tarihi yazdı! | " /> tarihi yazdı! | "/>

En Sıcak Konular

Yalçınkaya siyaset tarihi yazdı!

5 Haziran 2009 11:30 tsi
Yalçınkaya siyaset tarihi yazdı! Dünyada ekonomik kriz var dolayısıyla da "ekonomi" ön planda. Ama bakın Kapatma Davaları'nın mimarı Başsavcı Yalçınkaya bunu nasıl yorumladı?

Yalçınkaya'dan Dünya Siyasi Tarihi'ne geçecek tespit!: ''Muhafazakar partiler öne çıktıkça, ekonomik büyümeye daha çok vurgu yapılmak suretiyle, laikliğin gündemden düşürüldüğü görülmektedir''

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Onur Günü etkinliğinde yaptığı konuşmasında geçtiğimiz günlerde vefat eden Türkan Saylan'ı anarak başladı.

Konuşmasında ekonomi ile gündem değiştirildiğini kaydeden Yalçınkaya, ''Muhafazakar partiler öne çıktıkça, ekonomik büyümeye daha çok vurgu yapılmak suretiyle, laikliğin gündemden düşürüldüğü görülmektedir'' dedi.

Yalçınkaya'nın konuşmasından satırbaşları:

- Koruyup yaşatacağımız en değerli varlığımız cumhuriyetimizin öncüsü mimarı Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anarım.

- Ülkemize sınırsız katkılarda bulunan bilim insanı Türkan Saylan’a Tanrı’da rahmet dilerim.

- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki çalışmalarıyla hukuka hizmet etmiş, ebediye intikal edenlere Tanrı’dan rahmet diliyorum.

- Halen Başsavcılığımız çatısı altında çalışan, hak ve adalet için üstlendiği görevleri yerine getiren çok değerli ve seçkin mesai arkadaşlarıma en içten şükranlarımı sunuyorum.

- Adliye mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme mercisi olan Yargıtay Anayasa başta olmak üzere 2009/49 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşu hakkındaki kanun, siyasi partiler kanunu, 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri hakkındaki kanun gibi özel yasalardan kaynaklanan çok sayıda görevleri yerine getirmektedir.

- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, kendiliğinden hükümlü aleyhine, 30 gün içinde itiraz nedenlerini yazılı olarak bildirmek suretiyle itiraz edebilmektedir. Bu sanık yararına yapıldığı zaman herhangi bir sınırlandırma bulunmamaktadır.

- Yargıtay ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görmezse reddetmektedir. Uygun gördüğü takdirde kararı ve hükmü bozmaktır.

- Siyasi olasılıklardan hiçbir şekilde etkilenmeksizin demokratik laik toplumun korunması için görevlerini yerine getirmek zorundadır.

- Siyasi partilerin eylemleri, devletin bağımsızlığına, insan haklarına, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz. Herhangi bir diktatörlüğü savunamayacağı gibi suç işlenmesini de teşvik edemez.

- Siyasi partiler yasasının, siyasi parti yasakları bölümünde demokratik devlet düzeninin korunmasına, bağımsızlığın korunmasına, azınlık yaratılmasının önlenmesine, bölgecilik yasağına, üçüncü bölümde, laik devletin korunmasına yönelik yasaklamalar gösterilmiştir.

- Bunlar herkesçe uyulması gereken evrensel hukuk kuralladır. Başsavcılığımız, yetki çerçevesinde, siyasi partilerin eylemlerinin denetlenmesini hiçbir etki altında kalmadan büyük bir titizlikle yerine getirmektedir.

LAİKLİK GÜNDEMDEN DÜŞÜRÜLÜYOR

- Muhafazakar partiler öne çıktıkça, ekonomik büyümeye daha çok vurgu yapılmak suretiyle, laikliğin gündemden düşürüldüğü görülmektedir.

- İnsanları inançlarıyla kabul eden, muhafazakar partiler için siyasi partiler yasamızda herhangi bir yasak yoktur.

- Dini kuralların devlet işlerinde egemen kılınması, bu yönde faaliyetlerde bulunulması yasaklanmıştır.

