En Sıcak Konular

Ergün: Başsavcı tüm partilere kapatma isteyebilir

12 Haziran 2009 13:18 tsi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'de partilerin kapatılmasına ilişkin düzenlemenin demokrasiyi ciddi anlamda sıkıntıya sokan bir sistem olduğunu söyledi ve ekledi:

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'de partilerin kapatılmasına ilişkin düzenlemenin demokrasiyi ciddi anlamda sıkıntıya sokan bir sistem olduğunu belirterek, ''İsterse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bütün siyasi partilere birden kapatma davası açabilecek yetkilere sahiptir. İsterse bu sistem, parti kapatma sisteminden parlamentoyu kapatma sistemine dönüşebiliyor'' dedi.

Parlamento muhabirleriyle sohbet eden Ergün, Anayasa Mahkemesinin, Siyasi Partiler Yasasına kısmi iptal içeren kararıyla ilgili soruları yanıtlarken, siyasi partilerin mali açıdan denetimi, demokratik uygulamalar ve parti kapatmayla ilgili sistemin ''iyi bir sistem olmadığını'' ifade etti. Ergün, hem Anayasa hem de Siyasi Partiler Yasasında bir çok değişikliği gerektirdiğini; ancak bugüne kadar partiler arasında bu konuda mutabakat sağlanamadığını anlattı. ''Böyle bir parti kapatma sistemi, demokrasiyi ciddi manada sıkıntıya sokan bir sistemdir. İsterse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bütün siyasi partilere birden kapatma davası açabilecek yetkilere sahip'' diyen Ergün, bütün siyasi partilerin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın ''sebepleri farklı olsa da kapatma davasına muhatap kılacak'' bir sistemin sağlıklı olamayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bir kişi oturuyor, gazetelerden, televizyon ve başkaca kaynaklardan elde ettiği verilerle bütün partiler sistemini ortadan kaldırabilecek, hepsini birden bir cendereye sokabilecek imkan ve kabiliyete sahip. 'Efendim bunun pratiği yok, olur mu böyle bir şey, hiçbir başsavcı bunu yapamaz...' Teoride de olmaması lazım. Ama mevcut teorik, anayasal ve yasal altyapı, buna imkan veriyor. Başsavcı, bu imkanı kullanmıyor olabilir. Ama birisi gelir kullanmak isterse, kullanmasına imkan var. Madem siyasi partiler; demokrasinin vazgeçilmez unsuruysa, bu kadar baskı altında olduğu bir partiler rejimi demokrasiyi güçlendiren bir rejim olarak çalışmaz. Buna mutlaka ihtiyaç var.

Başka tür sorunlar var; partinin milletvekilleri suç işleyebilir ya da suç işledikleri iddia edilebilir. Bununla ilgili tek bir milletvekili için Genel Kurul kararı gerekiyor, yargılanabilmesi için. Ama o milletvekilinin partisinin suç işlediği iddia edilirse, hiç kimsenin kararına gerek kalmadan hakkında kapatma davası açılabiliyor. Bu doğru bir sistem değil.

İsterse bu sistem, parti kapatma sisteminden Parlamentoyu kapatma sistemine dönüşebiliyor. Mesela, eğer 14 Mart'ta bizim partimize açılmış dava kapatmayla sonuçlanmış olsaydı, bir kere dava yoluyla hükümet düşürülmüş olacaktı. İkincisi, kapatma davasına konu olan milletvekillerinin sayısı 70 ile sınırlandırılmıştı. Bu sayıyı artırmak mümkündü, 300'e çıkarmak mümkündü. Mesela Anayasa değikliğine imza atan milletvekillerinin hepsi hakkında (bunlardan birisi de anayasa değişikliğine grup başkanvekili olarak imza attığım için ben oluyorum), bu imza sebebiyle siyasi yasak talebinde bulunabilirdi. İmza atan 300'dan fazla milletvekili vardı. Mahkeme de hem kapatma kararı verirken bir siyasi yasak kararı verse, 300 kişiyi birden milletvekilliğini düşürmüş, hükümet düşürmeden de öte parlamentoyu kapatan bir karara dönüşmüş olacaktı. 'Efendim, mahkemeler bu kadar da ileriye gitmez...' Sistem, bu kadar da ileriye gitmeye imkan veriyor. Sistemin bir kere bu kadar da ileriye gitmeye imkan vermiyor olması lazım.''

Sistemde değişikliğe ihtiyaç olduğunu ifade eden Ergün, ''Sistemin kendisi değişirse zaten öbür konuda başka bir şey yapmaya gerek yok. Ama ne yazık ki partiler bu konuda uzlaşamadılar. Herhalde 'olsun, AK Parti'nin başına geldi, bizimkinin başına gelmez' diye düşünüyor olabilirler. Ama önemli olan şunun bunun başına gelmesi değil, sistem doğru değil. Bu sistemin düzeltilmesi lazım. Düzeltilirse o zaman siyasette, bu ülkede daha kalıcı adımlar atılabilir'' dedi.

-''SİYASETÇİ, DÜŞÜNCESİNİ İFADE EDERKEN 40 KERE DÜŞÜNÜR''-

Ergün, düşünceyi açıklama hürriyeti konusunda herkesin siyasetçiden daha rahat olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Çünkü biz düşüncemizi açıklarken 40 kere düşünmek mecburiyetindeyiz, 'Ya yanlış anlaşılırsam, ya savcı not ederse, ya dava konusu olursa...' Yani siyasetçinin tek sermayesi, düşüncesini açıklamasıdır. Oysa, düşünce hürriyeti en kısıtlı olan kişiler Türkiye'de siyasetçilerdir. Düşüncelerini en açıkça söylemesi gerekenler olması lazım. Ama düşüncesini ifade ederken 40 kere düşünmesi lazım gelen kişilerdir. Bu bizim siyasi düşünce üretmemizi de zorlaştıran bir şey. Olabilir, düşünceyi açıklama hürriyeti, sadece doğru düşünceleri açıklama hürriyeti değil. Yanlış düşüncelerin de açıklanma hürriyeti var. Yanlışsa, birisi eleştirir. Zaten demokrasi de tartışıla tartışıla bir yerde buluşulacak. Ama parti kapatma sistemimiz bile buna imkan vermiyor, bunu bile zorlaştırıyor. Böyle bir sistemde, siyasi düşünce üretimi söz konusu olabilir mi? Onun için Parlamento kısır tartışmaların içinde boğulur kalır. Parlamentoda zaman zaman konuştuğumuz şeylere bakın. Parlak siyasi düşünceler ortaya koyma eğilimi var mı? Bir şey ortaya koyuyorsunuz, hemen karşınıza 'vatan satılıyor, ihanet, şöyle oluyor' diye sığ bir takım argümanlarla siyaset üretiliyor. Halbuki bunun çok ötesine geçen, siyasi fikir üretimine ihtiyacımız var. Ama sistemimiz buna imkan vermiyor. Buna ciddi revizyon gerekiyor.''

aa



Bu haber 507 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,502 µs