Kim bu yüzde 19? | " /> Kim bu yüzde 19? | "/>

En Sıcak Konular

Kim bu yüzde 19?

1 Haziran 2009 07:53 tsi
Kim bu yüzde 19? 
Türkiye’de yapılan geniş çaplı bir araştırma “Türkiye’de mahalle baskısı yok” diyor, ülkenin dindarlaştığı yolundaki tartışmaları boşa çıkarıyor. Anlaşmanın sonuçları böyle yorumlanırken bir detay gözen kaçıyor. O da ilginç taleple

Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Yılmaz Esmer bilim dünyasının yakından tanıdığı ve çalışmalarına saygı duyduğu bir isim. Bu yüzden sözkonusu AB ya da Türk siyaseti olduğunda NTV’den CNNTurk’e, Haber 24’ten Haberturk’e Türkiye’deki etkin haber kanalları Esmer’in görüşüne başvuruyor, bilim adamının görüşlerini kamuoyuna aktarıyor.

Esmer’in ekibiyle birlikte emek harcadığı son çalışması Türkiye genelinde, 34 ilde bin 775 kişiyle yapılan anket çalışması. İngiltere Dışişleri Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürüten Esmer ve ekibi ankete katılan vatandaşlara gündemi yakından ilgilendiren ilginç sorular sormuş. Aldıkları yanıtlar ise bir hayli dikkat çekici.

Basına yansıyan bilgilere göre ankete katılanlardan sadece yüzde 4'ü mezhebi sebebiyle, yüzde 4'ü laikliği için, yüzde 5'i ise kadın olması nedeniyle toplumsal baskıya maruz kaldığını düşünüyor. Deneklerden yüzde 6'sı anadili sebebiyle devlet ve toplumdan baskı gördüğünü savunurken yüzde 94'ü etnik kimliğin baskı sebebi olmadığını söylüyor. PKK Türkiye için bir tehdit mi sorusuna yüzde 92 evet yanıtı verirken yüzde 8 terör örgütünün bir tehdit olmadığını düşünüyor. Ankette Türkiye'nin AB'ye üye olmasını isteyenlerin oranı yüzde 57'yi buluyor. Yüzde 27 soruya hayır cevabı verirken yüzde 15 ise fark etmez diyor. Fakat deneklerin yüzde 76'sı AB'nin ülkeyi bölmek istediğini düşünüyor. Prof. Dr. Esmer, bir gazeteye yaptığı açıklamada araştırmanın son 20 yılda Türkiye'nin dindarlaşmadığını gösterdiğine işaret ediyor. Esmer "Dindar olanlar birden dinsizleşmedi ya da dinsizler bir anda dindarlaşmadı. Pek çok şey aynı gidiyor" diyor.

Ankette sorulan sorulara verilen en ilginç yanıt ise aslına bakılırsa Türkiye’nin demokratik rejimiyle ilgili… Demokrasi karşıtı girişimler Türkiye için bir tehdit mi sorusuna deneklerin yüzde 81’i evet diyor. Ancak Türkiye’de yüzde 19 demokrasi dışı girişimleri Türkiye için bir tehdit olarak algılamadığını söylüyor.

Aslına bakılırsa bu Türkiye’nin demokratik yapısı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Zira cumhuriyet rejiminin toplumda artık kabul gördüğü biliniyor. En azından ülkenin yeni bir saltanatla yönetilmesini talep edenler varsa da bunlar bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Sabah yazarı Engin Ardıç sürekli bu gerçeğin altını çiziyor. Üstelik bu, yani Cumhuriyet fikrinin Türkiye’de artık yerleşmiş ve sorgulanmıyor oluşu Türkiye cumhuriyetinin en büyük kazanımlarından birisi. Aynı şey laiklik için de söylenebilir. Zira yapılan tüm tartışmalara ve “mahalle baskısı var” gibi yanlış yönlendirmelere rağmen Türkiye’de “laiklik kaldırılsın” diyen kimse yok. Yapılan tartışmalar dikkatle izlendiğinde Türkiye’de laikliğin kaldırılmasının değil, laiklik yorumunun düzeltilmesinin savunulduğu anlaşılabilir. Bu talebi Başbakan Erdoğan da geçtiğimiz yıllarda dile getirmişti. Türkiye’de laiklik yorumunun çok katı olduğu ve toplumun öncelikleriyle sürekli çatıştığı liberal aydınlar tarafından da sıklıkla dile getiriliyor. Ancak şunun altını kalın bir şekilde çizmek gerekiyor. Laikliğin katı yorumlandığı suçlamasını getirmek laik sistemden vazgeçelim demek anlamına gelmiyor.

Ancak aynı şeyi Türkiye rejiminin cumhuriyet ve laiklikle birlikte üçüncü temel ayağını oluşturan demokrasi için söylenemeyeceğini belirtelim. Cumhuriyet fikrinin neredeyse yüzde 100, laiklik fikrinin ise neredeyse yüzde 90 civarında kabul gördüğü Türkiye’de demokrasinin kabulünün yüzde 82’de kalması açıkçası ülkemiz için önemli bir tehdit olarak ortaya çıkıyor.

Demokrasi dışı girişimlerden kastedilenin Ergenekon vari örgütlerin siyasete dışarıdan yapmaya çalıştığı müdahaleler olduğu varsayılırsa Türkiye’de demokrasinin yerleşmesi, Türkiye’nin dünya sisteminden kopmaması için açıkçası siyasetçilere ve basına önemli görevler düşüyor. Özellikle CHP lideri Deniz Baykal ve Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün bu noktada elini taşın altına sokması gerekir.



Bu haber 1,350 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,773 µs