O kurumda ne var?

Aslında tamamen tesadüf... Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Washington ziyaretleri tesadüf eseri örtüştü ve dışişleri bakanı ile genelkurmay başkanı aynı haftayı Washington’da çeşitli temaslarda bulunarak geçirdi.

Tesadüf diyoruz çünkü Genelkurmay Başkanı Başbuğ, ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen’in resmi davetlisi olarak ABD’nin başkentinde bulunuyordu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise BM Güvenlik Konseyi başkanlığının Türkiye’ye devir töreni için ABD’ye gelmişti. Türkiye’nin üst düzey iki isminin yolları Pazartesi günü Türk ve Amerikalı işadamlarını bir araya getirmek için her yıl düzenlenen ATC’de Başbuğ’un yaptığı konuşmada kesişti. Org. Başbuğ’un Mullen ile birlikte yaptığı konuşmayı Dışişleri Bakanı Davutoğlu dikkatle dinledi. Bu arada Davutoğlu’nun yine ATC’de Salı günü yaptığı konuşmaya Genelkurmay Başkanı Başbuğ çok istemesine rağmen ABD Genelkurmay Başkanı Mullen’in evinde kendisi için verilen yemeğe iştirak ettiği için katılamadı.

Ancak ikilinin yolları bir kez de ABD’deki önde gelen düşünce kuruluşlarından CSIS’de kesişti. Aynı zamanda kurumda bulunmasalar da Başbuğ da Davutoğlu da sözkonusu düşünce kuruluşunda çok özel toplantılara iştirak etti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun CSIS’de Zbigniew Brzezinski başta olmak üzere kurumun üst düzey isimleriyle bir araya geldiği ve yuvarlak masa toplantısı yaptığı biliniyordu. Brzezinski gibi strateji denince akla gelen ilk isimlerden birisiyle Stratejik Derinlik kitabının yazarı ve Türkiye’nin proaktif dışpolitikasının mimarı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı yuvarak masa toplantısının nasıl geçtiğini ve bu toplantıda neler konuşulduğunu tahmin etmek zor değil... Sohbetin konularının dünyanın dört bir yanındaki sorunlara eğildiği, Türkiye ile ABD’nin ortak çıkarlarının nasıl daha iyi geliştirilebileceğinin konuşulduğu söylenebilir. Üstelik stratejiyle ilgilenenler için bu toplantı oldukça ilgi çekici olmalı... Aynı zamanda Org. Başbuğ da bu kurumun önde gelen isimleriyle bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Yine toplantıda güvenlik ve uluslararası ilişkiler bağlamında görüş alış verişinde bulunulduğu tahmin ediliyor. Zira Genelkurmay Başkanı Başbuğ ABD ile Türkiye arasında yapılan askeri görüşmelerde sadece askeri konuların değil güvenliği ilgilendiren tüm konuların ele alınması gerekliliği üzerinde duruyor. Ayrıca Amerikalı muhataplarının kendisiyle hem fikir olduğunu belirtiyor.

Peki, her iki isim de yuvarlak masa toplantıları için neden CSIS’ı seçtiler... Bu önemli bir soru... Davutoğlu’nun görüşme yapmak için o kuruma gelmesi anlaşılabilir... Zira başlıca görüştüğü isim Zbigniew Brzezinski... Peki, Başbuğ o kurumu neden ziyaret etti? Bu soruya Başbuğ’a yöneltilen bir soru ve kendisinin verdiği yanıttan hareketle cevap arayalım:

O düşünce kuruluşu önemli. Savunma bakanının 25 kişilik danışma grubu var ve o grup genellikle bu düşünce kuruluşundan oluşuyor. Bu önemli bir düşünce kuruluşu. Önemli olduğu için de biz o kurumla beraber olmanın yararlı olacağını düşündük.

Gazetecinin Başbuğ’a bu yanıtı verdiren ilginç sorusuysa şuydu: Ziyaret ettiğiniz kurum geçtiğimiz günlerde Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili bir rapor yayınladı. O raporda “Türkiye’de bir askeri darbe olması halinde ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde gerileme olur ancak ilişkiler kopmaz, yoluna devam eder” ibaresi var. Bu tür yakıştırmalardan rahatsız oluyor musunuz?

Zira CSIS üzerinde bir yıl çalışarak geçtiğimiz ay yayınladığı raporunda gerçekten de bu ifadelere yer vermişti. Düşünce kuruluşu Türkiye içindeki siyasi tartışmalara yayınladığı raporlara katıldığı eleştirilerine maruz kalmıştı. CSIS’i destekleyen önemli kurumlar arasında TOBB bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde, siyasete gireceği iddiaları kulislerde dolaşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Başbakan Erdoğan’ın arasında yaşanan gerginlik kameralara yansımıştı.

İyibilgi.com