Karabasan: Dış destek elini çekerse? | " /> Karabasan: Dış destek elini çekerse? | "/>

En Sıcak Konular

Karabasan: Dış destek elini çekerse?

11 Haziran 2009 15:14 tsi
Karabasan: Dış destek elini çekerse? Türkiye'nin belirli atılımları yapabilmesi için AKP hükümetinin önünde ne kadar vakit var? Şu anki süreçte etkin olan dış destek, alternatif siyasi arayışlara girer mi? Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak iyibilgi için gündemi yorumladı.

Gerek Ermenistan ile sınır kapısının açılmasında, gerekse Kürt sorunun çözülmesinde AKP hükümeti, dış desteği daha ne kadar arkasında tutabilecek?

Dış dünya her zaman, Türkiye'deki Kürt meselesinin halledilmesi, bunun yanı sıra Ermenistan-Türkiye sınırının açılması için destek veriyor zaten. Dış dünyanın desteği her zaman devam edecek. Bu Türkiye'nin de menfaatine ama öte yandan çok zor meseleler var. Çünkü bir Kürt meselesi dediğiniz zaman bu kaç yılın meselesi. Ve halledilmesi kolay değil. Bir yandan operasyonlar sürüyor, öte yandan PKK saldırıları devam ediyor. Sürekli bir düşmanlık besleniyor, ister istemez. O zaman çok kolay olmuyor. Bakın Tayyip Erdoğan Ahmet Türk'le bile görüşemiyor. Neden? Tabanının baskısı. "Ne derler, nasıl istismar edilir" düşüncesiyle. MHP zaten hiç görüşmüyor, aynı mekanı paylaşmıyor. Baykal da keza. Öyle halli kolay değil. Bana sorarsanız, bu meselelerin çözülmesi gerektiğine inanıyorum.

Peki bütün bu çözüm sürecinde, AKP hükümetine alternatif bir çözüm odağı ortaya çıkabilir mi?

Çözebilirse bizde, ancak bu hükümet çözebilir. MHP'ye, CHP'ye baktığımızda...Zaten onun için destek var. Şu anda Baykal bazı girişimlerde bulunuyor. Doğu ve Güneydoğuda seyahate çıktı...Talabani ile görüşmeye yelteniyor. Bu şekilde ele alır da, yeni önerilerle piyasaya çıkarsa, o zaman elbette ki Tayyip Erdoğan daha geride kalmış olacak. Zaten bu aslında çözümü de çok kolaylaştırır. Eğer Tayyip Erdoğan Deniz Baykal ile bu konuda mutabakat sağlarsa, bence o da daha istekli olarak bu işe girişecek.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Deniz Baykal'a gönderdiği resmi daveti bu bağlamda nasıl değerlendirebiliriz?

Olumlu karşılıyorum. Hiçbir şey CHP olmadan çözülemiyor. Tek başına o gücü yok AK Parti'nin. Hem son seçimlerde zayıfladı, hem siyaseti düşündüğü için.. Bu Kürt meselesi milli bir çözüm gerektirir. Tek başına bir partinin çözmesi belki bundan sonra o çözümün bozulması anlamına da gelebilir. Keşke bir uzlaşma sağlansa. Bence bu Kürt meselesinde sağlanabilir. Çünkü daha önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin hazırladığı raporlarda bir çok haklar tanınmıştı.

Ahmet Türk'ü ben çok iyi niyetli, çözüme yakın ve barış arzulu olarak görüyorum. Devletteki çeşitli birimlerin fikir birliği içersinde olduğunu söylüyor Abdullah Gül. Asker de biraz çözümden yana.

Son olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Washington'daki basın toplantısında, PKK ile ilgili olarak söylediği "Arar, bulur ve yok ederim" sözünü nereye oturtuyorsunuz?

