Kulislerde dolaşan bomba iddia

10 Haziran 2009 13:33 tsi
Türk siyasetinde önemli kırılmaların yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Yapılan hamlelerin hiçbirisi boşuna değil. Gelecek vaad etmeyen planların arkasında bile daha derin hesaplar var. Yaşananlara ışık tutmak için Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür gündemi

Muhalefetin yeniden organizasyonu bakımından bu oluşumlar iktidara gelebileceğine gerçekten inanıyor mu? Yoksa Ergenekon davası ile birlikte düşündüğümüzde, başka gündemleri olabilir mi?

Eski merkez sağın mirasçılarının önümüzdeki süreçte iktidara gelme gibi bir dertleri yok, öyle bir şansları da yok. Biliyorum ki öyle bir beklentileri de yok. Ne yapmaya çalışıyorlar? İlk adımda şunu söylemek gerekir: toparlanmaya çalışıyorlar. Ben tabii, bu toparlanmanın perde arkasında, daha doğrusu fikir açısından arka planında bir başka şey olduğunu düşünüyorum.

Nedir o arkaplan?

Ergenekon eksenli bir süreç yaşandığını düşünüyorum. Ne anlamda. Bir biçimde mevzi kazanmak. Özellikle Haberal olayından sonra, öyle bir mevzi kazanmak için çaba harcandığı dikkatimi çekiyor.

Peki Mehmet Haberal'ın buradaki konumu nedir?

Haberal'ın çevresi ve kapsama alanındaki insanlar, Demokrat Parti'de iktidara geldi. Bugün Haberal'a yakın isimler yönetimde var diye biliyorum.

Mehmet Haberal'ın ileride başa gelme ihtimali var mı?

Zaten planlardan biri de o deniyor. Hatta süpriz bir biçimde olabileceği söyleniyor. Henüz somutlaşmış bir şeyden söz edilemiyor, ama kulislerde bu konuşuluyor. Deniyor ki, hiç ummadığınız bir şekilde Haberal kongrede gündeme gelebilir. Gelmese bile, Haberal'a yakın isimlerin partide etkin oldukları biliniyor.

AKP'yi yıpratmakta burada nasıl bir rol oynanacak?

Demokrat Parti'nin bir önceki resmine baktığınız zaman, daha sivil, daha demokrat bir çizgi vardı. AK Parti'yi eleştiriyor olsa bile, demokratikleşmeden yana bir tavırları vardı Süleyman Soylu ve ekibinin. Şimdi onun tam tersi bir yaklaşım ortaya çıkacak. Bu da öncelikle AK Parti'yi yıpratmaya yönelik. Orayı mevzii olarak kullanmak dediğim şey bu. AK Parti iktidarını aşşağı çekmeye yönelik, illa somut bir proje, Türkiye'nin bütününe yönelik demokratikleşme perspektifi getirmekten çok, AK Parti'nin zayıf noktalarına yoğunlaşmak diye düşünüyorum. AK Parti'yi yıpratmaya çalışacaklar. Zaten iktidarda yıpranan bir parti söz konusu. Mutlaka eksiklikleri olacak. Onlar da o açık kapılardan girmeye çalışacaklar. Topluma topyekün yeni bir proje üretme dertleri olduğunu düşünmüyorum.

Tabii statükonun devamı açısından bir güç olarak ortaya çıkıyorlar. AB süreci ile birlikte Türkiye bir değişim sürecinde. Çok hızlı olmasa da bir değişim var. AK Parti de çok beklenen bir değişim yapmıyor ama Türkiye AB'ye doğru değişim ve demokratikleşme yaşıyor. Kurumları yenileniyor, yasaları yenileniyor. Anayasa değişimi gündemde. Şimdi bu güçlere baktığınızda, bu güçler ağırlıklı olarak statükonun devamından yana. Bu yeni değişim sürecinin olmamasını isteyen kesimlerin temsilcisi olarak görüyorum onları. Bu iki kesimin arasındaki mücadelesi olacak diye düşünüyorum.

Peki medyada yaşanan Ertuğrul Özkök-Yiğit Bulut ya da gene aynı grup içersinde bulunan Mehmet Ali Birand- Özdemir İnce arasındaki gerilimi nasıl yorumluyorsunuz? Ortada bir sirkülasyon beklentisi var.

Şu çok belli ki, büyük medyanın bir kısmı, kapsama alanı içinde bahsettiğimiz yapıya destek veriyorlar. Demokrat Parti ve Anavatan'ın birleşmesine, AK Parti karşısında yeni bir cephe oluşturulmasına destek veriyorlar. Ben o destekten dolayı da medya içersinde bir çatışma yaşandığını düşünüyorum. Türkiye'nin değişmesini savunanlar ile statükonun devamını isteyenler arasında bir çatışma var. Ama bu, medyada hangi düzeyde etkili olacak, o henüz belli değil.

Doğan Grubun'da bir değişim beklemeli miyiz?

Spekülasyon düzeyinde söylenenler var. Mutlaka bu süreçte, medya grubu açısından bir değişim beklentisi var. Bu değişim gerçekleşir mi gerçekleşmez mi, siyasete eklemlenir mi, o belli değil. Yiğit Bulut'un çıkışı da bu değişimi zorlamaya yönelik diye düşünüyorum. O kapışmada bir patlama yaşanabilir.

www.iyibilgi.com röportaj

Bu haber 3,343 defa okundu.