En Sıcak Konular

Bunun adı ideolojik savaş

27 Haziran 2009 11:12 tsi
Bunun adı ideolojik savaş Hüsnü Mahalli'den tarih dersi

Hüsnü Mahalli / Akşam

İdeolojik savaş

Devrimin 70. yıl kutlamalarında Stalin ve yoldaşlarını sert bir dille eleştiren Gorbaçov, 1989'da Prestroika ve Glasnost politikalarıyla Sovyetler Birliği'nin dağılmasını sonuçlandıracak süreci başlatmıştı.
Doğal olarak da başta ABD olmak üzere Batı onu alkışlıyor, destekliyordu. Çünkü kapitalizmin baş düşmanı sosyalizm ideolojisi ve dolayısıyla uluslararası devrimci hareket yok oluyordu.

Gorbaçov'un Sovyetler'i dağıtma projesi bir ara komünistler tarafından engellenmeye çalışıldığında ortaya Gorbaçov'un Moskova'dan uzaklaştırdığı  Yeltsin çıktı ve tank üzerinde koskoca Sovyet ordusunu durdurdu, 'Demokrasi önderi' sıfatı ile Gorbaçov'un yerine geçti. Sonra 'Yetkilerimi kısmaya çalışıyor' diyerek Parlamento'yu tanklarla bombaladı.

Yakın tarihin en önemli olayına imza atan Yeltsin daha sonra alkolik oldu ve öldü. Gorbaçov ise şiir yazıyor, şarkı söylüyor.

Gorbaçov Moskova'da Sovyetler'in dağılma sürecini başlatırken, Tahran'da Dini Lider Humeyni ölüm döşeğindeydi. İran ise devriminin 10. yılını kutluyordu.

Oysa Humeyni ve arkadaşları bu devrimi yaparken 'ne kapitalizm ne komünizm tek yol İslam' diyerek yola çıkmıştı.

Kapitalizm ve dolayısıyla emperyalizm güçlenerek devam ederken komünizme karşı savaşında İslam'ı bir silah olarak kullanan Batı bu kez kendine yeni bir düşman aramaya koyulmuştu.
Bu yeni düşman ise İslam ve Müslümanlar'dı.

Batı'nın geleneksel ikiyüzlülüğü içinde iki İslam ve Müslüman yaklaşımı vardı. Örneğin; Afganistan'da Taliban gibi radikal Sünni gruplara destek veren Batı, anti-emperyalist anti-siyonist söylemli Şii İran'ı sıkıştırmayı planlıyordu. Aynı Batı  kendi yandaşı Suudi Arabistan ve ve benzeri Arap ülkelerinin de desteğini alarak Saddam'ı 8 yıl süre ile İran'a saldırtmış ve Şii devrimin önünü kesmeye çalışmıştı.
Belki de İsrail karşıtı söylemi ve İsrail için büyük tehlike olan nükleer programı olmasaydı, Batı'nın İran ile bir sorunu olmayacak ve tam tersine Tahran'ı bölgesel hesapları içinde çok iyi kullanacaktı. Batı bölgede İran gibi önemli ve güçlü bir ülkenin varlığını kabullenemez.
Bunu bir tek şartla yapar; o da İran'a denk güçte ve Şii gelenekten rahatsız olan bir ülkenin var olmasını görmek ya da sağlayabilmek.

İşte bu nedenle Batı kendi yandaşı Sünni Arap ülkelerini kullanarak Türkiye'yi Şii İran karşıtı Sünni bir ittifakın içine çekmek istedi ama bunu beceremedi ve başaramadı.
Batı'nın başaramadığını şimdi ABD, İsrail ve genel olarak Batı yalakası kişiler medya üzerinden yapmaya çalışıyor.

Bu yalakalar patronlarından aldıkları talimatlarla 'demokrasi, kadın hakları ve benzeri söylemlerle' İran devrimini aşağılamaya uğraşıyor. İran'da halka ateş edilmesini kimse onaylamaz. Ama seçimi kaybedenlerin de seçim sonuçlarına saygı göstermesi demokrasinin bir kuralıdır. 1997'de reformcu Hatemi %70 oy alarak başkan olduğunda  kaybeden muhafazakarlar nasıl ki sokağa dökülmediyse son seçimi kaybeden Musavi yandaşları da sokağa dökülmemeliydi. Bir daha söylüyorum: Ortada Batı'nın geleneksel olarak oynamak istediği çok tehlikeli bir oyun var. Devrimin 30. yılını kutlayan İranlı siyasi ve dini liderler bu oyunun farkında olmalı ve Batı'nın bu oyununun önünü kesmelidir. Bunu yaparken  kesin ve mutlak olarak kendi inançlarına, ideolojilerine bağlı kalarak İran halkının tümünün tüm insanca ve onurlu çıkarlarını kollayacak ama aynı zamanda bu coğrafyadaki diğer halkların geleceğini de düşünerek davranacaktır.



Bu haber 1,313 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,655 µs