'Akrep ve arı sokmalarına dikkat'

12 Haziran 2009 13:48 tsi
Yaz ayları ile birlikte özellikle hafta sonlarını piknik alanlarında geçirenlere akrep, arı ve bazı böcek sokmalarına karşı uyarıldı.

Kene korkusunun yaygın olduğu yaz döneminde akrep, arı ve kırsaldaki bazı böcek sokmalarının da kene kadar tehlikeli ve çocuklara ölümlere kadar varan sonuçların ortaya çıktığı bildirildi.

Özel Erciyes Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sami Emeklioğlu, kene olaylarının yaygın olduğu yaz dönemlerinde akrep, arı sokması veya bazı böcek ısırmalarının da insan için büyük tehlike oluşturduğu uyarısında bulundu.

Yaz aylarında hastanelere bu tür şikâyetlerle başvuranların sayısında ciddi artış olduğunu anlatan Dr. Sami Emeklioğlu, akrep zehrinin insanı öldürücü özelliği olduğuna dikkat çekti.

Akrep, kuyruğundaki iğnesini sokarak zehrini vücuda verdiğini belirten Emeklioğlu, şöyle konuştu; "Zehir santral (merkezi) sinir sistemine (beyin, beyincik ve omurilik soğanı) ve kalbe zararlı etki yapar. Bazen çocuklarda ve büyüklerde ölüme yol açabilir. Sokulan yerde ağrı, kızarıklık, yanma ve uyuşukluk olur. Bunun yanında vücutta bazı bulgular da ortaya çıkar; Tükürük bezlerinin salgısı artar. Baş ağrısı, kaslarda kasılmalar, idrar, büyük abdest kaçırma ve bazen de felçler görülür."

Dr. Sami Emeklioğlu, akrep sokması sonrasında telaşa kapılmadan öncelikli olarak kişinin yürütülmemesi gerektiğini söyledi.

Alınacak küçük bazı tedbirlerin önemli olduğunu aktaran Emeklioğlu, bu tedbirleri şöyle sıraladı; "İlk önce kişinin uygun bir sağlık kuruluşuna yetiştirilmesi için çalışılmalıdır. Akrep sokulan kişiyi yürütmemeye ve hareket ettirmemeye çalışılmalıdır. Sokulan yerin yukarısını eşarp ya da mendille sıkılmalıdır. İlk bir kaç saat sokulan yerin üzerine havluya sarılı buz torbası konulmalıdır. Böylece zehrin emilmesini yavaşlatılmış olur. Sokulan yere amonyak sürmek faydalı olur. Eğer solunum durması ya da zayıflaması olursa ağızdan ağza yapay solunum yapılmalıdır."

Dr. Sami Emeklioğlu, geçmişte yaşanan bazı arı sokma vakalarında ölüm görüldüğünü hatırlatarak, bu kişilerin arı zehrine çok duyarlı olmasından kaynaklandığını belirtti.

Arının iğnesi ile soktuğu bölgede ağrı, yanma, şişme ve deride kızartı oluştuğunu anlatan Emeklioğlu, bu durumlar karşısında bazı küçük önlemlerin alınmasının faydalı olacağına dikkat çekti.

Arının soktuğu bölgenin hareket ettirilmemesi, bölgeye buz konulması çok önemlidir. Deride kalmış olan arı iğnesinin de alkol alevinde yakılan bir iğnenin ucu ile çıkartılması gerekiyor. Sokulan yer üzerine amonyak (bir kısım amonyak ve dört kısım su karışımı) sürülmelidir. Bu kaşıntıyı azaltır. Elinizde kaşıntıyı, yanmayı giderici ilaç varsa onu sürmek uygun olur.

Arı sokmaları sonrasında kişilerin çamur veya yoğurt sürerek ilk müdahale yapmalarının yanlış olduğu bildirildi.

Dr. Sami Emeklioğlu, özellikle çamur sürülmesinin bölgenin mikrop kapmasına neden olacağını anlattı.

cihan

Bu haber 526 defa okundu.