görüşmeli' | " /> görüşmeli' | "/>

En Sıcak Konular

'Başbakan DTP'yle görüşmeli'

14 Haziran 2009 19:21 tsi
'Başbakan DTP'yle görüşmeli' Başbakan Erdoğan'ın DTP'ye görüşmek için randevu vermemesine AKP'nin etkili isimlerinden Dengir Mir Mehmet Fırat'tan eleştiri geldi...

AK Parti Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, DTP'nin yasal bir parti olduğunu belirterek, "DTP, vatandaşlardan aldığı oy ile Meclis'e girdi." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, DTP'nin randevu talebine olumlu yanıt vermesi gerektiğini savunan Fırat, "Ama (randevu) bu, DTP'nin bütün yapmış olduklarını tasvip etmek anlamına gelmez." diye konuştu.

AK Parti Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Kanal 7'de yayınlanan, Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programına konuk olarak katıldı. Fırat, burada yaptığı konuşmada, Kürt sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bunun Türkiye'deki 71.5 milyon insanı ilgilendiren bir problem olduğunu vurgulayan Fırat, "Türkiyede 30 yılı aşkın bir çatışma ortamı var. Burada herkese görev düşüyor." dedi.

Silahın olduğu yerde konuşabilmenin mümkün olmadığını vurgulayan Fırat, "Ben bunu şuna benzetirim; bir atış poligonunda siz müzakere yapmaya çalışıyorsunuz, bir yandan da atışlar var. Takır takır silahlar konuşuyor. O gürültü içinde siz barıştan bahsediyorsunuz. Bu mümkün değil. Dolayısı ile o silahın bir kere susması lazım. Bu olmazsa olmaz." diye konuştu.

Devletin hiçbir şekilde silah bırakamayacağını kaydeden Fırat, "O zaman devletin devlet olma vasfı ortadan kalkar. O zaman yapacak olan karşı tarafın, yani PKK'nın silahı terketmesi." ifadesini kullandı. PKK'nın silahı bir kez daha eline almamak üzere bırakması gerektiğini dile getiren Fırat, "Ondan sonra rahatlıkla demokratik yollarla müzakere mümkün." dedi.

Bu süreçte DTP'ye de önemli görevler düştüğünü aktaran Fırat, "MHP, DTP, CHP... Hepimize görevler düşüyor. Bu Türkiye'de, 71.5 milyonu ilgilendiren bir mesele. Akan bu kanın durması lazım. İnsanların artık birbirine ters bakmaması lazım. Bunu yapabilmek için de öncelik, bu silahın susması lazım. Silahı varsa ellerinde, Türkiye hudutlarını terk etmeleri lazım... " şeklinde konuştu.

Üniter yapıyı koruyacak bir konsensusun sağlanabileceğini ifade eden Fırat; Kürt kökenli insanların yüzde 100'üne yakın kesimin Türkiye ile birlikte yürümek istediğini vurguladı. Fırat, Türkiye'de Türk ve Kürtler'in iç içe girdiğini belirterek, "Artık bunları ayırabilmek, bir hudut belirleyebilmek mümkün değil." dedi.

"BAŞBAKAN BENCE RANDEVU VERMELİ"

Fırat, AK Parti ile DTP arasındaki randevu krizi ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. DTP'nin yasal bir parti olduğunu ve vatandaşlardan aldığı oy ile Meclis'e girdiğini kaydeden Fırat, şöyle devam etti:

"Politikalarını beğenip, beğenmeme ayrı bir mesele. Ama görüşmeye de açık olmamız lazım. Varsa bir talep, bence görüşülmeli. Başbakan da bence randevu vermelidir. Ama bu, DTP'nin bütün yapmış olduklarını tasvip etmek anlamına gelmez. Neye karşı olduğunu, hangi davranışlarının doğru olmadığını, ben şahsen doğrudan doğruya onlarla yapılan konuşmalarda anlatılması gerektiği kanısındayım. Sizin şu şu hareketleriniz, şu davranışlarınız, hukuk devletine, demokratik bir devlete yakışmıyor. Problem çözmeye yardımcı olmuyor, problemi daha da derinleştiriyor. Dolayısı ile bu tutumlarınızdan vazgeçin, demek sayın Başbakan'ın hakkı. Bir siyasi parti lideri olarak hakkı, aynı zamanda hükümetin başı olarak da hakkı. Ama önce konuşabilmek lazım. Karşıdaki ne diyor, ben ona ne demem lazım. Bir kere bu diyaloğun sağlanması lazım. Belki bugüne kadar sağlanamadı ama ben ümit ediyorum ki en kısa sürede diyalog başlar, bu konuşma başlar. Bunun Türkiye için de faydalı olacağı kanısındayım."

Fırat, "DTP, meseleye ne katkıda bulundu ?" şeklindeki soru üzerine ise, "O onun problemi, benim problemim değil. Konuştuğum zaman ben bunu söylerim: Bakın bunu yanlış yapıyorsunuz, böyle yaparsanız daha doğrudur... 5 dakikalık bir yemek molasında oturup konuştuğumuzda birbirimizi kandıracak halimiz yok. Siyasetçi olarak konuştuğumuz zaman, ben onların doğru ve yanlışlarını söylediğimde, onlar da benim doğru ve yanlışlarımı söyleyeceklerdir. Buna göre de politikalar gelişecektir. Ancak konuşarak, birbirinizi anlayarak bir şeyi değiştirme imkanına sahipsiniz. Susarak, kulaklarınızı kapatarak, gözünüzü kapatarak bir müzakere yürütemezsiniz, birbirinizi anlayamazsınız, diyalog kuramazsınız. Dolayısı ile hem gözünüz açık olacak, hem kulağınız açık olacak. Ancak bu şekilde insanlar birbiri ile ilişki kurabilir." diye konuştu.

cihan



Bu haber 561 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,143 µs