En Sıcak Konular

Biri mi sahte yoksa 20'si mi?

22 Haziran 2009 08:50 tsi
Biri mi sahte yoksa 20'si mi?
Albay Çiçek’in daha önce pasaport, kredi kartı sözleşmesi, silah ruhsatı ve alım satım sözleşmeleri gibi 20 resmi belge üzerindeki imzası ile askeri savcılıkta verdiği imza farklı çıktı... Şamil Tayyar yazıyor...

Şamil Tayyar / Star 

20 imzası aynı sadece son verdiği imza farklı 

Albay Çiçek’in daha önce pasaport, kredi kartı sözleşmesi, silah ruhsatı ve alım satım sözleşmeleri gibi 20 resmi belge üzerindeki imzası ile askeri savcılıkta verdiği imza farklı çıktı

Orgeneral İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanı olduktan sonra 28 Şubat yöntemleri büyük ölçüde terk edilmişti. O ana kadar internet sitelerindeki haberleri analiz edip psikolojik savaş çerçevesinde yorum yazan görevliler bile vardı.

Bir süredir Genelkurmay karargahında yine garip işler olmaya başladı. Bazı gazetelerin Ankara temsilcileri davet edilip Demokrasiye Müdahale Eylem Planı için ‘tamamen düzmece’ şeklinde yorumlar yapılarak Çevik Bir’i hatırlatmaya başladılar bize.

Eğer doğruysa çok vahim; eş zamanlı olarak Star dahil bazı gazetelerde Jandarma Kriminal’in eylem planındaki imzanın Albay Dursun Çiçek’in ‘el ürünü’ olduğuna dair raporu yansımasaydı, Genelkurmay’ın ‘sahte belge’ iddiasını doğrulayan açıklama yapmayı planladığı iddia ediliyor.

SARI ZARF OLAYINI HATIRLAYIN

Bu iddianın sahipleri, Habertürk’ün o skandal manşetini bu perspektiften değerlendiriyorlar. Sabah Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’un karargah ziyaretinden sonra cumartesi günü kaleme aldığı köşesinde, ‘belge düzmece’ diyerek Albay Çiçek’in komuta kademesindeki ‘Böyle bir belge hazırlamadım’ ifadesine gönderme yapmasını, ayni minvalde görüyorlar.

Elbette gazeteci arkadaşlarımı suçlamak istemem, ama gaza gelirlerse saza geleceklerini de bilmeleri gerekir. Hatırlarsınız, Atabeyler Operasyonu’ndan sonra gündeme getirilen sarı zarf olayında da Fatih Altaylı ve Muharrem Sarıkaya, haber kaynaklarının azizliğine uğramış, zarfı dağıtanın iddia ettikleri gibi sivil polis değil yüzbaşı olduğu ortaya çıkmıştı.

İyimser olmak istiyorum.

Ne var ki, gelişmeler beni bundan alıkoyuyor. Karargaha giden gazetecilere muhatap orgeneralin, ‘düzmece belge’ iddiasına ilave olarak, Başbakan Erdoğan’ın 14 Haziran günü Şanlıurfa’daki ‘İşte son günlerde gazetelerin yaptığı haberleri görüyorsunuz. AK Parti üzerinde oynanması düşünülen oyunları görüyorsunuz. Şu anda biz de bunları araştırıyoruz’ açıklamasına ne kadar çok alındıkları ve kırıldıklarını söylemesi, Genelkurmay’ın resmi açıklamasıyla hiç mi hiç örtüşmüyor.

İnsanlık halidir, deyip geçiştirebiliriz.

SAVCILIKTA İMZA DEĞİŞTİRMİŞ

Ama skandal bundan sonra başlıyor. Özellikle yazının bundan sonraki bölümünü dikkatlice okumanızı ve altını çizmenizi istirham ediyorum.

Biliyorsunuz, 4 Haziran günü Avukat Serdar Öztürk’ün hukuk bürosuna operasyon düzenlendi, o tartışmalı eylem planı da bu ofiste ele geçirildi. Öztürk’ün avukatı, bu belgenin kendilerine ait olmadığını iddia etti. Altında savcı, polis ve avukatların imzasının yer aldığı tutanaklar, bu iddiayı doğrulamadı.

Asıl tartışma konumuz, belgedeki imza Albay Dursun Çiçek’e ait mi değil mi? Genelkurmay Askeri Savcılığı hemen olaya el koydu, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan dosyayı aldı. Askeri Savcı Yavuz Şentürk, İstanbul’a giderek Albay Dursun Çiçek’in ifadeye çağrılmasını istemedi, bu konuda kendilerinin yürüttüğü soruşturmanın beklenmesi konusunda ikna etti.

