O albayın doktora tezi çok farklı!

21 Haziran 2009 09:53 tsi
Demokrasiye karşı komplo içeren 'eylem planı'nı hazırladığı iddia edilen Albay Dursun Çiçek'in, doktora tezinde kendisiyle çeliştiği ortaya çıktı.

Çiçek'in Çukurova Üniversitesi'nde doktora eğitimine başlamak için enstitüye kayıt sırasında kullandığı imza ile eylem planındaki imzanın aynı olduğu belirlenmişti. Çiçek'in doktora tezini, 'kirli eylem planı'ndan çok farklı bakış açısıyla hazırladığı görülüyor. Kirli tezgâhta, masum insanların evlerine silah konulup, iftira atılması planlanırken, tezde korkuları gideren yönetimlerin insanın motivasyonunu yükselteceği anlatılıyor. Türkiye'yi ayağa kaldıran planda tuzak yoluyla özgürlükler hedef alınırken, doktora tezinde Albay Çiçek şu ifadeleri kullanıyor: "İnsanı harekete geçiren yönetim süreci, çalışanların düşüncelerine, umutlarına, inançlarına, arzu ve ihtiyaçlarına seslenebildiği, korkularını giderebildiği ölçüde insanların örgüt hedeflerine etkin bir şekilde ulaşması yönünde moral ve motivasyonu ile iş yaşam kalitesini yüksek tutacaktır."

Çiçek, tezinde motivasyon seviyesi ile iş yaşam kalitesinin geliştirilmesini, böylece verim ve etkinliğin yükseltilmesine yönelik çözüm tekliflerini de kaleme alıyor. Küreselleşmeye de dikkat çeken Albay Çiçek, tezinde uluslararası rekabet şartlarının günden güne geliştirdiği ekonomik ortamda, iletişim, etkileşim ve serbest ticaretin önündeki engellerin ve koruma duvarlarının birer birer yıkıldığını anlatıyor.

Dursun Çiçek'in, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde 2002 yılında Prof. Dr. Hüseyin Özgen'in danışman hocalığında hazırladığı tezi 249 sayfadan oluşuyor. 3 yıllık çalışmadan sonra Albay Çiçek'in tezi 2005'te enstitü tarafından kabul ediliyor. Doktora tezinin tamamı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve ÇÜ Sosyal Bilgiler Enstitüsü internet sitelerinde yer alıyor.

İlgi alanlarını tenis, yüzme, kayak, basketbol, voleybol ve kitap okuma şeklinde sıralayan Kurmay Albay Çiçek, tezin sonuç bölümünde şu ifadelere yer veriyor: "Örgütte iş, yaşam kalitesinin gelişmesine önem vermeyen, onların sosyal ve psikolojik yapılarını analiz edip yönetimde değerlendiremeyen yöneticilerin, örgütte çalışanlarla pozitif bir iletişim içinde olması, onları bilgilendirmesi, onlarda kendine karşı bir sevgi ve güven yaratması aynı şekilde birer insan olan tüketicilerin taleplerine uygun bir mal ve hizmet üretme konusunda başarılı olması düşünülemez. Günümüzde 'ne sadece ekonomik ne de sadece sosyal insan görüşü' tam olarak geçerli değildir. Gerçek olan, insanın duygusal varlık olması nedeniyle karmaşık bir yapıda olmasıdır. Çünkü insanı motive edici unsurların başında sadece ekonomik özendiriciler değil, psikososyal özendiriciler gelmektedir."

zaman

Bu haber 581 defa okundu.