12 Eylül değildir | " /> 12 Eylül değildir | "/>

En Sıcak Konular

12 Eylül sadece 12 Eylül değildir

25 Haziran 2009 10:18 tsi
12 Eylül sadece 12 Eylül değildir Baykal partisinin lideri oldu olalı ilk defa gündem yaratan bir çağrıda bulundu. Samimiyeti ve asıl niyetinin ne olduğu üzerine yorumlar muhtelif. Kesin olan, Türkiye’nin içerisine girdiği ve kimsenin kolay kolay değiştiremeyeceği mecrasıdır. Bu mec

CHP lideri Deniz Baykal’ın Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılarak 12 Eylül darbesinin ve uygulamalarının yargılanmasının önünü açma yönünde ortaya attığı düşünce tartışmalara yol açtı.

Yeni, sivil, demokratik bir anayasanın meclis tarafından yapılmasına karşı çıkıp da geçici 15. maddenin kaldırılmasını istemek arasındaki bariz çelişki, elbette ki gözden kaçacak gibi değil.

Bu nedenle konu, öncelikle “Baykal’ın niyeti” üzerinden tartışılıyor. Mesela Emekli Yarbay Şenol Özbek’in düşüncesi net. Özbek ve onun gibi düşünenlere göre Baykal samimi değil. Niyeti ordu ve hükümet arasındaki uyumu bozmak… (İyibilgi/CHP lideri Baykal’ın niyetini açıkladı)

Baykal’ın açıklamasını, “sadece 12 Eylül değil, 27 Mayıs darbesini, 28 Şubat’ı da yargı önüne getirmek lazım” şeklinde yorumlarla karşılayanlar da oldu.

Mesele, Türkiye’nin darbeyi, darbeciliği bir zihniyet olarak aşması ve deyim yerindeyse, bir dönemi “resmen” kapamasıdır. Unutmamak gerekir ki Baykal, siyasi anlayışı bir yana, deneyimli bir siyasetçidir. Türkiye’nin içerisine girdiği sürecin yönünü görmeyecek kadar kör değildir, olmaması gerekir. Ve sürecin yönü, artık darbeler dönemine kesin bir şekilde son vermeye duyulan ihtiyaçtır…

Ama elbette ki siyasi bir aktör söz konusu olunca, onun siyasi anlayışını “bir yana” bırakamayız.

Belli ki Baykal, “nasıl olsa yapamazlar” diye düşünüyor. Yaptıkları taktirde ise, 12 Eylül’le hesaplaşmanın çok da kolay olmadığı üzerine hesap yapıyor olmalıdır.

Baykal’ın niyetinin bir tür “tahrik” yaparak hükümet ve ordu arasındaki “uyumu” bozmak olduğu görüşü, çok da anlamlı değildir. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un son olarak, Taraf’ın yayınladığı belge vesilesiyle “hukuk ve demokrasiye bağlıyız” açıklaması, bu noktada büyük önem ifade etmektedir.

12 Eylül söz konusu olunca, kimsenin darbeyi ve onun uygulamalarını savunmadığını biliyoruz. Geçici 15. maddenin kaldırılması, her şeyden önce bu hukuksal “garabet” durumuna son verilmesinin gereğidir.

Bunu yaptıktan sonra hukuk ve demokrasi zemininde bu “hesaplaşmanın” nasıl yapılacağının formülleri bulunur. 12 Eylül anayasasının değiştirilmesi yönünde bugünkünden daha uygun bir ortam ortaya çıkar. Darbecilik zihniyetinin aşılmasında ciddi bir mesafe kaydedilmiş olur. “Andıç”, “lahika”, “muhtıra” gibi kavramlarla gölgelenen asker-siyaset ilişkisi olması gereken mecrasına girer ve gerçek “uyum” asıl o zaman mümkün hale gelir. (Bknz. İyibilgi/12 Eylül’ü yargılamak…)

En kötü seçenek, Baykal’ın “hadi o zaman kaldıralım 15. maddeyi” adımını görmezden gelmektir.

60’lı, 70’li yıllarda askeri darbeler yaşamış ve bugün demokrasisi itibarıyla bizden çok ileride olduğunu herkesin kabul ettiği ülkelerin deneyimlerine bakın; tümü de darbeciliği yargıladığı, mahkum ettiği için bugün bulunduğu noktadadır…

Mesela Yunanistan’da, 1967 Albaylar Cuntası’nın sorumlularının hala hapis olduğunu hatırlatmış olmakla yetinelim…

Velev ki Baykal samimi olmamış olsun; bir adım atmıştır. Bunu bir siyasi ve toplumsal mutabakat halinde değerlendirmek gerekiyor…

Çünkü 12 Eylül, bugüne kadar gerçekleşmiş darbeler içerisinde en kapsamlısı, en çok tahribat yaratanıdır. 12 Eylül ve uygulamaları vicdanlarda çoktan mahkum olmuştur. Hukuksal olarak da mahkum etmek zorundayız.

Biliyoruz ki 12 Eylül sadece 12 Eylül değildir; 12 Eylül aynı zamanda 27 Mayıs’tır, 12 Mart’tır, 28 Şubat’tır ve Ergenekoncu zihniyetin gerçekleşmiş bir örneğidir…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 732 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,738 µs