Fener Patrikhanesi ne istiyor?

17 Haziran 2009 08:15 tsi
Ruhban Okulu'nun açılması konusunda görüşmeler sürerken, Patrikhane'nin Sözcüsü Peder Dositheos, okulun geçmişteki statüsüyle var olmasını istediklerini söyledi.

Ruhban eğitimi almamış ve emekliliğinde Patrikhane'de patriğin isteği ile papazlık yapmaya başlamış olan Dositheos Anagnostopulos, Ruhban Okulu, Ergenekon sonrasına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

> Ruhban okulunun nasıl bir yapılanma ile yeniden açılmasını istiyorsunuz?
Biz Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı, müfradatı ve hocaları bizim tavsiyelerimiz alınarak hazırlanan, bakanlığın kontrol ettiği bir meslek yüksek okulu şeklinde yeniden açılmasının istiyoruz. Yani geçmişteki statüsüyle.

> Ancak Patrikhane çok güçlenirse Vatikan olur endişesi var, buna ne diyorsunuz?
Bunlar hurafedir. Biz Vatikan olmayı istemiyoruz. Bizim Kitab-ı Mukaddes anlayışımız Katolikler'den farklı. Dünyada 380 milyon Ortodoks var ve onların inancına göre bu dünyayı idare edecek olan Tanrı'nın ruhudur. Bu nedenle bizim için bu dünyanın devletleri, liderliği, hükümdarlığı mühim değildir. Bu devletlerin bir vazifesi vardır ve biz bu vazifeyi kabul ediyoruz. Dünyadaki devletlerin iyi çalışması için dua da ediyoruz fakat biz devlet olamayız. Çünkü biz devlet olduğumuz zaman kendimizi İsa Mesih'in yerine koymuş oluruz. Bu Katolik Kilisesi ile aramızda çok mühim bir farktır.

> Ekümeniklik meselesi de Türkiye'yi rahatsız ediyor. Siz de ısrarla 'biz ekümeniğiz' diyorsunuz, bu nasıl çözülecek?
Biz bugün Osmanlı'da var olan ve Patriğin Hıristiyanların sorumluluğunu aldığı milletbaşı kavramı ile ekümenikliği karıştırıyoruz. Ekümenikliğin idari yapı ve politika ile hiçbir ilgisi yok. Lozan'da Patrikhane'den hiç bahsetmez ama patriğin vazifesi 'Türkiye'de yaşayan Ortodoksların başıdır' der. Bu Türkiye dışındakilerin dini lideri olduğunu kabul etmiyor, yasaklıyor demek değildir. Çünkü bu, dini bir durumdur. Türkiye laik bir cumhuriyet olduğundan, başka ülkelerdeki Ortodoksların burayı dini merkez olarak kabul etmesini engelleyemez. Engellemek de istemiyor. Patrikhane'nin sorumluluğu yalnız İstanbul'da yaşayan 2 bin 500 Rum değil, dünyanın diğer yerlerinde yaşayan 8.5 milyon Ortodoks'tur da aynı zamanda.

100 POLİS VARDI HİÇ KALMADI

> Ergenekon soruşturması sizi nasıl etkiledi?
Ergenekon bizim hayatımızı normalleştirdi. Türkiye'de bir derin devlet olduğunu ve bu derin devletin Patrikhane'ye karşı yaptığını düşündüğümüz kışkırtmadan emin olduk, yanılmadığımız gördük. Esasen bu iş bizim hayatımızı normalleştirdi. Eskiden burayı 50-100 polis korurdu, Ergenekon tutuklamaları başlayınca burada polis kalmadı.

Biyokimyacıyı papaz yapmak zorunda kaldılar

Ruhban Okulu'nun kapatılması, eski mezunların yaşlanması veya vefat etmesi nedeniyle zor durumda kalan Patrikhane ilk kez ilginç bir yönteme başvurdu. Patrik Bartholomeus, ruhban eğitimi almamış olmasına rağmen 35 yıldır Almanya'da yaşayan biyokimya uzmanı Dositheos'u Patrikhane'de çalışmaya davet etti. 2005 yılından beri Patrikhane'nin basın  ilişkilerinden sorumlu olan Dositheos, 'Ruhban Okulu açık olsa, benim rahip olmama izin verilmezdi' dedi.

akşam

Bu haber 448 defa okundu.