Baykal, Başbakanı göreve çağırdı

25 Haziran 2009 14:05 tsi
Baykal, parti merkezinde yaptığı açıklamada askeri savcılığın kararını yeterli bulmayanlar belgeyi ortaya koymalıdır' dedi. Bu 'belge değilse komplodur' diyen Baykal 'devletin 1 numaralı meselesidir' dedi

CHP lideri Deniz Baykal, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılması önerisi ve Başbakan Erdoğan'ın verdiği cevabın ardından hızla gelişen süreç üzerine basın açıklaması yapıyor.

Kamuoyumuzda uzun süreden beri ortya aatılan iddiaların bir belgeye mi dayandığı yoksa bir komplonun mu olduğu konusunda bir tartışma yaşanıyordu. Biz de ne olduğunun ortaya çıkmasını bekliyorduk Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı harekete geçmiştiç. İddianın muhatabı Genelkurmay'dı. Kendisi bunun olamayacağını kararlı bir dille ifade etmişti. Yaptığı telefon konuşmalarının bilgisayardaki kayıtların incelenmesi ihtiyacı hissetymiştir. Bu konuda takınılan tavır savcılığın açıklaması doğrultusunda olduğu ortaya çıktı. Bu iddianın bir belge olarak ortaya çıkmadığı ortaya konmuştur. Şimdi ortada bir olasılık var şimdi bu kimler tarafından yapılmış bir komplo olduğu açıklanmalıdır. Bu komployu kimler yapmıştır. Kimler bu fırsatı vermiştir.  Kimler bu etkiyi sağlamıştır. Bu bilinmelidir. Bu noktadan sonra bunun üzerine konuşanların ne söyleyecekleri merak konusudur. Bu askeri savcılığın incelemesi sonucu çıkan bir durumdur. Bunu bir belge haline dönüştürecek tespiti kim iddia ettiyse gereğini yapacaktır... Bunu yeterli bulmayanlar askeri savcılığın kararını doğru bulmayanlar belgeyi ortaya koymalıdırlar. O zaman bunu değerlendiririz. Bunu bir belge konusu olarak değerlendirmek doğru değildir.

Başbakanın ne düşündüğünü öğrenmek istiyorduk. Bunu başbakan açıkladı. Başbakan bunun sivil mahkemelerde görüşülebileceğini ifade etti. Muhalafetten bu konuda destek istiyor. Aynı konuda karara rağmen bu belgeyi hazırlayanları tekrar incelesin dedi. Başbakan tatmin olmamış savcılık açıklamasından.. .

Bu gelinen aşamada Başbakan'ın bir hukuki karar ortaya çıktıktan sonra bu iddianın bir belge olduğunu ispat için muhalefete çağrısını ilgi ile izliyorum. Başbakan bu konuyu Şanlıurfa konuşmasında konuşurken keşke bu çağrıyı yapsaydı. Partisine karşı bir komplo yapıldığını ve b ir askeri hazırlığın olduğunu iddialı şekilde söylüyor. Geç kaldı sayın Başbakan. Gelinen noktada ağır tahribat ortaya çıktı. Başbakanın ithamları günlerce devam etti. Bunu bir belge diye kabul ederek bir suç duyurusu yapılmıştır savcılığa...

Bütün bunlar için başbakan toplumdan özür dilemelidir. Başbakan ağır eleştirileri için özür dilemelidir. Başbakan bu bir belge olmadığına göre bu komployu aydınlatmalıdır. Olay savcılardan ibaret değildir. Bunun hükümeti çok ilgilendiren bir tarafı vardır. Nasıl olmuşta TSK'ya karşı bir komplo belgesi ortaya atılmıştır. Bunu anlamak mümkün değildir. Bunun ortaya çıkarılması gerekmektedir. O belge nasıl geldi kimler himaye etti. Bunun ortaya konulması mutlak bir ihtiyaçtır... Bu konu devletin bir nolu meselesidir. Bu iddiayı kimler nasıl o makamlara gelip açıklamışlardır. Bunun ortaya konması gerekmektedir. Önümüzdeki yargı kararının tersini ispat ederlerse bunun da ortaya çıkarılmasını bekliyoruz...