Tayyip Erdoğan'da bu istikamette konuştu. Ama şundan dolayı: Operasyonlar dursun anlamına gelen bir çağrıyı, onlar müsbet karşılamadılar. Oysa ben Ahmet Türk'e hak veriyorum. Ama kimisi de şunu söylüyor: Bunlar lafzen böyle söylüyorlar, operasyonlar çok yavaşladı. Yani bir şekilde nispeten ağırdan alıyor. Ama artık buraya kadar gelmiş, Cudi Dağı'na çıkmış, bir hazırlık içine girmişse, ister istemez oralarda arıyor. Türk ordusu kendisini PKK ile bir denge içersinde gösteren sözlere tahammül etmiyor. Tayyip Erdoğan da herhalde onlardan geri kalmasın şeklinde, o da onların peşinden konuştu. Ama ben Ahmet Türk'ün fikrindeyim. Bu operasyonlar lafzen açıklanmayabilir, durduruldu diye. Ama sıfır çatışma noktasına gelindiğinde, uzlaşmanın daha kolay sağlanacağını düşünüyorum.

O zaman devlet katında bir birlik-beraberlik durumundan söz edebiliyoruz. Talabani'nin Baykal'a yaptığı daveti de AKP hükümetine alternatif bir çözüm arayışı olarak görmek yanlış mı oluyor bu durumda?

Evet, çünkü CHP bir ileri adım atarsa, Tayyip Erdoğan da daha ileri adım atar diye düşünüyorum. Ama o tek başına olunca, bu çok istismar edildi. Geçmişte de, biliyorsunuz, örneğin şehit cenazelerinde vs. çok çok istismar edildi. Bakın anayasa konusunda da bir adım atmak istemiyor.

Yani şu an bir uzlaşma var?

Şu an bir uzlaşma var ama bu uzlaşma yeterli mi? Onu bilemiyorum. Şu an öyle görünmüyor.

Peki bu uzlaşmaya destek vermeyen unsurlar ne?

Şuradan kaynaklanıyor bence: "Tek taraflı silah bıraksın PKK" deniliyor. PKK ise bir kere "önümde bir yol haritası görmeden bırakamam" diyor. Doğrusu ciddi bir yol haritası bana göre de hazırlanmış değil. Ortada bir af lafı dolaşıyor. Peki nasıl olacak? Bunun kademesi nasıl olacak? Kürtçe eğitim...Anayasal teminat istiyorlar, bu nasıl sağlanacak? Ama kendi isimleri girsin istemiyorlar. "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı"dır biçiminde bir formül. Bunlar olursa belki bir ilerleme kaydedilebilir. Çünkü ciddi bir noktaya geldi DTP. Artık federasyondan bile bahsetmiyorlar. 1921 Anayasasında bile vardı Özerk kuruluşlar diye. Başka ülkelerde de, üniter devletlerde, özerk yapılar var. Adem-i merkeziyetçilik.

Son olarak şunu sormak istiyorum: Mahir Kaynak gazetedeki köşe yazılarında, çözüm sürecine girilirken, toplumda infial yaratacak, çözümü imkansız hale getirecek çeşitli provokatif eylemlerin yaşanabileceğine karşı uyarıda bulunuyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

Bugüne kadar oldu. Bunları biliyoruz. Mesela 33 er hadisesi. Çok provakatif eylemdi. Sivas olayları gibi olaylar çıkarılmıştı. Ama şimdi Ergenekon davası sonucunda devletin içersindeki çeteleşmeler zaafa uğradı, diye düşünüyorum. Bir birliktelik, bir irade var bu çözümde. Amerika da istiyor bunun çözülmesini, Kuzey Irak da, Kürtler de...Çok fazla irade bir arada. Ama bir canlı bomba çıkar, herşeyi berhava edebilir. Olmayacak şeyler değil, Türkiye'de her zaman rastladığımız provokasyonlar bunlar.

www.iyibilgi.com röportaj



Bu haber 1,360 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,776 µs