- Başsavcılığımız, anayasal düzeni demokrasiyi insan haklarını laik cumhuriyet ve hukuk devletini korumak ve anayasaya demokratik kurallara aykırı olan her türlü yapılanmayı, amaçları ve bu amaçlara yönelik faaliyetleri takip ve sonuçlandırmakla görevlidir.

AK PARTİ'YE AÇILAN KAPATMA DAVASI

- Demokrasinin işleyişi ve çoğulculuğu sağlama bakımından siyasi partilerin önemi dikkate alınmak suretiyle, Venedik Komisyonu temel ilkeleri gözetilerek, 14 Mart 2008 tarihinde, AKP’nin kapatılması ve 39’u milletvekili olmak üzere 71 üyesinin siyasetten uzaklaştırılması için Anayasa Mahkemesi'ne kapatma davası açılmıştır. Mahkeme, adil bir yargılama sonucunda davalı partinin 2008 yılında aldığı devlet yardımı miktarının yarısından yoksun bırakılmasına karar verilmiştir.

DTP'YE AÇILAN KAPATMA DAVASI

- Başsavcılığımızca, siyasi partilerin uyması gereken yasaklar yönünden, DTP hakkında yapılan inceleme sonucunda, üyelerin beyanlarının devletin bağımsızlığına, aykırılık oluşturduğu ve bunun sürekli işlendiği, bunun açıkça benimsendiği ve bu eylemlerin kararlılık içinde işlenmesi nedeniyle, söz konusu eylemlerin odağı haline geldiği görülmüş ve kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmıştır.

- Söz konusu üyelerin, kapatılmaya ilişkin kararın resmi gazetede yayımlanmasından itibaren, 5 yıl boyunca hiçbir parti kuramayacağına ve herhangi bir partinin üyesi olamayacağına, bağımsız olarak dava süresince seçime katılamayacağına, hazine hesaplarının banka hesaplarının bloke edilmesine tedbiren karar verilmesi istenmiştir.

- Anayasa Mahkemesi, tedbiri reddetmiş, henüz bir karar vermemiştir.

BAŞSAVCILIKLAR ARASINDA KOORDİNASYON YOK

- Ülkemizde yıllardır yaşanan terör olgusu, hatta çoğu zaman uluslararası boyutları olan organize suç örgütlerinin varlılığı karşısında, yetkili bir savcı yapısı bulunmadığı görülmemektedir.

- Başsavcılıklar arasında yargı çevresi dışında bir hiyerarşi bulunmadığı gibi, koordinasyon ve arşiv birikimi bulunmamaktadır. Suç teşkil eden eylemlerin birden fazla savcıyı ilgilendirmesi halinde, savcılar arasında koordinasyon sağlanması, terör veya çıkar amaçlı suçlarda delillerin hızlı bir biçimde toplanması bakımından, bir koordinasyon makamının ülkemizde olmamasının eksikliği her geçen gün hissedilmektedir.

- İnsan ticareti, göçmen kaçakçılığı, rüşvet dolandırıcılık, sahtecilik gibi uluslar arası boyutu olan suçlarda ise, çoğunlukla organize suç örgütleri tarafından işlenmektedir.

- Devlete ve rejime yönelmiş olan terör örgütlerinin eylemlerinin, ulusun birliğine yönelik yoğun eylemlerinin uluslar arası bağlantıları tespit edilmiştir. Terör ve çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadelede, ortak bir çalışma çok sayıda ülke tarafından benimsenmiştir.

- Türkiye ile AB ilişkileri açısından da örgütlü suçlarla mücadele büyük önem taşımaktadır.

- Türkiye Cumhuriyet Başsavcılığı sayesinde, işlenen suçlarla, uluslar arası boyutu olan örgütlü suçların araştırılmasında, koordinasyon sağlanacak temel hak ve özgürlüklerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilecek, gözaltına alma işlemi denetlenecek, yabancı devletlerle işbirliği ve bilgi alışverişi olanağı da doğacaktır.

- Ayrıca Türkiye Cumhuriyet Başsavcılığı, ayrı bir kadro bütçeye kavuşması etkinliğini artıracaktır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı, şehir ve bölge savcılıkları oluşturulmalı ve savcılık akademisi kurulmalıdır.

 



Bu haber 491 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,909 µs