Bu ya bir belgedir y a da bir komplodur. Belge değilse komplodur. O zaman komployu ve arkalarındakileri görelim. Bu iş kimlerin elinde bunun ortaya konulmasına ihtiyaç vardır...

DARBE TARTIŞMASI

Bakın bugün darbe konusuyla askeri veya sivil bdarbe farkı yok. Bu konuda iktidarın söylemi ortadır. Bu konuda biz engel olarak akla gelen geçici 15. madde ile hukuk sürecini engellediği bilinen bir süreçtir. Ben bu konuyu aydınlatmak istiyorum diyorsa bu konuda katkı verecepğimizi söyledim. Ama siz böyle bir katkı arıyor ve bunu kaldırmayı istiyorsanız. Biz buna hazırız dedik. Biz bu engele destek verip kaldırmaya hazırız dedik. Bu bizim resmi kurumsal bir tavruımızdır. Bizim partimizin  resmi belgelerinde açık bir biçimde yer tutmuştur. Bu konuda resmi başvuralarımız vardır. Bu bizim ciddi kurumsal ve uzun süredir götürdüğümüz tavrımızdır. Buna başbakanın sululuk demesine gerek yok. Önce bunda başbakan sululuğu bırakmalıdır. Böyle konuşmasını ben tarihimizi bilmediğine yoruyorum. Bu konuda Başbakan da ciddi olsun ve samimi ise biz hazırız... Ama sayın başbakan bu işi kaytarmak istiyor ve sorumluluktan kaçıyorsa bunu kimsenin üstüne yıkmasına gerek yoktur... Bunu gerçekleştiremezsek başbakana bunun hesabı sorulmalıdır...

Genelkurmay'ın böyle bir değerlendirmesi yok Başbakan'ıun açıklaması farklı bu konuda bilgi ve istihbaratımız söz konusu değildir.  Gerçekten silahlı kuvvetlere yönelik haksız saldırı ve bir komplo hedefi olduğu şaşırtıcı olmayacaktır. Ama bu siyasi hayata müdahele edeceği anlamına gelmemektedir. Biz somut konulardaki değerlendirmeyi ortaya koyuyoruz. İşi sulandırma çözüm arayışına yardımcı olmaz...

Hukuk süreci nasıl işller bu bizim işimiz değildir. Bizim ilgilendiğimzi hukuk sürecini engelleyen unsurların ortadan kalkmasıdır... Türkiye darbelere karşı şerbetlendi ama belgelere karşı serbetlenmemiştir demiştim umarım bu konu bunun çözülmesine yardımcı olur. Bu aşamada benim işim bu noktalara gelmek değil. Bütün bunlar değerlendirecektir.  Dediğimiz gibi ya belgedir ya komplodur. Yani burada başbakan bir çok konuyu gündeme getirdi. Cunta dedi darbe dedi. Bunu kabul etmiyorsan. Belgeyi sen aydınlatacaksın. Ülkede bir iftira atılacak belge denecek ülkeyi karıştıracak sonra sen farklı konuşacaksın. şimdi hükümetin görevini yapıp yapmamasını konuşuluyor.

Bir hukuk devletinde  yaşıyoruz. yargı kendi yetki alanındaki konuyu aydınlatmış. Komplo görev alanının dışında bunu da sorumlular aydınlatsın dedi. Şimdi yargı kararı tatmin edici bulunmuyor. Ama ortada Anayasa hukukunun içinde bir yargı kararını temel alıyoruz. Savcılık mekanizması takibe gerek yoktur diye karar vermiş. Bu geçerliymiş ortada bir cunta varmış bun u gösterin. Bu kağıdın belge olmadığını askeri savılık da Cemil Çiçek de söylüyor. Şimdi sen yargı kararına tekrar ilgilensin diyor. Sivil savcılıktabaşka bir karar çıkarsa o zaman görelim... Bu konuyu tabii tüm olasılıkları ile toplumumuzun algılamasını sağlamaya çalışıyoruz... Biz düşüncemizi söyledik. Başbakan bir tavır takındı biz de gereğini yaptık. 12 Eylül konusunda belgeler ortada. İktidar darbelerle hesaplaşacağım derken 12 Eylül'ü de söyledik. İsterse yapabilir dedik.

 
BAYKAL'IN AÇIKLAMASINI CANLI OLARAK TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

Bu haber 506 defa okundu.