En Sıcak Konular

DTP Kongresi'nin sonuç bildirgesi

14 Haziran 2009 22:40 tsi
DTP tarafından Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi'nin sonuç bildirgesinde, "Demokratik Özerk Kürdistan" talebi temel bir çözüm perspektifi olarak görüldü. Öcalan"ın serbest bırakılması istenirken, PKK"nın Kürt sorununun çözümüne dah

DTP Diyarbakır İl binasındaki konferans salonunda düzenlenen ve iki gün devam eden Demokratik Toplum Kongresi sonuçlandı. Kongrenin sona ermesi üzerine parti binası önünde toplanan kalabalık buradan Koşuyolu parkına kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında çevreden de katılımlarla birlikte kalabalığın sayısı yaklaşık 10 bine ulaştı. Ellerinde PKK bayrakları ve üzerinde “Ya onurlu bir barış, ya görkemli bir direniş” yazılı Abdullah Öcalan posterleriyle yürüyen kalabalıktaki bazı göstericiler polis kameralarına yakalanmamak için yüzlerini bez ve poşularla gizlediler.

Sık sık PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganların atıldığı yürüyüş Koşuyolu parkında son buldu. Yürüyüşe DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Ayla Akat, Pervin Buldan, İbrahim Binici, Gülten Kışanak, Sevahir Bayındır, Hamit Geylani, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP"li il, ilçe, belde belediye başkanları ve bölücübaşının kardeşi Mehmet Öcalan"da katıldı.

APO POSTERİ TAŞIYANLARI DTP"Lİ VEKİLLER UYARDI

Kol kola giren ve kalabalığın önünde yürüyen milletvekili ve belediye başkanları daha sonra topluluk ile birlikte Koşuyolu Parkı önüne geldi. Yürüyüş sırasında sarı güneş üzerine kırmızı yıldızlı flama taşıyan ve yüzlerini kapatan bir grubu, DTP'li milletvekilleri Sevahir Bayındır ile Ayla Akat kalabalığın arkasında yürümeleri konusunda uyarıldı. Yürüyüş sırasında AKP Bağlar İlçe teşkilatı binası parti görevlilerince olası bir saldırıya karşı kordon oluşturularak korundu.

ÖZERK KÜRDİSTAN İSTENDİ

DTP"nin seçim otobüsü üzerine çıkarak kalabalığa seslenen DEP eski milletvekili Hatip Dicle 2 gün süren ve 800 delegenin katıldığı Demokratik Toplum Kongresi"nin sonuç bildirgesini okudu. Dicle, kongrenin demokratik birliğin sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için tarihsel bir misyonla toplandığını söyledi. Kürt sorununu Ortadoğu coğrafyasının asli unsurlarından olan Kürtler'in en temel insani haklarının inkarı ve reddi sorunu olarak görüldüğünü belirten Dicle şöyle dedi:

“Kongre sorunun çözümü ile hem Kürt toplumunda köklü bir yenilenme, hem de Türkiye"de demokratik dönüşümün gerçekleşeceği inancındadır. Kürtlerin nasıl bir Türkiye, nasıl bir özgürlük, nasıl bir demokratik çözüm istediği net bir tavırla ortaya konulmuştur. Farklı görüşlere saygı duymakla birlikte Şubat 2008"de gerçekleştirilen Demokratik Toplum Kongresi"nde delegasyonun tartışmaları sonucunda Demokratik Özerk Kürdistan formülü temel bir çözüm perspektifi olarak görülmüştür. DTP"nin 29 Mart yerel seçimlerinde elde ettiği başarıyı, Kürt halkı üzerindeki her türlü baskı ve saldırıya rağmen ortaya çıkan bir halk iradesi olarak değerlendiriyoruz. Kongremiz, Kürt halkının bu başarısını talepler yönünden bir referandum sonucu olarak görmektedir. Bu siyasi irade Kürt sorununun demokratik çözümü noktasında güçlü bir zemin yarattı. Ancak bu irade görmezden gelinerek siyasi ve askeri operasyonlarla bastırılmak istenmiştir.”

