

Dün ajanslara düşen bir haber, herhalde, emsali pek az görülür biçimde “dünyayı” etkileyecek kadar önemliydi.

Türkiye’nin kendi harala gürelesi arasında pek öne çıkmadı ama, esasen konu hakkında az çok fikir sahibi olan hemen herkes bir süre olduğu yerde dondu.

Bugün ise gazeteler vakanın ağırlığına daha vakıf olmuş gibiler. Örneğin Hürriyet haberi yine orta büyüklükte tutsa da, başlıkta “Azerbaycan’dan Türkiye ve Avrupa’ya gaz tokadı” cümlesini kullanmış.

Tabii “tokat” kelimesi hayli ağır. Ama asıl sorun, eğer bu gerçekten bir tokat ise, şamarın ağırlığı da hayli tartışmalı. Kimilerine göre çok daha ağır kimine göre ise tartışmalı.

Ama şurası gerçek. Bu haber, aslında çok büyük bir haritanın, çok karmaşık ve ilginç ilişkilerin, ülkesel, bölgesel ve küresel dengelerin sadece bir bölümünü oluşturuyor.

Bakü mesajı: İyi de elçi kim?

Bu haritanın bir köşesinden tuturak başlayalım. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev bizzat Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in daveti ile Bakü’ye geldi.





 

Hemen ilk notu düşelim: Anımsanacağı gibi, iki lider arasında bu denli ilgi çeken ve sonuçları merak edilen son görüşme, Türkiye-Ermenistan yakınlaşması sırasında kendini “yalnız” hisseden Azerilerin, Moskova’ya gitmesi ile meydana gelmişti.

O dönemde Bakü’den Türkiye’ye eleştiriler çoğalmış, bilhassa Dağlık-Karabağ konusunun çözülmeden Ankara’nın Azeri kardeşlerini terk edip etmeyeceği tartışılır olmuştu.

Gerçi iş tatlıya bağlandı veya öyle gözüktü ama, Rusya ile Azerbaycan’ın o dönemden ivmelenen yakınlaşması devam etti. Bunun bir sebebi de, Aliyev’in “Karabağ sorununu çözen enerjiyi alır” vaadiydi!

Ankara her ne kadar konu çözülmeden Ermenistan’la yakınlaşma olmaz dese de, sorunun çözümü için görevli birim, içinde Rusya’nın da bulunduğu Minsk Grubu’ydu.

Rusya enerjiyi aldıysa, Karabağ'ı çözdü mü?

İşte bu sürecin sonunda biraraya gelen iki ülke kritik bir anlaşma imzaladı. Medvedev ile Aliyev şahitliğinde Rus Gazprom şirketi Başkanı Aleksey Miller ile Azerbaycan Devlet Petrolleri Şirketi SOCAR yöneticisi Rovnag Abdullayev tarafından parafe edilen yeni doğal gaz anlaşması, Azerbaycan’ın Hazar’daki Şahdeniz-2 yataklarından çıkartacağı ihracata yönelik tüm gazı iyi bir fiyata Ruslar’a bırakıyordu.

Bu gelişme duyulur duyulmaz ilk akla gelen, Türkiye-AB-ABD’nin uzun süredir yoğunlaştığı, Rusya’yı tekel konumundan uzaklaştıracak Nabucco doğalgaz boru hattı projesini geldi.

Acaba bu anlaşma, Nabucco’yu anlamsız hale getiriyor muydu? Doğrusu Nabucco’yu tehtid ettiğine şüphe yok. AB içinde Nabucco projesine karşı direren grubun itiraz noktaları iki taneydi.

Bunlardan biri ekonomik kriz içinde finansın nasıl bulunacağı, ikincisi ise Nabucco’nun gerekli doğalgazı sağlayamayacağı şeklindeydi. Esasen çoğu rakam da bunu göstediyordu ama Türkiye başta olmak üzere bazı ülkeler de alternetif kanyakları Nabocco’ya katmanın yollarını arıyorlardı.

