Ahmedinejad çılgına döndü

8 Haziran 2009 11:33 tsi
Ülkenin imajının mahvolduğunu söyleyen Küskün İranlılar, İran liderini öyle birine benzettiler ki, Ahmedinejad çılgına döndü...

İran liderinin ülkeyi bir hayır kurumu gibi yönetmesi ve nakit para saçması, uluslararası krizle birlikte geçen yıl İran’da emsali görülmemiş enflasyona yol açtı. Aralarında Devrim Muhafızları kadrolarının da yer aldığı birçok İranlı, Batı karşıtı söylemleriyle ülkenin imajına zarar vermekle suçladıkları Ahmedinejad’a karşı reformcu aday Musavi’ye oy vermeyi düşünüyor.

“12 Haziran’da Musavi’ye oy vereceğim” diyor Ali. Eğer o eylemci bir öğrenci veya reformist bir politikacı olsaydı, bu demeç şaşırtıcı olmazdı. Fakat 52 yaşındaki Ali, 1980’lerden beri İran Devrim Muhafızları Birlikleri’nin üyesi.

Aslında basına konuşması yasak, bu yüzden soyadının yayımlanmasını istemiyor. Ama dünyanın, niçin görevdeki Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad’ın karşısındaki başlıca muhalif aday Mir Hüseyin Musavi’ye oy vereceğini bilmesini istiyor. Ali, “Bu İran’da devrimin başından beri en kötü hükümet. Son 4 yılda Ahmedinejad kendi başına ülkenin dünyadaki imajını mahvetti, ekonomiyi de öyle” diyor.

Devlet destekli gizli anketlere göre, Ali son haftalarda 12 Haziran günü oyunu Musavi’ye vermeye karar veren milyonlarca İranlıdan biri. Newsweek’in ulaştığı kamuoyu yoklamaları ise bunlar arasında Devrim Muhafızları ve devasa istihbarat aygıtı üyelerinin önemli bir bölümünün olduğunu öne sürüyor.

Bunların yaşlı olanları, Musavi’nin 1980’den 1988’e kadar Irak’la yapılan kıyasıya savaş dönemindeki başbakanlığını hatırlıyor. Yine bu kişilerin çoğunluğu, tekrar savaş çıkarsa ülkeyi savunmakla yükümlü olan kişiler.

Ali, 2004’te diğer aday olan ve ezelden beri rejimin tepelerinde yer alan eski Devlet Başkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’ye karşı Ahmedinejad’a oy verdiğini belirtiyor. “Rafsancani, hükümetimizin sunabileceğinin en kötüsünü sundu. Rafsancani ailesi uzun süre iktidarda kalmaktan çok nimet elde etti. En kötüsü şu ki, iktidarda kalmanın doğal hakları olduğunu düşündüler. Halka hizmet için iktidarda olduklarını düşünmediler” diyor Ali. Diğer 16 milyon İranlı gibi o da, Rafsancani ve ahbaplarını yolsuzlukla suçlayarak daha hesap verebilir, ayağı yere basan bir hükümet sözü veren Tahran’ın eski belediye başkanı Ahmedinejad’a oy verdi.

Başkanlığının ilk 3 yılında Ahmedinejad fazlasıyla iyi iş çıkardı. Varilini 150 dolara kadar satabildiği İran petrolünün getirdiği yüksek kazanç için şükrederek ülkeyi dolaşmaya, yoksullarla aynı sofrayı paylaşmaya ve yarını düşünmeden nakit para saçmaya başladı. Aynı zamanda, nükleer enerjinin İran’ın hakkı olduğu konusunda ulusalcı konuşmalar yaparak ve “Allah’ın verdiği bu hakkı engellemeye çalışan Batılı zalimleri” yerden yere vurarak kamuoyu desteğini canlandırdı.

Fırlayan enflasyon

Ali hâlâ Ahmedinejad’ın İsrail ve Batı karşısındaki genel duruşunu desteklediğini söylüyor. Ayrıca, Ahmedinejad’ın Yahudi soykırımını reddetmesinin cüretli bir hareket olduğunu düşünüyor.

