Sami Selçuk: Gölge boksu yapılıyor

23 Haziran 2009 08:50 tsi
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, “AK Partiyi’yi ve Gülen’i bitirme” belgesiyle ilgili olarak yürütülen tartışmaları “gölge boksu”na benzetti. Bu benzetmenin gerekçesini de şöyle açıkladı:

Fikret Bila / Milliyet

Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nde belge hukukuna 8 yılını vermiş bir yargıç aynı zamanda. Birçok özelliğinin yanında sahtecilik davalarında uzmanlaşmış bir isim.
Prof. Dr. Selçuk, günlerdir Türkiye’nin gündemini meşgul eden ünlü “AKP’yi ve Gülen’i bitirme” belgesiyle ilgili olarak yürütülen tartışmaları “gölge boksu”na benzetti.
Bu benzetmenin gerekçesini de şöyle açıkladı:

‘Fotokopi esas olmaz’
“Bir imzanın, imza sahibi olduğu iddia edilen kişiye ait olup olmadığı, ancak elle imzalanmış belge üzerinden anlaşılabilir. Fotokopi üzerinden anlaşılmaz. Fotokopi bir fotoğraftır. Dolayısıyla bir fotokopi üzerinden günlerdir yapılan tartışmalar gölge boksunu andırıyor. Anlamsız bir tartışma yürüyor.”

Nasıl anlaşılır?
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, imzanın iddia edilen kişiye ait olup olmadığının nasıl anlaşılacağı konusunda şu bilgiyi verdi:
“El ürünü her türlü yazı ve imza incelemesi elle yazılmış yazı veya atılmış ıslak imzanın incelenmesiyle anlaşılır. Çünkü, incelenen, kalemin bıraktığı izlerdir. İmza atılırken bir güç kullanılır ve güce dayalı olarak da kâğıt üzerinde izler ve özellikler oluşur. Oysa fotokopide bu tür izler ve özellikler yoktur. Bu nedenledir ki fotokopi üzerinden sonuç alınmaz. Yazıbilim açısından kabul görmez.”

‘Yazıbilim kabul etmez’
Prof. Dr. Sami Selçuk, Adli Tıp Kurumu’nun yazıbilim bölümünün fotokopi üzerinden inceleme yapmadığı bilgisini vererek şöyle devam etti:
“Yazıbilim fotokopi üzerinden sonuç alınmayacağını bildiği için inceleme de yapmaz. Fotokopide aranacak izler bulunmaz. İmza sahibinin kalem kullanırken kendine özgü özellikleri yazıya, imzaya yansır. Fotokopiye bu özellikler yansımaz. O halde belgenin ıslak imzayı taşıyan aslının incelenmesi gerekir.”

İtiraf yolu
Prof. Dr. Selçuk, bu nedenle imza sahibi olduğu iddia edilen kişinin ifadesinin önem taşıyacağını belirterek, genel anlamda şu örneği verdi:
“Eğer kişi, imzanın kendine ait olduğunu itiraf ederse, bu ayrı bir konudur. Bu durumda itirafın gerçeği yansıtıp yansıtmadığını da yine yargıç takdir eder.”

Suç var mı, yok mu?
Prof. Dr. Selçuk, eylemin suç olup olmadığı konusunun ise ayrı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Eylemin suç oluşturup oluşturmadığı ise ayrı konudur. Buna da suçun öğelerine göre hukuk karar verir. Sadece bir belgeye ve imza incelemesine bakarak değil diğer delilleri de değerlendirir. Bu tamamen hukukun vereceği bir karardır.”

Askeri ve sivil savcılık
Selçuk, bir konunun hem askeri hem sivil savcılık tarafından soruşturulabileceği bilgisini de aktararak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Askeri savcılık, kendi yönünden bir soruşturma yürütüyor. Sivil savcılık da kendisi açısından yürütebilir ama sonuçta bunlar bir şekilde birleşir. Örneğin askeri savcılık, konunun yetki alanına girip girmediğine karar verecektir. Girmediğine karar verirse, ‘sivil savcılığın işidir’ derse, sivil savcılık soruşturmayı kendi açısından yürütür ve sonuçlandırır.”
Selçuk, bu bilgiler ışığında bugüne kadar yürütülen tartışmaları sığ bulduğunu da ifade ederek, yargı sürecinin beklenmesinin en doğru yol olacağını vurguladı.

Bu haber 518 defa okundu.