"ÖCALAN BIRAKILSIN, PKK MUHATAP ALINSIN"

Demokratik legal zeminde siyaset yapanlara yönelik gözaltı ve tutuklamaların, hükümetin çözümsüzlük mantığını ortaya koyduğunu öne süren Dicle, tutuklanan 55 DTP"linin serbest bırakılmasını istedi. Bu kişilerin serbest bırakılmasının aynı zamanda hükümetin çözüme bakış açısının bir kriteri olacağını savunan Dicle, Kongrede biraraya gelen farklı ırk ve kültürlerin tek dil, tek mezhep, tek din ve tek millet dayatmasını reddettiğine işaret etti.

Dicle, “Kongremiz sorunun çözümü noktasında Türkiye toplumunun bileşenlerini etkili ve yetkili görmektedir. Milyonlarca insanın Kürt halk önderi olarak kabul ettiği sayın Abdullah Öcalan"ı sorunun çözümünde muhatap olarak kabul etmekte, Türkiye halklarının özgür ve eşit birlikteliği yönünde ortaya koyduğu projeleri hayata geçirebilmesi için özgürlüğünün sağlanmasını gerekli görmektedir. Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan ve PKK"nın dahil olmadığı herhangi bir çözüm tartışmasından sonuç alınamayacağı benzer süreçlerin yaşandığı coğrafya ve halklar dikkate alındığında açıktır” dedi.

OPERASYON BARIŞ SÜRECİNİ PROVOKE EDER

AKP hükümetinin toplumsal gerçeklere uygun politikalar üretmediği, diyaloğa açık olmadığını belirten Hatip Dicle, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyasal çözümün tartışılması, diyaloğ ve uzlaşının sağlanması için silahların susması şarttır. KCK"nın (PKK"nın üst kurulu) 15 Temmuz"a kadar uzattığını açıkladığı ve eylemsizlik kararının yaşam bulması için askeri operasyonların derhal durması gerekir. Kongremiz bu süre zarfında gerçekleşecek her operasyon ve ölümü barış sürecini provoke etme girişimi olarak tanımlayacaktır. Kongremiz KCK"nin 15 Temmuz"a kadar ilan ettiği eylemsizlik süresi içinde yapılacak olan operasyonlar sonucu yaşanan her can kaybından AKP hükümeti ile askeri otoriteleri, operasyonlara destek veren uluslararası güçleri sorumlu tutacaktır. Kongremiz, 40 milyonu aşkın nüfusuyla Ortadoğu coğrafyasında 4 ülke sınırları içinde yaşayan Kürt halkının birlikte yaşadığı halklarla eşit, özgür, gönüllü birlikteliğinin Kürtler arasında ortak bir strateji belirlenerek sağlanacağı inancını taşımaktadır.”

"ERBİL KONFERANSINA KATILACAĞIZ"

Kuzey Irak"ın Erbil kentinde düzenlenecek olan ulusal konferansa da Ortadoğu"da barış ve istikrarın gelişmesi için bir delegasyonla katılacaklarını belirten Dicle, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Kürtler kendi toplumlarını yeniden kurmayı amaçlarken, sistem Kürt toplumunu özünden koparmayı amaçlamaktadır. Kongremiz Kürt sorununun çözümünü merkezine alan tüm siyasi parti, grup ve aydınları kapsama çabasını kararlılıkla sürdürecektir. Kongrenin kurumlaşmasını sağlayacak olan en az 101 kişiden oluşan daimi meclisini seçmiştir. Daimi meclis kendi içinde 30 kişilik bir yönetim organına görev verecek, 5 kişiden oluşan sözcülüğünü ve eş başkanlarını belirleyecektir. Kürt sorununu Türkiye"de çözmek, Ortadoğu"da sorunların çözümünün önünü açmak ve demokratik sürecin gelişmesini sağlamakla eş anlamlıdır. Türkiye"deki tüm aydın ve demokrat çevreleri halkların birlikteliğiyle sağlanacak demokratik çözümün parçası olmaya, halkımızı dün olduğu gibi bugün de özgürlük mücadelesinde öncü rolünü oynamaya çağırıyoruz” dedi.

Kalabalık daha sonra PKK ve Abdullah Öcalan lehine atılan sloganların ardından olaysız biçimde dağıldı.

milliyet



Bu haber 729 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,833 µs