'Geleceğimiz ortak'

8 Haziran 2009 20:36 tsi
Dışişleri Ahmet Davutoğlu'ndan Ermenistan'a anlamlı mesaj...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Güney Kafkasya'daki bütün aktörlerin ortak bir geleceği olduğunu ve bunun birlikte inşa edilecek bir gelecek olduğunu belirterek, "Saha da ortak, top da ortak, çabalar da ortak. Ancak o zaman geleceği güçlü bir şekilde inşa ederiz" dedi.

Davutoğlu, Pakistan ve Afganistan'ı kapsayan gezisine çıkmadan önce Esenboğa Havaalanında basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan'ın Gürcistan'da "Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin bugün artık farklı bir düzleme geçtiğini" belirterek, "Top bugün Türkiye'nin elindedir" dediğinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "sahalarda dolaşan bir top değil, ortak bir gelecek" bulunduğunu kaydetti.

Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile ABD'de yaptığı görüşmeden sonra bu konudaki kararlılıklarını ifade ettiğini anımsatarak, "Türkiye bütün komşularıyla olduğu gibi Ermenistan ile ilişkilerini de en kısa zamanda en sağlıklı zemine oturtma iradesindedir" dedi.

Bu iradenin gerçekleşmesi çerçevesinde Güney Kafkasya'daki bütün gelişmelerin, Lübnan veya Afganistan-Pakistan örneklerinde görüldüğü üzere birbirini etkilediğini söyleyen Davutoğlu, Azeri-Ermeni sürecindeki gelişmeleri ve Minsk grubu çalışmalarını yakından takip ettiklerini kaydetti.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Topun bizim sahamızda olmasına gelince, biz bu süreçleri daha önce birçok kereler yaşadık. Sahalarda dolaşan bir top değil, ortak bir geleceğimiz var ve bu, birlikte inşa edeceğimiz bir gelecek; Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Rusya ve bölgedeki diğer aktörlerin. Dolayısıyla saha da ortak, top da ortak, çabalar da ortak. Ancak o zaman geleceği güçlü bir şekilde inşa ederiz. Hepimizin iyi niyet göstermesi ve bu süreçlerin olumsuz yönde seyretmesine sebep olacak davranışlardan uzak durması lazım. Ümitliyiz, olumlu bakıyoruz ve bu süreçler sonunda bölgenin barış, güvenlik ve istikrar havzası haline dönüşmesini bekliyoruz."

-DAVUTOĞLU: "BİZLER, 70 MİLYON TÜRKÜN HİSLERİNİ AFGANİSTAN'A VE PAKİSTAN'A TAŞIYACAĞIZ. 70 MİLYON ONLARIN YANINDADIR, KADERLERİYLE İLGİLİDİR"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan ve Pakistan'a verdiği desteğin ve yaptığı yardımların süreceğini belirterek, "Bizler, 70 milyon Türkün hislerini Afganistan'a ve Pakistan'a taşıyacağız. 70 milyon onların yanındadır, kaderleriyle ilgilidir" dedi.

Pakistan ve Afganistan Dışişleri Bakanlarının davetiyle 9-10 Haziranda Pakistan'da, 11-13 Haziranda da Afganistan'da temaslarda bulunacağını belirten Davutoğlu, her iki ülkeyle de Türkiye'nin tarihi olarak derin ilişkilere sahip olduğunu, dost ve kardeş olan bu ülkelerin bugünkü gelişmelerinin yakından takip edildiğini ve gelecekteki gelişmeler konusunda mümkün olan en ciddi katkının yapılmaya çalışıldığını ifade etti.

Bu iki ülkenin son dönemde yaşamakta olduğu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda her iki ülkeyi de ziyaret etmesinin özel bir anlamı olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Ziyaretim, hem iki ülkeye tek tek destek vermek, hem de iki ülkenin son günlerde karşı karşıya kaldığı zorluklar konusunda Türkiye'nin yapabileceklerini bizzat sahada görmek ve kendileriyle istişare etmek amacına dönüktür.

Türkiye'nin her iki ülkeye olan katkıları, desteği açıktır ve her iki ülke de Türkiye için özelde Güney Asya'nın, genelde Asya dengelerinin en kritik, stratejik iki dost ve müttefik ülkesidir. Bu çerçevede yapılabilecek her türlü yardımı Türkiye yapmaya hazırdır."

Bu çerçevede bir eylem planı çerçevesinde yardımların koordine edilmeye çalışıldığını kaydeden Davutoğlu, Pakistan'daki gelişmeler sırasında yerlerinden edilmiş olan 3 milyona yakın kişiye, insani yardım ulaştırmak için geçen haftalarda kapsamlı bir yardım programının başlatıldığını vurguladı. Kızılay'ın, TİKA'nın ve sivil toplum kuruluşlarının Pakistan halkının yanında olduğunu bildiren Davutoğlu, bu çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Davutoğlu, Türkiye'nin bu ay BM Güvenlik Konseyi (BMGK) dönem başkanlığı yaptığını anımsatarak, başta Afganistan olmak üzere bölgeyle ilgili her konuda Türkiye'nin kendisini birinci derecede tarihi sorumluluğa sahip bir ülke olarak gördüğünü kaydetti. Davutoğlu, BMGK üyeliği sırasında Türkiye'nin Afganistan ve Pakistan'a olan desteğinin süreceğini vurguladı.

