Başbakan konuşma metnini niye değiştirmedi?

17 Haziran 2009 09:51 tsi
İkili acaba neler konuştu? Başbuğ kamuoyuna yaptığı açıklamalardan farklı neler söyledi? Belgenin Genelkurmay kaynaklı olmadığı konusunda Başbakan'ı ikna edebildi mi?.. Mustafa Ünal yazıyor...

Mustafa Ünal / Zaman
 
Taraf'ın haberinin üzerinden 5 gün geçti, Başkent hâlâ olayın şokunu yaşıyor. Tek gündem irtica eylem planı... Peş peşe gelen açıklamalar, bildiriler kamuoyunu rahatlatmadı. Dün Ankara güne Başbakan Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ görüşmesiyle başladı. Olağan görüşme günü perşembeydi ancak eylem planı tartışmaları nedeniyle erkene alındı.
Baş başa görüşme tam 1 saat 20 dakika sürdü. Uzun bir süre... İkili acaba neler konuştu? Tek gündem Türkiye'yi şoka sokan Genelkurmay belgesiydi. Görüşmenin çerçevesini az çok tahmin etsek de ayrıntılarını bilemiyoruz. Başbuğ kamuoyuna yaptığı açıklamalardan farklı neler söyledi? Belgenin Genelkurmay kaynaklı olmadığı konusunda Başbakan'ı ikna edebildi mi?

Belge sahte mi gerçek mi? Bu soru hâlâ ortadan kalkmış değil. Gözler ilk günden Genelkurmay'a çevrildi. Belgeyi aydınlatacak olan öncelikle orası. Genelkurmay kamuoyuna soruşturmanın devam ettiğini duyurdu. Gerek askerî savcılık gerekse Genelkurmay belgeye açıklık getiremedi. Savcılık belgeyi görmeden planın Genelkurmay kaynaklı olmadığı kanaatine vardığını bildirdi.

Başbuğ, Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök'ün 'Belgenin hazırlanması için talimat verdiniz mi?' sorusunu 'Bana bu sorunun sorulması bile hakarettir' diye cevapladı. Buradan hareketle eylem planının bir emir komuta hiyerarşisi içinde hazırlanmadığını söylemek mümkün... Kurumsal bir sahiplenme yok. Bu Başbuğ'un kurumsal sorumluluğu olmadığı anlamına gelmiyor. Bir Genelkurmay Başkanı altındaki gelişmelerden de birinci derecede sorumludur. Başbuğ belgenin gerçek çıkması halinde ne olacağını da söyledi: 'TSK bu konuda çok hassas. Gereken yapılacak'. Bu söz 'ordu içinde gelişen illegal oluşum ve çalışmalara karşı' bir kararlılık ifadesi olarak okunabilir. Başbuğ, Başbakan Erdoğan'a da bunları anlatmış olmalı. Erdoğan, Başbuğ görüşmesinin hemen ardından grup toplantısı için Meclis'e geldi. Sözlerinin tonunda, yüzündeki ifadede görüşmenin içeriğine ilişkin ipuçları arandı. Daha kürsüye çıkarken milletvekilleri uzun alkışlarla destek ve moral vermeye çalıştı. Erdoğan daha önce olduğu gibi yine milli irade vurgusu yaptı. 'Millete bedel ödetmeye kimsenin hakkı yok, haddi de olamaz' dedi.

Belli ki Genelkurmay Başkanı Başbuğ belgenin içeriği ve sıhhati konusunda Erdoğan'ı tatmin edememiş. Aksi halde konuşma metni önceden hazırlanmış olsa bile revize edilirdi. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını belgeye ilişkin düşüncesinde bir değişiklik var mı diye dikkatle dinledim. Görüşme öncesi ile sonrası arasında bir fark yok. Plana karşı vurgulu konuşmasını sürdürdü; 'Bu mesele sadece AK Parti'nin değil bütün Türkiye'nin meselesidir. İddialar açığa çıkarılmalı ve gereken yapılmalıdır. Parti olarak suç duyurusunda bulunuyoruz'. İlk günden dile getirilen 'suç duyurusu' belgeye karşı AK Parti'nin ilk somut adımı...

Soruşturmanın sonucunu beklemeden yargıya gitti. Başbuğ'un görüşmede söyledikleri AK Parti'yi 'suç duyurusu,' kararından vazgeçirmiş değil.

İrtica eylem planı dün Parlamento'daki bütün gruplarda konuşuldu. MHP Lideri Bahçeli 'eğer doğruysa' kaydını düştükten sonra belgenin içeriğinin siyasete tehdit niteliğini taşıdığını söyledi. İlk başta sessiz kalan Bahçeli'nin bu sözleri eylem planına bir tavır.

CHP Lideri Baykal da konuşmasında Genelkurmay belgesine geniş yer ayırdı. Belgenin cumadan beri konuşulmasına rağmen doğruluğunun açığa kavuşmamasından yakınan Baykal, gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılmasını istedi. Kendi hayatından örneklerle sahte belgelere dikkat çekmesi, doğrusu bende planın sahte olmasını temenni ediyor izlenimi doğurdu.

AK Parti'nin yanı sıra muhalefet partileri CHP ve MHP'de de belgeye karşı tepki var. Eğer doğruluğu tespit edilirse siyasetin harekete geçeceği kesin. Meclis'teki hava, siyaset kurumunun illegal oluşum ve çalışmaların üzerine gideceğini gösterdi.

 

Bu haber 431 defa okundu.