ikazı! | " /> ikazı! | "/>

En Sıcak Konular

Davutoğlu'nun ikazı!

30 Mayıs 2009 10:14 tsi
Davutoğlu'nun ikazı! Dışişleri Bakanı hangi tehlikeyi önceden fark etti?

Abdülhamit Bilici / Zaman

Önemli bir Batı ülkesinin Ankara büyükelçisine, Dışişleri bakanlığına Prof. Davutoğlu'nun getirilmesini nasıl bulduğunu sordum. Açıkçası çok olumlu bir cevap beklemiyordum.

"Türkiye'nin önceliği Ortadoğu'ya mı kayıyor?" istifhamları konuşulurken, Batılı bir elçi en fazla Davutoğlu'nun birikimini över ve Türk dış politikası üzerinde oynadığı rolün altını çizer diye düşünmüştüm. Aldığım cevap çok şaşırtıcıydı. Çünkü kendisini üzen tek noktanın, artık Davutoğlu ile eskisi gibi sohbet şansı bulamamak olduğunu söylüyordu.

Bu tablo dış politikayı anlamaya çalışan bizim gibi gazeteciler için de bir problemdi. Çünkü Ahmet Hoca, mesai arkadaşlarını da yanına alarak, Başbakanlık Dış Politika başdanışmanı sıfatıyla en geç 2 ayda bu alanda yazıp çizen gazetecilerle buluşuyor ve neler olup bittiğine dair ufuk turu yapıyordu. Üstelik toplantılar İstanbul'da yapıldığı için Ankara'ya gitmeye bile gerek kalmıyordu. Bu iletişim kanalı, sadece bizim için değil, Türk dış politikasının kamuoyu tarafından daha iyi anlaşılması için de çok önemliydi. Ancak bakan olduktan sonra karşı karşıya kalacağı yoğunluk ve artan resmiyet buna imkan verecek miydi?

Önceki gün Dışişleri Sözcüsü Burak Özügergin'den gelen telefon, bunun mümkün olacağını haber veriyordu. Bakan, yeni dönemde de yazarlarla bir araya gelme adetini sürdürme sözü verdi. Kıbrıs'la başlayıp Prag, Brüksel, Azerbaycan'la devem eden ilk temaslarına dair ayrıntıları paylaşan Davutoğlu, bir bakıma yeni dönemde dış politikada izlenecek vizyonu anlattı.

Davutoğlu istifhamların aksine önümüzdeki 6 ayda en öncelikli konunun Avrupa Birliği süreci ve yapılacak reformlar olduğunu söyledi. Bu alanda bir yavaşlama olduğunu kabul eden Davutoğlu'na göre, yavaşlamanın 3 nedeni var: 1-Kıbrıs'ta verilen sözlerin tutulmaması. 2- Sarkozy ve Merkel örneklerinde görüldüğü gibi Avrupa içindeki siyasi değişim. 3- 2006'dan sonra Köşk krizi ve artan terörün oluşturduğu ortam. Sevindirici olan Davutoğlu'nun bu nedenleri mazeret olarak ileri sürmemesi ve bu yılın kalan bölümünde reformlarda bir hızlanma olmazsa bunun, süreci sekteye uğratacağının farkında olması. Ortaklık Konseyi toplantısı için gittiği Brüksel'de Olli Rehn'le ve AB yeni dönem başkanı olacak İsveç'in dışişleri bakanı Carl Bildt ile yaptığı detaylı görüşmelere dayanarak ulaştığı sonuç, sonbahara kadar Avrupa'da "Türkiye'de reform süreci işliyor" izlenimi verecek adımlar atılırsa 2014'e kadar süreç rahatlayacak. Aksi olursa, ilişkiler durağanlaşacak ve inançlar karşılıklı olarak zayıflayacak.

Tehlikeyi gören bakan, hemen kolları sıvayarak işe başlamış. Yapılması gerekenler konusunda Bakanlar Kurulu'nda acilen AB konulu bir sunumun yapılması, 4 bakandan oluşan Reform İzleme Grubu'nun apar topar bir araya gelmesi ve her 2 ayda bir toplanma kararı alınması, muhalefet partilerinin ziyaret edilerek destek istenmesi bunun işareti. Başbakan Erdoğan da AK Parti grubuna Meclis'te AB yasalarına öncelik verilmesini istemiş.

Sadece iktidara değil, muhalefete, sivil topluma ve medyaya da bu konuda görev düştüğünü söyleyen Davutoğlu, AB süreci olsa da olmasa da Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu reformları kafasında kolaydan zora doğru sıralamış.

İlk adımda, mümkünse Meclis tatile girmeden Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Kişisel Verilerin Korunması gibi fazla siyasi olmayan yasaların Meclis'ten geçmesi. İkinci aşamada, yargı reformu ve temel haklarla ilgili yasaların ekim ayına kadar tamamlanması. Üçüncü adımda ise Anayasa'da yapılması gereken değişiklikler geliyor. Bakan, bu konunun AB bağlamında değil, Türkiye'nin iç meselesi olarak ele alınmasının daha doğru olacağı kanaatinde. Birçok konunun ele alındığı 3 saatlik derin sohbeti bir yazıda özetlemek imkansız. Diğer hususları bilahare paylaşırız. En çok merak edilen, Kafkas açılımının akıbetinin ne olacağı konusuna değinip bir soruyla bitireyim. Erdoğan'ın Bakü çıkarması ve Davutoğlu'nun iki kez yaptığı ziyaret neticesinde Azerbaycan ile güven bunalımı geride kalmış. Ermenistan açılımı ise rafa kalkmamış; Bakü ile koordineli olarak sürecek.



Bu haber 1,184 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,041 µs