En Sıcak Konular

Başsavcı ekonomiyi niye sevmiyordur?

7 Haziran 2009 10:25 tsi
Başsavcı ekonomiyi niye sevmiyordur? 
Ne oldu da ''Ekonomi, laikliğin önüne geçti'' diye yakınıyor?

Emre Aköz / Sabah

Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Çetinkaya'nın geçen gün yaptığı konuşmanın bir başka ilginç yanı da, "Muhafazakâr partiler öne çıktıkça, ekonomik büyümeye daha çok vurgu yapılmak suretiyle, laikliğin gündemden düşürüldüğü görülmektedir" demesiydi.
Çok tuhaf bir laftı bu, çünkü normal olarak Başsavcı'nın, laiklikten söz edilmemesinden hoşlanması gerekir.
Çünkü ortada gerçek (ya da yapay) bir sorun varsa, tartışmalar olur.
Eğer bir konu üzerinde konuşulmuyorsa, tartışılmıyorsa, o zaman ortada bir sorun da yoktur. Değil mi?
Peki, ne oldu da, bugüne kadar, "Laikliği sorgulamayın, tartışmayın, bizim tanımladığımız laikliğin dışına çıkmayın" diye bas bas bağıranlar, şimdi kalkmış, "Ekonomi, laikliğin önüne geçti" diye yakınıyor?


***

Dün Genç Siviller'in düzenlediği konferansta da konuştuk: Bizdeki merkez sağ partiler, daima hizmetten, ekonomik kalkınmadan, pastayı büyütmekten söz etmişlerdir.
Mesela AKP'nin kullandığı 'İşimiz hizmet, gücümüz millet' sloganı, heyecan uyandırmasa da, bu geleneğin güzel bir örneğidir.
Ve tam da, Kemalist bürokrasinin kullandığı 'Türkiye laiktir, laik kalacak' sloganının karşıtıdır.
"Hizmet" (refah, kalkınma) vurgusu ilk bakışta oportünistçe bir yaklaşıma işaret eder: Sistemin temel meselelerine (Kürt, din ve Kıbrıs) dokunmadan, cüzdana hitap edilmektedir.
Ancak ben bunun bir adım ötesine de değinmek istiyorum: 1950'lerden beri güdülen hizmet siyaseti, kapitalizmi geliştirerek, yeni sınıflar yarattı.
Bu yeni sınıflar günümüzde dünya ekonomisine bağlanmayı ve Avrupa Birliği'ne girmeyi savunuyor.
Dikkatinizi çekerim: Her iki amaç da (ekonomide küreselleşme ve siyasette AB'ye girme) Kemalist bürokrasinin temel vizyonuyla çelişiyor.
Çünkü bu süreçler, ya bürokrasinin gücünü kırıyor ya da onu da dönüştürüyor.
Mesela AB'ye girmiş bir Türkiye'de Venedik Kriterleri geçerli olacak. Ve bu kriterlere göre, "şiddeti savunanlar" hariç, hiçbir partiyi kapatamazsınız.
Başsavcı Yalçınkaya acaba bunları mı düşündü o lafı söylerken? Bilmiyorum ama hissettiğine eminim: "Bu gidişle küreselleşme başımızı yiyecek!"
Not: Bu konunun başka boyutları da var, onlara da sonra değiniriz.

Yazının tamamını okumak için tıklayın



Bu haber 741 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,079 µs