Tankın üzerine çıkar mısınız?' | " /> Tankın üzerine çıkar mısınız?' | "/>

En Sıcak Konular

'Tankın üzerine çıkar mısınız?'

19 Haziran 2009 11:25 tsi
'Tankın üzerine çıkar mısınız?' Tam 3 gün konuyla ilgili konuşmadı. Daha sonra çıktığı TV programında konuyla ilgili soruları yanıtlarken ‘ortalama’ konuşmayı tercih etti. Ama bazı sorular vardır ki cevabı kendisi kadar net olmalıdır... Baykal'a bu soru soruldu. Peki cevabı

CHP lideri Baykal, 18 Haziran 2009 akşamı Habertürk TV’de katıldığı bir programda Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Baykal gündeme ilişkin çeşitli açıklamalarda bulundu, ama merak konusu olan Türkiye’nin gündemine medya deyimiyle “bomba gibi” düşen “belge” olayıyla ilgili yapacağı açıklamalardı. Baykal 16 Haziran günkü partisinin grup toplantısında da konuyla ilgili konuşmuş ve “belgenin sahte olduğu ortaya çıkarsa…” diyerek, konuyla ilgili net bir pozisyon almaktan kaçınmıştı.

Baykal’ın Altaylı’ya konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda en dikkat çekici vurgu, “Türkiye darbeye karşı şerbetlendi, ama belgelere karşı şerbetlenmiş değiliz. Belge atom bombası gibi... Akla, vicdana hükmediyor. Bir belge ile 70 milyonu bir yönden başka yöne çekiyorsunuz. Şimdi bunu keşfettiler ve Türkiye bunu tehlikeli bir şekilde yaşamaya başladı” şeklindeki sözleriydi. Baykal devamla, “Artık kimsenin Türkiye’de darbeye bel bağlamadığını, darbenin Türkiye’nin siyaset gündeminden çıktığını” da söyledi.

Baykal, hükümeti de olayın üzerine “balıklama” atlamakla itham etti ve suç duyurusunda bulunulmasının “siyasi gösteriş” olduğunu belirtti. Baykal’a göre “birileri” TSK’yı yıpratmaya çalışıyordu. Belgenin “doğru” çıkması halinde ise, Genelkurmay’ın durumu değerlendireceğini ve bir “özeleştiri” ihtiyacı doğacağını söyledi.

Baykal’ın “belge” ile bağlantılı olarak söylediği hususlardan biri de “bir askeri müdahale ile Türkiye’de ülke yararına hiçbir sonuç alınamayacağı konusunda benim kafamda olağanüstü net bir tablo vardır” şeklindeki sözleriydi. Bu cümlenin devamı ise şöyle: “Böyle bir girişimi onaylamayacağım, böyle bir girişimin içinde, önünde, arkasında, yanında olmayacağım, ya da bu girişimden işbirliği içinde partime, kendime, siyasi düşünceme yönelik arayış içinde olmayacağım o kadar açıktır ki... O söylediğiniz, mizaca konjonktüre bağlı çıkarım çıkmam... Bu böyle söylenecek bir şey değildir. Bunu hepimiz yaşayarak görürüz”.

Baykal’ın “çıkarım çıkmam, konjonktüre bağlı” şeklinde cevapladığı soru ise şuydu: Adalet ve Kalkınma Partisi’ni iktidardan düşürmeye yönelik bir darbe girişimi oldu. Türkiye’de siz Yeltsin gibi tankın üzerine çıkar mısınız?

Bilindiği gibi SSCB’nin dağıldığı süreçte, 1991 Ağustos’unda Sovyet Kızıl Ordusu yönetime el koymak için dönemin SSCB Başkanı Gorbaçov’a karşı harekete geçmiş, dönemin Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin sokaklarda yürütülen tanklardan birinin üzerine çıkarak askeri müdahaleye karşı çıkmış ve halkı da direnmeye çağırmıştı. Bunun üzerine dengesi bozulan Kızıl Ordu geri çekilmek zorunda kalmış ve darbeci generallerin şefi de intihar etmişti. Yeltsin de bu hareketiyle hafızalarda silinmez bir fotoğraf haline gelmişti.

Sayın Baykal’ın darbe ve belge konusunda söyledikleri arasında ciddi tutarsızlıklar olduğunu vurgulamak gerek. 12 Mart ve 12 Eylül hatıralarını uzun uzun anlatan ve aslında darbeciliğin, siyasi hayata müdahalenin ne demek olduğunu çok iyi bilen politikacılardan biri olan Deniz Baykal, neden darbe veya askeri müdahale konusunda bir türlü net bir tutum alamamaktadır?

“Darbeciliğin siyaset gündeminde artık bulunmadığı” ve “demokrasiye bağlılık” yönündeki sözleri, bir başka bağlamda çok önemli ve değerli olabilirdi. Ama darbeciliğin bir zihniyet olarak Türkiye’de bazı çevrelerin siyaset ve düşünüş tarzı olduğunu Baykal da çok iyi bilmiyor mu? Ve dolayısıyla asıl meselemizin de bu zihniyeti aşmak olduğunu…

“Darbe” veya “askeri müdahale” deyince 12 Mart Muhtırası ve 12 Eylül, ilk akla gelen örnekler oluyor. Keşke darbe ve darbecilik birer “mazi” olsa ve sadece bu örneklerden ibaret olsaydı… Ama örneğin Baykal, 12 Mart ve 12 Eylül’ün yanı sıra darbelerin ilki olma özelliğini taşıyan 27 Mayıs darbesi konusunda ne düşünmektedir, bilemiyoruz… Bunun yanında yakın tarihimizde gerçekleşen bazı örnekler, klasik manada bir darbe olmasa bile, siyasetin kimyasını bozan müdahale alışkanlığından vazgeçilmediğini bütün açıklığıyla gözler önüne sermiyor mu?

Mesela “28 Şubat süreci”? Mesela 27 Nisan e-muhtırası? Mesela sahiciliği mahkeme kararıyla ortaya çıkan “darbe günlükleri”nin tanıklık ettiği 2003 yılında hazırlanmış “sarıkız” ve “ayışığı” kod isimleri verilmiş darbe planları? Mesela Ergenekon davası?

Darbe ve darbeci zihniyet “konjonktüre bağlı olarak iyi veya kötü” şeklinde değerlendirilebilecek bir şey değildir. Türkiye’nin siyasi gündeminden bunun gerçekten çıkabilmesi, siyasi yelpazenin bütün bileşenlerinin darbe ve darbeci zihniyet karşısında aynı sorumluluk bilinciyle demokrasiye sahip çıkmasına bağlıdır.

Bazı sorulara laf kalabalığı ile cevap vermek siyasetin gereği bir “yol” olabilir. Ama bazı sorular vardır ki, cevaplarımızın “evet” veya “hayır” kesinliğinde olması gerekir. “Havet” demek, bir yol değildir; en azından doğru yol değildir…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,303 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,303 µs