Bu arada askeri savcı, İstanbul’a giderken çantasında Dursun Çiçek’in imza örneğini de götürdü. Sonradan anlaşıldı ki, Çiçek, askeri savcılıkta imza örneği vermiş. Gariptir, Çiçek’in son imzası, belgedeki imzaya pek benzemiyor.

İmza değiştirilmiş!

Jandarma Kriminal, 16 Haziran günü bu durumu rapora, ‘Dursun Çiçek Dr. Dz. P. Kur. Kd. Albay ismi üzerinde bulunan imza ile Dursun Çiçek’in mukayese imzaları arasında genel şekli yönünden benzerlik görüldüğü’ şeklinde yansıtıyor. Askeri savcı bu raporu da Ergenekon savcılarına teslim ediyor.

21 AYRI İMZASI KARŞILAŞTIRILDI

Fakat Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar, Emniyet Kriminal’den askeri savcının getirdiği Çiçek’e ait ıslak imzayla Turkcell’le imzaladığı abone sözleşmesi, bankalarla yaptığı kredi kartı başvuru sözleşmeleri, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yaptığı pasaport başvuru ve ruhsat işlemleri, Ankara 26. ve 36. Noterlerindeki alım satım sözleşmeleri dahil toplam 21 evraktaki imza örneklerinin karşılaştırılmasını istiyor.

Eylem planındaki imzayla sözkonusu sözleşme ve işlemlerdeki imzaları karşılaştırıyor. Emniyetin 20 Haziran tarihli raporunda, inceleme sonuçları, ‘Dursun Çiçek’in eli mahsulü olduğu kanaatine varıldığı’ şeklinde yer alıyor.

BİRİ Mİ SAHTE YOKSA 20’Sİ Mİ?

İmzaların genel formları, başlangıç bölümlerinin tersim tarzı, el hareketlerinin yapıları, istifleniş usülleri, imzaların son bölümlerini oluşturan hatların inşa tarzı, hatların birbirlerine olan konumları, ritm dağılımları gibi kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden benzerlik bulunduğunun altı çiziliyor.

Özetle; Albay Dursun Çiçek’in askeri savcılıkta verdiği imza örneği ile bırakın eylem planını resmi yazışmalardaki imza örnekleri bile birbirini tutmuyor. Askeri savcılıktaki imza örneği esas alınacak olursa, Çiçek’in Turkcell aboneliği, pasaportu, silah ruhsatı, kredi kartları, alım satım işlemlerinin hepsinin sahte olduğunu söylemek gerekir.

Daha da ötesi, görev esnasında imza attığı tüm evrakın sahte olduğu gerekçesiyle toplanması ve işlemlerin iptali zorunludur.

BUNLARA CEVAP VERİN

Hal böyle olunca, akla şu sorular geliyor:

-Albay Dursun Çiçek neden imzasını değiştirdi?

-Askeri Savcı Yavuz Şentürk, neden sadece bu imzaya itibar etti?

-Gazetecileri karargaha çağıran Orgeneral, neden sadece Çiçek’in ifadesi ve bu ıslak imzaya güvenip koca Genelkurmay’ı bağladı?

Malum, Yarbay Mustafa Dönmez de Sapanca’daki evinde ele geçirilen kroki, silah ve mühimmatın kendine ait olmadığını iddia etmiş, teknik takipte her hafta sonu ve tatil günlerinde Sapanca’daki eve gittiği belirlenmiş, operasyon öncesi son hafta sonunu da Sapanca’daki evinde geçirdiği, buradan telefon görüşmeleri yaptığı tespit edilmişti. Kamuoyuna yansıyan iddianamede bu bölümler açık şekilde yazılıydı.

Sorulara devam edecek olursak...

-Buradaki durum, diğerlerinden farklı mı?

-Ahmet Altan’ın dediği gibi balık çok mu büyük?

-Yoksa Dursun Çiçek, Mehmet Ağar’ın ‘Aradan tuğlayı çekersem duvar yıkılır’ sözündeki gibi ‘tuğla’ mıdır?


Skandal plandaki imza

Dosya:/dosya/icerik/090622-012319-p02skandal.jpg


Savcıya verdiği imza

Dosya:/dosya/icerik/090622-012304-p02savciya.jpg


Çiçek’in diğer imzaları

Dosya:/dosya/icerik/090622-012200-p02cicekin.jpg

Dosya:/dosya/icerik/090622-012200-p02cicekin.jpg

Dosya:/dosya/icerik/090622-012200-p02cicekin.jpg



Bu haber 957 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,054 µs