Darbecilikle imtihan zamanı | " /> Darbecilikle imtihan zamanı | "/>

En Sıcak Konular

Darbecilikle imtihan zamanı

22 Haziran 2009 13:10 tsi
Darbecilikle imtihan zamanı Siyasi hayatımızın üzerindeki koyu darbe gölgesinin içyüzünde bir ‘zihniyet’ sorunu var. Kenan Evren, ‘şimdi bizi eleştirenler o zaman hemen harekete geçmemizi istiyorlardı’ derken bir gerçeği ifade ediyordu. Ne kadar bu zihniyete

27 Mayıs 1960 darbesi, darbelerle malul siyasi hayatımızın gerçekleşmiş ilk darbesi. TSK bünyesindeki bir grup albayın organize ettiği 27 Mayıs darbesi sadece ülkenin ve emekleme dönemini yaşayan demokrasimizin değil, komuta hiyerarşisini bozguna uğrattığı için TSK’nin de “kimyasını” bozmuştu.

27 Mayıs darbesi ünlü 61 anayasasını ve MGK gibi yeni anayasal kurumları işler hale getirdikten sonra çekilmiş, ama 60’lı yıllar boyunca başka darbe teşebbüsleri de yaşanmıştı. Emir-komuta hiyerarşisi dışındaki bu darbe teşebbüslerinden biri de ordu içerisinde örgütlenmiş 9 Mart cuntası idi. 12 Mart Muhtırası, hiyerarşi içerisinde gerçekleşen bir askeri müdahale idi ve kendi beraberinde hiyerarşi dışı girişimleri de tasfiye etmişti.

İzleyen yıllarda hiyerarşiyi zorlayan girişimlere TSK içerisinde hayat hakkı tanınmadığını biliyoruz. Ama “hiyerarşi içerisinde” siyasete müdahale, neredeyse bir gelenek olarak günümüze kadar devam etti.

Bunlardan en kapsamlı olanı, iz bırakanı, tahribat yaratanı, hiç kuşkusuz 12 Eylül 1980 darbesi idi. Binlerce insan 12 Eylül’de işkence gördü, hapsedildi, fişlendi. 60 kişi asıldı. 1961 anayasasının ülkeye “lüks” geldiğinden hareketle, yeni bir anayasa yürürlüğe sokuldu. İş ve öğrenim yaşamını düzenleyen yeni kurumlar getirildi.

Ve hala 12 Eylül’ün yol açtığı tahribatları tümüyle gidermediğimiz ortada.

Darbe ve daha genel bir ifadeyle askerin siyasi yaşama müdahalesi konusu, sadece TSK ile ilgili bir sorun değil. Eğri oturup doğru konuşmak gerekir. 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren’in birçok konuşmasında darbeyi eleştirenler için, “bunların çoğu o zamanlar bizden hemen harekete geçmemizi istiyordu” dediğini hatırlıyoruz… Yani sorun siyasilerden medyaya kadar uzanan geniş bir yelpazede halen etkili olan bir “zihniyet” sorunudur…

Ergenekon soruşturması, bu zihniyetin kanıtı olarak da önemlidir. O soruşturma kapsamında yargıya hesap verenlerin sadece emekli veya muvazzaf askerler olmadığını, yazar, gazeteci, siyasetçi, akademisyen sıfatı taşıyan çok sayıda kişinin de bu soruşturma kapsamında bulunduğunu sürekli hatırda tutmamız gerekiyor.

Taraf’ın yayınladığı “Eylem Planı” konusunda da kimi siyasetçi ve medya erbabının “belge sahte çıktı” diyebilmek için yanıp tutuştuğunu biliyoruz, izliyoruz…

“Belge sahte çıktı” diyebilmek heyecanı içerisinde olmalarının sebebi ise ne TSK’nin itibarını düşünmeleri, ne de demokratik yaşamın derin bir şaibeden kurtulmasını murat ediyor olmalarıdır. Hatta içten içe “belge deşifre olmasaydı da gereği yapılsaydı…” diye düşünenler de var.

Hükümeti eleştiriyor olabilirsiniz, hükümet politikalarını beğenmeyebilirsiniz; bunu ifade etmenin imkan ve araçları herkes için var. İsteyen siyaset yaparak kendi görüşünün politikasını yürütebilmektedir, isteyen yazarak, çizerek bunu ifade edebilmektedir. Ciddi eksiklikleri olsa da düşünce, ifade ve örgütlenme hakları noktasında bundan 10 yıl öncesine kadar daha ileri bir düzeyde bulunduğumuzu da, herhalde herkes görmekte, kabul etmektedir.

Bu nedenle “hükümete, AKP’ye karşı olmak” darbeci olmanın nedeni veya gerekçesi değildir, olmamalıdır.

Darbeye, darbeciliğe karşı olmak, Türkiye şartlarında her şeyden önce “demokrat” olmanın olmazsa olmaz gereklerinin başında gelmektedir.

Bu zihniyeti, bakış açısını, düşünüş tarzını aşmada nereden nereye geldiğimizi sorgulamak herkes için gereklidir, yararlıdır.

Öncesi bir yana, 28 Şubat, Şemdinli olayı, andıç ve lahika vakaları, Ergenekon soruşturması, bu sorgulamayı yapmamıza imkan tanıyan somut ölçülerdir.

2009 yılındayız. 21. yüzyıldayız. Ve hala “darbe” konuşuyor olmaktan, hepimizin çok sıkıntı duyması gerekiyor. Bu sıkıntıyı duymuyorsak, orada bir problem var demektir…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,131 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,403 µs