Tabii yine asal kaynak Azerbaycan olacaktı. Ama bu halde işin rengi hayli değişti. Çünkü bir yandan Rus-Azeri işbirliği “stratejik ortaklık” olarak tanımlanıyor.

Diğer yandan önemli bir kaynak birikimi zaten tekel konumunda olan Rusya’ya kayıyor! Sonuç olarak öyle veya böyle bu gelişke Nabucco’yu riske sokuyor.

Bu işin teknik yönü görünse de politik sonuçları çok olacak. Bunlardan sadece biri Rusya’nın dağlık-karabağ sorununu çözüp çözmediği sorusu!

Eğer Rusya bunu başarıp, Bakü’ye güvence verdi ise artık başka tür bölgesel denge ve gelişmelerden söz etmeye başlanabilir!

Medvedev ön kapıdan girdi, İsrail arkadan çıktı!

Dediğimiz gibi bu resmin hâla minik bir parçası. Medvedev’in ziyaretinden hemen önce (28 Haziran) Bakü bir başka konuğu ağırlıyordu.


 



 

O konuk İsrail Devlet Başkanı Simon Peres’di! Doğrusu bu ziyaret de hak ettiği ilgiyi Türkiye’de görmedi.

Oysa İsrail oldukça geniş bir heyetle Bakü’ye gelmiş, işgal altındaki topraklara ilişkin parlak ifadeler kullanmış, Rusya-Çin-İran denklemi arasındaki Azebaycan’dan bahsetmiş, nihayetinde ise konu iki noktada toplanmıştı.

İsrail’in Azerbaycan’a silah satışı ve Azerbaycan’dan doğalgaz alımı!

İsrail Ticaret Bakanı Binyamin Ben Eliezer açık konuşmuştu:  "Enerji ve petrol alanında işbirliklerini geliştirmek istiyoruz. Doğalgaz alımı da önceliklerimiz arasında."

İsrail doğuya mı kayıyor?

İsrail haritanın netleşmeye başlayan bölümünde önemli bir rol oynuyor. Yani Bakü ziyaretini Rusya’ya karşı değil, tersine, Rusya ile beraber (!) görmek mümkün mü?

Tel Aviv, Obama’nın seçildiği andan itibaren Filistin ve nispeten İran konusunda kendisini ağır baskı altında hissetmeye başladı. Washington’un Filistin sorununun iki devletli çözüm ve yeni yerleşimler açılmaması konusundaki keskin tavrı İsrail’i çok rahatsız ediyor.

Ve bu sürecin devam edeceği de belli. Kimi yorumculara göre iki ülke arasındaki ilişkiler tarihte benzeri görülmemiş biçimde kötüye gidebilir.

İşte bu noktada ve tam bu zamanlama ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Rus meslektaşı Vladimir Putin’den İran`la imzalanan S-300 anlaşmasını iptal etmesini istedi.
 
Ve bu zamanlama haritanın başka bir köşesine de sirayet ediyor. Çünkü belli ki İsrail, ABD Başkanı Barack Obama’nın Moskova ziyareti öncesi bu çağrıyı gerçekleştirerek Rusya’yı baskı altına almaya çalışıyor.

Elbette Rusya gibi bir ülkeyi sadece baskıyla ikna etmek hayli zor. Bunun karşılığı gerekiyor!

Moskova ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerden birisi ve sıcak paraya ihtiyaç duyuyor. İsrail’e verdikleri yanıtlardan da bu anlaşılıyor. İran’in füzelere ilişkin bazı peşin ödemeler yaptığı, yapmaya da devam edeceği dillendiriliyor.

İsrail ise daha basit bir yanıt veriyor: “O halde parasını biz verelim!”

Silahlar konuşur!

Sık sık “aynı zamanlama ile” ifadesini kullanıyoruz ama bunu tanımlayalım. Haritanın parçalarına ilişkin anlattığımız bu olaylar, aynı yıl, aynı ay hatta aynı hafta içinde bile olmuyor!

