CHP lideri Baykal ne demek istedi?

18 Haziran 2009 08:15 tsi
CHP lideri Deniz Baykal’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un istifa etmesi gerekebileceği yönünde bir ifadesi oldu mu?

Fikret Bila / Milliyet

Baykal: İstifa değil, özür gerekebilir

CHP lideri Deniz Baykal’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un istifa etmesi gerekebileceği yönünde bir ifadesi oldu mu? Veya bu yönde bir imada bulundu mu?
Baykal, bu soruya “hayır” yanıtını verdi:
“Böyle bir ifade kullanmadım. Böyle bir imada da bulunmadım.”
O halde bu yöndeki yorumlar nereden çıktı?

‘Özür gerekebilir’
Baykal, bu soruma da şu karşılığı verdi:
“Ben grup konuşmamda üç ihtimalden söz ettim. Birincisi, tartışılan belgenin Genelkurmay’da emir-komuta zinciri içinde resmen hazırlanmış olması. İkincisi, emir-komuta zinciri dışında ama Genelkurmay’da görevli personel tarafından hazırlanmış olması.
Üçüncüsü, tümüyle askerlerin dışında, dışarıda düzenlenmiş sahte bir belge olması. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, böyle bir emir vermediğini, bunun kendisine sorulmasını bile hakaret saydığını söyledi. O halde birinci seçenek ortadan kalkmıştır.
İkinci seçenek doğru çıkarsa, yani, hem Genelkurmay’da üst düzey görevde bulunup hem de böyle bir belgenin hazırlanmasına katkı veren asker veya askerler varsa, bu da çok önemli olur. Böyle bir durum ortaya çıkarsa elbette Genelkurmay Başkanı o kişiler hakkında, kamuoyuna açıkladığı gibi gerekli işlemi yapar. Ama bu da yeterli olmaz.
Bilgisi dışında böyle bir hazırlık yapılmış olması da sorumluluk gerektirir. Bu sorumluluğun gereği istifa olmaz ama en azından, çıkıp kamuoyunda özür dilenebilir. Bu gerekebilir. Benim söylemek istediğim budur.”

‘İnşallah albayın ilgisi yoktur’
CHP lideri Baykal, belgede imzası bulunduğu iddia edilen Deniz Albay Dursun Çiçek’in, bu işle bir ilgisinin bulunduğunu öngörmediğini belirtmekle birlikte, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Adı geçen albayın bu işle bir ilgisinin olduğunu öngörmüyorum, inşallah yoktur. Neden öngörmüyorum? Çünkü Genelkurmay Başkanı, söz konusu albayın böyle bir belge hazırlamadığını söylediğini, ayrıca bilgisayarlarda yapılan incelemede bu yönde bir ize rastlanmadığını açıkladı. Genelkurmay Başkanı böyle bir bilgi veriyorsa, bu önemlidir. Ben buna itibar ederim. Ama varsa işte o durumda ikinci seçenek üzerinde durmak gerekir. Bu da vahim bir durum olur.”

‘Daha da vahim olanı’
Baykal, seçeneklerin hepsinin vahim olmakla birlikte, belgenin sahte çıkmasının ve dışarıda bazı güç odakları tarafından hazırlanmış olduğunun anlaşılması halinde bunun Türkiye için bir dönüm noktası olacak kadar önem taşıyacağını vurguladı. Baykal, şu yorumu yaptı:
“İşte daha da vahim olanı budur. Dışarıda bazı güç odakları tarafından sırf Türk Silahlı Kuvvetleri’ni zor duruma düşürmek için böyle bir sahte belge düzenlenmiş olması çok önemlidir. Böyle bir durum birçok iddiaya geçerlilik kazandırır. O zaman da böyle bir belgeyi hazırlayanların kim oldukları ve amaçları ortaya çıkarılmalıdır. Bunlar hakkında da hukuk çerçevesinde gereken yapılmalıdır. Bu Türkiye için bir dönüm noktası olur. Olmalıdır.”

‘Neden sustum?’
Baykal, belgeyle ilgili haber çıktıktan sonra üç gün süreyle neden sustuğu yönünde eleştiriler aldığını anımsatarak, şu yanıtı verdi:
“Neden üç gün sustun, diyorlar. Ortaya atılan iddia çok önemli olduğu ve ortada yeterince bilgi olmadığı için sustum. Ve haklı olduğum da anlaşıldı. Oysa Başbakan, çok acele tepki verdi, hemen işi siyasete taşıdı, Genelkurmay’ı hedef alarak, ‘dava açacağım’ dedi. Ama Genelkurmay Başkanı’yla görüştükten sonra üslubu tümüyle değişti.
Oysa daha önce bilgi alıp ondan sonra değerlendirme yapsaydı, bu kadar gerginlik olmazdı. Bu tür olaylar karşısında fevri tepkiler yerine sağduyulu olmak ve yeterli bilgiye ulaşmadan, ayaküstü değerlendirme yapmamak gerekir.”
 

Bu haber 496 defa okundu.