en sert yazı! | " /> en sert yazı! | "/>

En Sıcak Konular

Mayın tasarısına en sert yazı!

28 Mayıs 2009 16:46 tsi
Mayın tasarısına en sert yazı!
Son günlerde gündemde olan ve bir çok yazarın karşı çıktığı mayın tasarısına Ahmet Taşgetiren çok sert bir yazı yazdı...

Ahmet Taşgetiren / Bugün

Gerçekten o mu yoksa?

O zaman, bunu önümüze çıkarırlar denmişti. Demirel demişti. "Nereden çıktığı da belli olmaz, gelir bir gün karşınıza..." gibi bir şeyler söylemişti.

Gerçekten o mu yoksa?

Bu kadar kısa zamanda mı kesildi fatura?

İş için sık sık İsrail'e gidip gelen bir dostum söyledi:

-Evet, mayınların İsrail firmasına verilecek olması bir gönül alma işidir! Çünkü, devlet adına resmen ifade edilmemiş olsa bile, İsrail'de, halkta müthiş tepki var Davos konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan'a karşı...

Cengiz Çandar da yazmış ya, "İsrail'li 'şahinler'den beslenen baykuşların çeşitli Amerikan kuruluşları ve yayın organlarında yaydıkları iğrenç kampanya"yı...

Bilmem kaç bin İsrailli turist rezervasyon iptalinde bulunmuş.

"Gönül almak lazım" diye mi düşünüldü acaba Ankara'da, devlet mahfillerinde?

Onun için mi ordumuz, döşediği mayını sökmeyi başaramayacağını, bu işi NATO'ya bağlı Namsa'nın yapmasını önerdiklerini açıklamak zorunda kaldı.

1956 yılında bu bölgeye ilk mayınları yerleştiren, Diyarbakır'daki 7. Kolordu İstihkâm Tabur Komutanı Kemal Güner, Zaman'dan İbrahim Balta'ya konuşmuş.

Döşenen her bir mayının krokisi varmış.

Bu krokiler 7'nci Kolordu'nun arşivinde bulunmaktaymış.

"Ordumuz buna muktedirdir. Görevden kaçmasınlar, sırtlarındaki görevi yıkmasınlar" demiş 80 yaşındaki eski asker.

Hatta ne demiş bakın:

"Genelkurmay başkanımıza tahmin ediyorum doğru dürüst anlatılmamış bu. Benim yüreğim yanıyor. Yazık. Şimdi 80 yaşındayım; ama bana beş altı tabur verseler bunu bir mevsimde temizler, teslim ederim. Bu kadar basit. Bunu gözde büyütecek bir şey yok. Vazifesi mayın döşemek ve mayın bulmak olan istihkâm taburlarımız varken, bunları başkasına temizletmek ayıptır, yazıktır, günahtır. Niye fakir köylümüze verilmesin de Yahudi'ye verilsin ya da başkasına verilsin? Hem de 44 seneliğine."

Verin beş - altı tabur, bir mevsimde temizleyeyim. Hem de 80 yaşıma rağmen!

Bu müthiş bir meydan okuma.

Baykal'ın, Bahçeli'nin, benim, onun, bunun yükselen sesini bir kenara bırakın ama, 80'lik eski askerin bu meydan okumasını görmezden gelemezsiniz.

Sevgili kardeşim Hakan Albayrak, bir "AK Partili dost"la yaptığı konuşmayı naklediyor.

Vardığı izlenim şu:

"Hükümet bu konuda yeterince açık değil ve olamıyor...

Bir sıkıntısı var, söyleyemiyor...

Meclis'in ve kamuoyunun önüne akıllara ziyan gerekçeler koyup, lisan-ı hal ile şöyle diyor:

'Bunlarla idare edin işte. Beni mazur görün. Üzerime gelmeyin. Şu kanunu Meclis'ten geçirmeme izin verin. Türkiye için çok gerekli. Neden gerekli olduğunu açıkça anlatmam mümkün değil, onun için fazla soru sormayın. Bana inanın, güvenin ve gerisine karışmayın.'

Meclis'ten ve kamuoyundan açık çek istiyor hükümet.

Üstelik, bu çekin sorgusuz-sualsiz yazılmasını istiyor."

Şu anda kamuoyundaki izlenim, evet, tam da bu.

Davos'ta yürek konuştu, burada hesap konuşuyor!?

Öyle mi?

Ne demiş Başbakan'ın eski basın danışmanı olan Akif Beki, Sabah'tan Sonat Bahar'a, "Başbakan'ın reflekslerini kontrol edememesi ya da etmemesi" üzerine bakın:

"Bu yapay bir durum değil yapı, tabiat, kişilik bu. Haksızlığa karşı tahammülsüzlüğü var. O zaman ne getirir ne götürür diye çok düşündüğünü zannetmiyorum. Bir defa haksızlık karşısında sakin değil"

O zaman yürek devreye giriyor.

Şeyh Ahmet Yasin hunharca katledildiğinde Başbakan Erdoğan "Bu devlet terörüdür" diye suçlamıştı İsrail'i...

Sonra malum tepkiler oldu İsrail'de, Amerika'da,...

Sonra Başbakan bir Amerika gezisini İsrail'den başlattı...

Mayın işindeki İsrail boyutu da böyle bir şey midir?

Ama bu defa, mayın meselesi, 1 Mart Tezkeresindekine benzer bir toplumsal tepki barındırıyor.

Hükümetin negatif hanesine yazılacak önemli bir mesele görüntüsü arzediyor.

En azından, işin içinde kamuoyunun bildiğinden başka şeyler olduğu kanaati oluşuyor.

Şunu açıkça söyleyelim:

Bu işi bundan sonra İsrail'e yaptırmanın imkanı, şayet hükümet intihar etmeyi göze almıyorsa, yoktur.

İntihar etmeyi göze aldığında da hiç olmayacaktır.

Hükümet, iki ay önce yenilendi. Bence hükümeti ve Ak Parti'yi bu "mayınlı alan"a sürmemek lazımdı. Çok büyük hata oldu.

İsrail'le ilişkileri düzeltmek mi?

Eh, biraz da onların düzeltme arayışı içine girmesini beklemek lazım.




Bu haber 663 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,128 µs