Aynı gün, bilemediniz iki gün içinde gerçekleşiyor. Ve işte “aynı zamanlama ile” diplomatik görüşmelerin yanında Rusya bölgedeki ağırlığı fiziken de gösteriyor!

Bugün Rusya bölgede geniş çaplı askeri bir tatbikat başlattı. “Kafkasya-2009” adı verilen tatbikata Kuzey Kafkasya`da faaliyet gösteren operasyonel birlikler, Abhazya ve Güney Osetya Tugayları, Karadeniz Filosu, Hazar Filosu ve Hava Kuvvetleri katılıyor.

Yani Gürcistan Savaşı’ndan sonraki en büyük askeri gövde gösterisi gerçekleşiyor. Peki neden?

Tatbikatın gerekçesi şöyle: “Rus halkının güvenliği, ana ulaşım ve enerji yollarında istikrarın sağlanması ve Rusya`nın güneybatı bölgesindeki çıkarlarının korunması”!
 
Ve bu tatbikat ABD Başkanı Barack Obama`nın geleceği gün sona erecek!

Türkiye? Where are you?

Peki burnunun dibindeki bu son derece stratejik gelişmeler olurken Ankara ne yapıyor?

Üstelik bu gelişmelerin bazıları Türkiye’yi bizzat ilgilendiriyor. Soruyu daha açık soralım… Burada her ne oluyorsa, Türkiye bu çemberin içinde mi dışında mı?

Görünen diyemeyeceğiz! Ama “hissedilen” o ki, Ankara çemberin içinde. Hatta odağında. İlk işaret yarın gelecek!

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ertelenen Moskova ziyaretini gerçekleştirmek üzere Perşembe günü Rusya`ya gidecek.

Ve bu görüşmelerde Rus Başbakanı Vladimir Putin`in Türkiye ziyareti netleşecek!


 



 

Bununla beraber temaslarda; Türkiye-Ermenistan ilişkileri, Karabağ, İran, Irak ve Ortadoğu sorunlarının görüşülmesi de bekleniyor. Ama tabi en önemlisi ziyaretin zamanlaması.

Davutoğlu bu gelişmelerin ışığında ve Obama ziyaretinin hemen öncesinde Kremlin’in kapılarını çalıyor. Muhakkak görüşmelerde yukarıdaki konular gündeme gelecek.

Gelecek ama haritanın her yerinden “fışkıran” enerji konuşulmayacak mı? Bu ilginç bir soru ve denklemleri hayli etkileyebilecek notlar içerebilir!

Rusya-Türkiye-İsrail!

İşte o notlardan biri hayli kritik! Gelin bu ziyaretten 48 saat önce Gazprom’un açıklamasına bir bakalım…

Gazprom: “Mavi Akım-2 konusunda Türkiye-İsrail-Rusya üçlü görüşmelere başlayacak!”

Rus haber ajansı RİA Novosti, Gazprom Başkan Yardımcısı Aleksandır Medvedev`in yaptığı açıklamada, Mavi Akım 2`nin inşası için Türkiye ve İsrail ile üçlü görüşmelere başlayacaklarını söylediğini duyurdu.
 
Mavi Akım-2; dikey bir hattı ifade ediyor: Rusya’dan Türkiye’ye oradan İsrail’e. Aslında devamı da düşünülüyor. Son istasyonun Hindistan hatta Çin’e değin uzanabileceğinin hesabı yapılıyor.

Evet bu bir dikey hat ama neden şimdi hararetleniyor, hızlanıyor. Yatay hattın gündemden çıkması nedeniyle mi? Nabucco’nun zayıflaması yüzünden mi?

AB buna ne diyor? Çünkü son rakamlar Avrupa’nın Rusya’dan aldığı doğalgaz miktarının anlamlı ölçüde düştüğünü, Rusya’nın pazar payının azaldığını gösteriyor!

ABD ne diyor? Rusya-Türkiye-İsrail denklemi ne ifade ediyor? Bunların hepsi büyük haritanın henüz ortaya çıkmamış noktaları.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,650 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,546 µs