İran’ın nükleer teknoloji hakkı olduğundan şüphe duymayan Ali, Batı ülkelerine, özellikle ABD’ye güvenmiyor ve şöyle söylüyor:

“Amerikalılar (1979’daki) devrimimizin başından beri komplo peşinde.” Peki niçin bir daha Ahmedinejad’a oy vermeyecek? “Ekonomi ve halkı rezilce kandırması yüzünden” diyor. Ahmedinejad’ın ülkeyi bir hayır kurumu gibi yönetmesi ve nakit para saçması, uluslararası krizle birlikte geçen yıl İran’da emsali görülmemiş enflasyona yol açtı. Hükümetin artan mal ve hizmet fiyatlarına karşılığı, kamu çalışanlarının maaşlarını arttırmak, teminatsız borçlar ve devlet başkanının ülke genelindeki toplantılarına katılan birçok kişiye para dağıtmak oldu.

Ali, Devrim Muhafızları’nın şimdiye kadar aldığı ikramiye ve yardımların enflasyonla başa çıkabilmesine yardımcı olduğunu kabul ediyor. Ama bu onun veya arkadaşlarının Ahmedinejad’a oy vereceği anlamına gelmiyor.

Nitekim, Ali’ye göre Ahmedinejad’ın ekonomi politikalarındaki başlıca sorun, halka sığınaklarda yaşayan evsizler gibi davranması, insanlara para ve bağış dağıtması. “Devrim Muhafızları’nın çoğu ülkedeki diğer insanlar gibi yaşıyor” diyen Ali ekliyor: “Aynı aylığı alıyoruz, pirinç ve yağ için aynı tutarı, aynı kira parasını veriyoruz. Yani enflasyondan ülkenin geri kalanı gibi zarara uğruyoruz.”

Yine de Ali, Ahmedinejad’a oy vermemesindeki esas sebebin ekonomik olmadığında ısrar ediyor: “Gerçeği söylemek gerekirse fikrimi 2 hafta önce Ahmedinejad, Musavi’yi İmam Hüseyin’e karşı savaşanlarla kıyasladığında değiştirdim.” Hz. Muhammed’in torunu İmam Hüseyin’in 72 taraftarı ile birlikte Halife Yezid’in ordusunun elinde ölümü, Şii öğretisinin esas bölümünü oluşturuyor. Ahmedinejad son kampanya konuşmalarında kendisini, Yezid’in İmam Hüseyin’den kurtulduğu şekilde kendisinden kurtulmak isteyen Musavi gibi İslami Cumhuriyet’in eski kadrolarının mağduru gibi göstermeye çabalıyor. “Ama bilmeliler ki bizi İmam Hüseyin’i şehit ettikleri gibi helak edemezler” dedi Ahmedinejad, 2 hafta önce Tahran’da yapılan bir dini toplantıda.

Ali, “Kendini İmam Hüseyin ile kıyaslamaya nasıl kalkışırsın? Irak ile 8 yıllık savaşımız boyunca başbakanlık yapan ve İmam Humeyni’nin güvenilir müttefiki olan Musavi’yi Yezid’le kıyaslamaya nasıl kalkışırsın?” diyor. Artık Ahmedinejad’ın bütün 4 yıllık sicilini, hatta Yahudi soykırımını reddetmesini sorguladığını belirtiyor:

“Eskiden Devrim Muhafızları komutanı olan İran Parlamento Başkanı Ali Laricani’nin, dünya ile gereksiz yere karşı karşıya gelmekten kaçınmak için Yahudi soykırımından bahsetmememiz gerektiğini söylemesine kulak kabarttım. Ama Ahmedinejad Cenevre’de yine bu konuda konuştu.” Ahmedinejad nisan ayında yapılan, ırkçılık konulu BM destekli konferansta Yahudi soykırımını sorguladı.

Batı ülkeleri delegelerinin çoğu salonu terk etti. “Ahmedinejad’ın yaptığı, tam da düşmanlarımızın bize saldırmak için bahane aradığı bir zamanda insanların İran’a karşı duygularını kışkırtmak” diyor Ali: “Ülkemize mantık ve bilgeliği geri getirecek bir devlet başkanına ihtiyacımız var. Bunun için Musavi’ye oy vereceğim.”

 

Bu haber 746 defa okundu.