-"PAKİSTAN'IN DOSTLARI GRUBU TOPLANTISI" TÜRKİYE'DE-

Gelecek aylarda "Pakistan'ın Dostları Grubu Toplantısına" Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını belirten Davutoğlu, Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında başlatılan üçlü mekanizmaya da değindi.

2008 aralık ayında ve 1 Nisan 2009'da bu üçlü mekanizmanın bir araya geldiğini anımsatan Davutoğlu, "Bu üçlü mekanizmanın bakanlar düzeyinde bir toplantısını en kısa zamanda gerçekleştireceğiz" dedi.

Davutoğlu, Afganistan'ın komşularıyla ilgili yine 1 Nisan 2009'da yapılan zirvede alınan karar çerçevesinde, Afganistan ve komşularını kapsayan bir toplantının düzenlenmesini amaçladıklarını kaydetti. Bu toplantıyla Afganistan'la komşuları arasında gerek Afganistan, gerekse bölgeyle ilgili ortak bir bilincin oluşmasına katkıda bulunmanın hedeflendiğini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afganistan Bölgesi Ekonomik İşbirliği Konferansının hazırlıklarına başladık. 2010'da, bu toplantıyı gerçekleştireceğiz. ISAF'ın önümüzdeki dönemde Kabil merkez komutanlığını da Türkiye'nin üstlenmesi bekleniyor. Bu çerçevede baktığımızda, Türkiye diplomatik, ekonomik, güvenlik ve askeri, hatta sosyal ve kültürel olarak alanda her türlü faaliyetin içindedir.

Her şeyden önce buradan herhalde 70 milyon Türkün ifadesini de Afganistan'daki ve Pakistan'daki kardeşlerimize iletmek istiyorum ki; 70 milyon onların yanındadır, onların kaderleriyle ilgilidir, bizler bu 70 milyonun hislerini Afganistan'a ve Pakistan'a taşıyacağız. Ayrıca, Türkiye'nin özel konumu dolayısıyla Pakistan ve Afganistan'da bizim için herhangi bir grup ayrımı, herhangi bir etnik ve mezhebi ayrım söz konusu değildir. Bütün Afganistanlılar ve Pakistanlılar bizim için çok aziz kardeşlerimizdir. Gelecekleri bizim geleceklerimizdir, geçmişleri bizim geçmişlerimiz olduğu gibi."

Davutoğlu, bu çerçevede Pakistan'da sadece Dışişleri Bakanıyla görüşmeyeceğini, Pakistan Cumhurbaşkanı, Başbakanı, ana muhalefet partisi lideri ve ilgili bütün taraflarla da görüşeceğini kaydetti. Bütün bu taraflara vereceği mesajın, "Pakistan'ın birliği ve esenliği için birlikte çalışma konusunda güçlü bir irade sergilemeleri" olacağını belirten Davutoğlu, Afganistan'da da 20 Ağustosta yapılacak seçimlere giden süreçte tüm adaylarla görüşerek, bu seçim sürecinin sağlıklı bir şekilde geçirilmesine yönelik çabaların sürdürüleceğini bildirdi.

-DAVUTOĞLU: ''TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ ARTIK PARLAMENTO DENGELERİNİN DEĞİŞMESİYLE DEĞİŞEBİLECEK NİTELİKTEN UZAKLAŞMIŞTIR''

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-AB ilişkilerinin Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) dengelerin değişmesiyle değişebilecek nitelikten uzaklaştığını belirterek, ''Muhataplarımız kim olursa olsun, ilkeli, kararlı ve geçmiş mutabakatlara dayalı tutumumuzu sürdüreceğiz'' dedi.

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonuçlarının Türkiye'nin AB sürecine etkisinin sorulması üzerine Davutoğlu, ''Herşeyden önce demokratik kültürün sonucu, ortaya çıkan tabloyu saygıyla karşılıyoruz'' diye konuştu.

AP seçimlerinin, Avrupa'da köklü bir biçimde yerleşmiş olan demokratik teamüllerin bir sonucu olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

''Türkiye-AB ilişkileri artık parlamento dengelerinin değişmesiyle değişebilecek nitelikten uzaklaşmıştır. Bu parlamento dengeleri tabii ki bizim için önem taşır, ancak sürecin kendisi, doğası böylesi denge hesaplarının dışında tamamıyla karşılıklı mutabakatlara dayalı, son derece teknik bir şekilde yürümesi gereken, siyasi tercihlerin olabildiğince az etkili olacağı bir süreç olarak görülmesi gerekir. O zaman AB-Türkiye süreci başarıya ulaşır.''

Davutoğlu, AP seçim sonuçları tablosuna bakıldığında Yeşiller kanadının da güçlendiğinin görüldüğünü, tek bir kanada bakılmaması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, üzücü olan tek şeyin seçimlere katılımın biraz düşük olması olabileceğini belirterek, ''Muhataplarımız kim olursa olsun, ilkeli, kararlı ve geçmiş mutabakatlara dayalı tutumumuzu sürdüreceğiz'' dedi.

