Orası Türkiye'nin en kritik noktası

17 Haziran 2009 17:01 tsi
Kimsenin görmezden gelemeyeceği bir yer...iyibilgi röportaj

Taraf'ın belgesi Türkiye'de bazı taşları yerinden oynatmaya yetecek mi? Taraf Gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan önümüzdeki günler neleri getirecek, iyibilgi için görüşlerini açıkladı.

Gündeme oturmuş bir konu olan, Taraf gazetesinin yayınladığı Belge sonrası, asker ve sivil ilişkileri nasıl etkilenir? Dış faktörleri göz önünde tutarak,ordu ve hükümet bu krizi daha sağlıklı bir ilişkiye dönüştürebilir mi?

Şu anda genel bir baskı ortamı var kendiliğinden. Gene de Türkiye'nin geleneği olan, damarları olan bir iç yapısı var. Burada aktörlerin analizi etkili olacak bence. Şöyle bir şey: Esas rol Ak Parti'de. Kartlar onun elinde toplandı. Gücü var. Bunun ne kadarını kullanacak, ne kadarını kullanmayacak? Ne kadarından sonrasını riskli bulacak, dengeleri bozucu bulacak, onu bilmiyoruz. Diğer aktörler daha sıkışmış durumdalar. Ne istedikleri belli. Ama Ak Parti'nin önünde bir alan var. O alanı kullandıkça bir istikrarsızlık da yaratabilir, istikrar da yaratabilir. Burada bir tercih var Ak Parti'nin önünde.

Hangisi daha muhtemel?

Ben her zaman olduğu gibi, orta yol tutacaklarını düşünüyorum. Yani en gerçekçi olanın o olduğunu düşünüyorum. Türkiye'deki insanlar hiçbir zaman kesin hesaplaşmalar içinde olmadılar. Ve bundan sonra da olmayacaklar. En mağdur olan için de bu böyle. Yarının daha iyi olması uğruna geçmişi feda edebilir. Dolayısıyla AK Parti'de aynı şekilde davranacaktır. Kendi geleceğini ve de tabii ki bir anlamda demokrasinin geleceği birbirine bağlı, bunu bir şekilde garantileyebildiği ölçüde, askerin etrafına yeni sınırlar çizebildiği ölçüde - bir yerden sonra durmayı ve dolayısıyla askeri kendisine bağlamayı tercih edecektir. Bu ne kadar gerçekçi bir projedir uzun vadede, onu tarih gösterecektir. Ama sözde dış baskı devam edecek olursa, adım adım sivil siyaset bu yönde ilerler. Ama o ortam değişirse o zaman birden bire geri de dönebilir.

Peki genel olarak medyanın davranışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle basının bu krizdeki tutumunu göz önünde bulundurursanız...

Genelde medyanın davranışı, belki de ilk defa, dar siyasetin dışına çıktı.  Belki de, bahsi geçen dış dünya faktörünün ağırlığı söz konusu oldu. Bugünün dünyasında bu şekilde olamaz, böyle devam edemez. Bunu herkes görüyor şu anda, bence. CHP'nin tavrının ne olacağı belli değil hala. O da önemli bir destek. Ama bu tür destekler olursa, ya da bu aktörler daha sessizleşirse hükümete muhalefet açısından, o zaman hükümetin daha fazla yol alması şansı olur. Sonuçta bu Ak Parti hükümeti, radikal demokrat bir hükümet değil. Dolaysıyla bu Ak Parti hükümeti gibi davranacak, onun gibi bakacak.

Türkiye'de kritik faktör, muhafazakar insanların Ak Parti'yi aşması ile olacak. Yani Türkiye'deki muhafazakar kitle ne kadar demokratlaşırsa, Türkiye de o kadar demokratlaşabilir. Ak Parti bunun gerisinde kaldığı ölçüde daha atak olur. Ama eğer gerisinde hissetmiyorsa kendisini, orada durur. Ak Parti bu noktadan sonra laik kesimin hayalindeki demokrasiyi gerçekleştirmekle yükümlü değil bence.

Bu belgenin yarattığı psikolojik ortam sonrasında, TSK ve hükümet ne gibi tedbirlere başvurur? İmaj düzenlemesine gidilecek midir?

O kaçınılmaz gözüküyor şu anda. İçimizden bunları temizlemedik gibi bir imaj doğurursa, o zaman bundan sonra hiçbir şekilde bir prestiji kalmaz. Türkiye kontrolsüz bir noktaya gider, bir anlamıyla. Çıkan sesleri zapt edemezsin. Bunu Ak Parti de istemez. Sonuçta devletin ordusudur söz konusu. Erdoğan ile Başbuğ'un görüşmesi muhtemelen bu merkezde olmuştur, birbirilerine bir güvence vermişlerdir diye düşünüyorum. Askerin güvencesi bunun kesinlikle temizleneceği ve bir daha tekrarlanmayacağıdır. Hükümetin güvencesi ise bunun sadece suçlularla sınırlı tutulup, askerin prestijinin korunacağıdır. Böyle bir noktada durulacak. Bundan sonra bu tür bir eylem olmayacaksa, çalışma olmayacaksa, o zaman Ak Parti buna razı olarak bir sonraki adımı bekleyecektir diye düşünüyorum.

www.iyibilgi.com röportaj

Bu haber 1,832 defa okundu.