çarpıcı analiz | " /> çarpıcı analiz | "/>

En Sıcak Konular

Yiğit Bulut'tan çarpıcı analiz

26 Haziran 2009 10:34 tsi
Yiğit Bulut'tan 
çarpıcı analiz Habertürk'e geçen Yiğit Bulut ilk yazısını yazdı. Yazısında Askerin komplo belgesiyle ilgili tavrı ve Almanya'dan gelen dosyalarla ilgili çarpıcı bir analiz var...

Ertuğrul Özkök hakkında yazdığı yazıdan sonra Doğan Grubu'yla ipleri kopararak, Habertürk'e geçen Yiğit Bulut ilk yazısını yazdı...

Bugün, TSK envanterinde bulunan gemilerimizin "Alman" veya "Amerikan" malı olması konusunda inanılmaz bir savaş var...

Muavenet olayı sonrası "hibe" ve "Almanya'daki siparişler" gibi konularda, akla gelmeyecek detaylar sorgulanabilir... Bugün var olan hükümet aleyhine bütün dosyaların tamamı aynı ülke kökenli ve en önemlisi "içerideki sivil sürece" karşı yapılan yayınların da tamamı sermaye ve felsefi anlamda aynı köklere doğru gidiyor, aynı kişilere dayanıyor! İlişkilerin "özkökleri" ortak!

Yiğit Bulut/Habertürk

Askerin tavrını doğru anlamak!

BİR soru ile başlayalım: Genelkurmay Askeri Savcılığı ne yaptı?
Haberler kadar karışık ve detaylı ki, tek cümleyle ifade etmek
gerekebilir... Askeri Savcılık net olarak şu kararı verdi: Belgenin kimler
tarafından hazırlandığı, TSK'yı hedef alıp almadığı, hazırlayanların gerçek amaçlarının ne olduğu, yayını yapan gazeteye nasıl ulaştığının anlaşılması gibi konularda "son kararı" vermek ve "yargılamak", sivil bir kurum olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının görevidir.

Şimdi bir konuyu tespitlerimizi unutmadan burada keselim ve biraz geriye dönerek, 28 Şubat döneminde emniyet ile askeri makamlar arasında neler olduğunu hatırlayalım...
O günü anlatan gazete haberlerinden aynen aktarıyorum: "...28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu'na ait gizli belgeleri çalmakla suçlanan Emniyet İstihbarat Daire Başkanvekili Bülent Orakoğlu ve Onbaşı Kadir Sarmusak, askeri mahkemede hâkim karşısına çıkmış, askeri hâkimler önce tutuklama, daha sonra ise beraat kararı vermişti. Bunun üzerine davaya bakan hâkimler, çeşitli baskılara maruz kalmış, daha sonra da bir kısmı emekli edilirken, bazıları ise sürgün yemişti. Bu davaya bakan Askeri Mahkeme Başkanı Tuğamiral Mehmet Celayir, süresi dolmadığı halde denizcilikte sürgün yeri olarak nitelendirilen Hatay'ın İskenderun İlçesi'ne gönderildi. Kıdemli üye Binbaşı Hâkim Mesut Kurşun ise Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne normal üye olarak tayin edilmişti. Aynı davaya bakan üye Deniz Yüzbaşı Hâkim Ahmet Karamanlı ise eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle 1999 yılındaki Yüksek Askeri Şûra kararıyla zorla emekli edilmişti..."

Sevgili dostlar, eldeki verileri bir kez daha düşünerek olaya tekrar bakalım. Askeri Savcılık isteseydi, hukuken de bu mümkün, olayı "TSK'ya komplo" kavramından başlamak üzere büyütür ve sivillerin de dahil olduğu "çok sert bir süreci" Genelkurmay destekli olarak başlatabilirdi! Yapmadı!
Peki İlker Başbuğ'un belgenin ilk ortaya çıkmasından sonraki sözlerini hatırlıyor musunuz? Aynen şöyle dedi: "Ne yapacağımızı hep birlikte göreceğiz. Bütün Türkiye görecek..."

Geldiğimiz nokta : Askeri Savcılık, dolayısıyla TSK, en tepedeki ismin "Neler olacak görürsünüz" açıklamasına rağmen, "yıllar önce" ortaya koyduğu sert tavrı, elinde hukuki imkânlar olmasına rağmen tekrarlamadı!

Ne yaptı ? "Ergenekon soruşturması bir komplodur, bunu yürütenler de bu komployu uygulayanlardır" suçlamasına maruz kalan sivil savcılara, yani Ergenekon savcılarına "inisiyatifi" bıraktı! Bu tavrı doğru anlamak ve TSK'nın "sessiz kalarak" veya "geçmişte gösterdiği tavrı bugün sergilemeyerek" ne yapmaya çalıştığını doğru analiz etmek zorundayız!

Daha mı açık yazayım? Yazayım...

Sadece bir köşesinden çok küçük bir örnek veriyorum. Bugün, TSK envanterinde bulunan gemilerimizin "Alman" veya "Amerikan" malı olması konusunda inanılmaz bir savaş var...

Muavenet olayı sonrası "hibe" ve "Almanya'daki siparişler" gibi konularda, akla gelmeyecek detaylar sorgulanabilir... Bugün var olan hükümet aleyhine bütün dosyaların tamamı aynı ülke kökenli ve en önemlisi "içerideki sivil sürece" karşı yapılan yayınların da tamamı sermaye ve felsefi anlamda aynı köklere doğru gidiyor, aynı kişilere dayanıyor! İlişkilerin "özkökleri" ortak!

Sevgili dostlar, ilk gün için bu kadarı bile fazla! Son cümleyle bitiriyorum. Lütfen yazdıklarımı "sürece destek" veya "köstek" şeklinde "artı-eksi" çizgisinde algılayıp sorgulamayın...

Eğer TSK, elindeki imkânlara rağmen "kendi sırasını" pas geçiyor ve "hareket etme kabiliyetini", "komplonun yaratıcıları-yürütücüleri" denen sivil makamlara bırakıyorsa ve en önemlisi, bunu yapan TSK'nın elinde sizden, benden fazla bilgi-belge varsa; bu noktada durup düşünmek ve TSK'nın tavrını doğru analiz etmek gerekir.

Olaya tamamen "ortada duran" bir açıdan, objektif kriterlerle bakıyorum ve diyorum ki; olay bildiğinizden, bildiğimizden çok daha büyük ve daha kapsamlı bir hesaplaşma...
Sakin, sabırlı olalım ve sonuçları heyecanlarımızı bastırarak bekleyelim...

Son tahlilde "ortada durması" gereken, ama "sübjektif" olan medyamızın bir bölümü için de bir not düşerek bitirelim: Yabancı gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin "verdiği akılla" yönettikleri kurumları bu hesaplaşmada "pozisyon tutmaya" zorlayan medya yöneticilerini, gerçekler açığa çıktıkça, çok ama çok zor günler bekliyor... Türkiye "ağırlıklarından" kurtulacak! Derin ilişkilerin "özkökleri" kopacak!

Sabır... Sabır... Sabır... Türkiye bu "hesaplaşmadan" daha temiz ve arınmış olarak çıkacak...
Dediğim gibi, ilk gün için bu kadar "yeter"! Fazlası önümüzdeki günlerde burada olacak! 



Bu haber 1,569 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,761 µs