-LÜBNAN SEÇİMLERİ-

Lübnan seçimleriyle ilgili bir soru üzerine de Davutoğlu, ''Lübnan'daki seçimleri çok büyük bir memnuniyetle müşahede ettik'' diye konuştu. Dün akşam konuyla ilgili Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile telefonda görüştükleri belirten Davutoğlu, mezhebi, dini ve etnik kökeni ne olursa olsun Lübnan'daki tüm tarafların Türkiye'nin kardeşi ve dostu olduğunu bildirdi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

''Biz, iki şeye çok sevinçliyiz; birincisi, seçim sürecinde son derece açık, şeffaf bir kampanya döneminin yürütülmesi ve en ufak bir gerginliğin yaşanmaması. İkincisi de seçim esnasında hiç kimsenin üzerinde tartışma doğurmayacak şekilde, şeffaf ve demokratik bir seçimin gerçekleşmesi.

Bunun için de Türkiye katkıda bulunmuştur. Türkiye'den de gözlemciler, Lübnan seçimlerinde yer almıştır. Şimdi bu iki kritik aşama geçildikten sonra ulaşılması gereken hedef; temsili kabiliyeti yüksek, Lübnan toplumunun beklentilerini karşılayacak bir hükümetin en kısa zamanda oluşması ve Lübnan'ın geçen yıllardaki yaralarının sarılmasıdır. Türkiye, böyle bir çaba için her zaman Lübnan halkının yanında olmaya devam edecektir. Bu gelişmenin, bölgedeki diğer gelişmeleri olumlu yönde etkileyeceği kanaatindeyim.''

-NATO GENEL SEKRETERİ DE HOOP SCHEFFER'İN TEMASLARI-

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer'in bugünkü Ankara temasları çerçevesinde, ''NATO'nun yeni bir strateji planı oluşturduğunu ve Türkiye'nin etkin bir rol oynayacağını umduklarını'' söylediğinin anımsatılması üzerine de Davutoğlu, NATO'nun her an kendisini güçlendirmek için bir reform sürecinden geçtiğini söyledi.

Bu strateji planının son günlerde olan bir gelişme olmadığını, uzun süredir bu planın altyapı hazırlıklarının sürdüğünü ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

''Türkiye, NATO'nun en önemli ve en çok katkı veren ülkelerinden birisi olarak, NATO'daki her yeni gelişmeyle doğrudan ilgilidir ve bu konuda en fazla katkıyı verebilecek ülkelerin başında gelmektedir.

Ben de NATO Genel Sekreteri ile son derece yapıcı, çok kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdim. Kendisiyle bu çerçevedeki görüşlerimizi paylaştık ve hangi hususlarda Türkiye'nin katkıda bulunabileceğini ve nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu kendileriyle paylaştık.

Bizim için NATO'nun, mutabakata dayalı, üye ülkelerin güvenliğini sağlayan ve üstlendiği misyonu en etkili şekilde sürdürebilecek yapıda kendini yenilemesi, zaten bir zorunluluktur. Ancak tabii bu çalışmalarla ilgili detayları paylaşabilmem mümkün değil. Bu genel sekretere de, yeni genel sekretere de NATO'nun daha da güçlendirilmesi konusunda yapabileceğimiz katkıyı her zaman yapacağız. Bu konuda da her zeminde istişarelerimiz sürüyor.''

-''TÜRKİYE, BÜTÜN AŞAMALARDA VAR''-

Taliban konusunda Afganistan ve Pakistan arasındaki işbirliğine ilişkin bir soru üzerine ise Davutoğlu, ''Artık bu küreselleşme çağında, hiçbir toplumun kaderi bir diğerinden bağımsız değil, özellikle birbiriyle komşu olanların'' dedi.

Pakistan ve Afganistan'ın kaderini birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını belirten Davutoğlu, öncelikle bu ülkelerin kendi ulusal birliklerini güçlendirmeleri, güçlü bir siyasal irade sergilemeleri gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, bu iki ülkenin tarihi bağları ve etnik akrabalıkları gözönünde bulundurulduğunda, iki ülke liderlerinin ortak bir eylem planında biraraya getirilmesi gerektiğini bildirdi.

Davutoğlu ayrıca, bu ülkelerle ilgili olan komşu ve çevre ülkelerin mobilize edilmesi ve uluslararası toplumun ilkeli, kararlı bir tutum sergilemeleri gerektiğini söyledi ve ''Biz, bütün bu aşamalarda varız'' dedi.

Türkiye'nin bu bölgede herhangi bir çıkarın tarafı olmadığını vurgulayan Davutoğlu, ''Biz, Güney Asya'nın ve Güney Asya ile Orta Asya'yı bağlayan Afganistan koridorundaki gelişmelerin mümkün olduğu kadar en kısa zamanda istikrara kavuşmasından fayda umarız'' diye konuştu.

aa

Bu haber 543 defa okundu.