Yanlış gerginlik, sakıncalı kut

23 Haziran 2009 10:43 tsi
CHP lideri Baykal Uğur Dündar’a belge ve darbe konusunda açıklamalar yaparken, satır aralarında adeta gönlünden geçeni dillendirdi. ‘Gerginlik’ ve ‘kutuplaşma’nın aslında ‘iyi ve gerekli olan’ ile ‘yanlış ve

CHP lideri Deniz Baykal, Star TV’den Uğur Dündar ve Nedim Şener’in sundukları Arena programında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Baykal’ın açıklamaları içerisinde ağırlık verdiği konu, malum, “belge” tartışmaları oldu. Baykal’ın konuyla ilgili görüşlerinde öne çıkan özellikle bir husus vardı…

Baykal, söz konusu “eylem planı” belgesinin sahte olduğu yönündeki inancını kamuoyuna geçen hafta deklare etmişti. Ama aradan geçen zaman zarfında belgenin “sahici” olabileceğini düşünmeye başladığı anlaşılıyor. Bu nedenle aradan geçen zaman içerisinde belgenin doğru olup olmadığının netliğe kavuşturulması üzerine kurduğu eleştirilerini sürdürüyor.

“12 gündür bu kadar önemli bir belgenin net olarak doğru olup olmadığının cevabının verilememiş olması gerçekten çok üzüntü vericidir. Bu gecikmenin Türkiye'deki yanlış gerginliği, sakıncalı kutuplaşmayı daha da derinleştirmekte olduğunu görüyorum”.

İlk bakışta akıllı, mantıklı, makul bir tespit gibi görünen bu sözler için aslında çok şey söylenebilir. Ama asıl önemlisi şu sorudur:  “Yanlış gerginlik” ve “sakıncalı kutuplaşma” ne demek acaba?

Dolayısıyla “doğru gerginlik” ve “faydalı kutuplaşma” diye bir şey de olmalı? Peki “doğru gerginlik, faydalı kutuplaşma” ne demek?

Sorularımızın yanıtlarını CHP ve Baykal’ın siyasi söylem ve icraatlarına bakarak bulabiliriz elbette.

Malum, Baykal’ın siyasi tarzı, üslubu, mantalitesi, “gerginlik” ve “kutuplaşma” üzerine kuruludur. CHP’nin başına lider olabilmek için uğraş verdiği yıllar boyunca da adı “hizipçi”ye çıkmıştı. Taraftarları dahil çok çeşitli çevrelerden “halk artık gerginlik istemiyor, üslubunuzu biraz gözden geçirseniz” türü eleştiriler çok aldı. Ama yaptığı, yapabildiği bu kadar…

Daha önce “laik-antilaik” kutuplaşması yaratmak için hayli gayret veren bir siyasetçi Deniz Baykal. 27 Nisan e-muhtırasına destek vermiş, “bizim görüşlerimizi yansıtıyor” yolunda bir açıklama yapmıştı. Demek oluyor ki, kendisinin yarattığı bir gerginlik ve kutuplaşma olmalı ve kendisi de o kutuplardan birinin “lideri” olmalı…

22 Temmuz seçimleri öncesinde, 2007 Nisan ve Mayıs aylarında yurdun bazı bölgelerinde gerçekleşen “Cumhuriyet Mitingleri”, Baykal’ın gerginlik ve kutuplaşma yaratma siyasetinin en parlak örnekleri olarak da görülebilir. Baykal ve CHP, bazılarında açık açık darbe çağrısı yapılan bu mitinglere canla başla destek verdi. Bu kutuplaşmanın süreklilik kazanacağını ve seçimlere de yansıyacağını hesapladı. Ama hesapları sandığa gömüldü kaldı.

“Belge” ve daha isabetli bir deyimle “darbe” konusunda ne “gerginliğe” ne de “kutuplaşmaya” ihtiyaç vardır. Bu konuda “kutuplaşma” neden olsun?

Çünkü Deniz Baykal’ın sözleriyle söyleyecek olursak: “Türkiye artık askeri müdahalelerle ülkenin bir yere gitmeyeceğini yeterince deneyip görmüştür. Bütün her derdinin o darbeye gerekçe diye söylenen sorunların çözümünü bırakınız, yeni yeni sorunlarla, sıkıntılarla, gerilimlerle ülkeyi karşı karşıya bıraktığı yaşanarak görülmüştür.”

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 554 defa okundu.