Faşizanlık tartışmalarından bir kesit | " /> Faşizanlık tartışmalarından bir kesit | "/>

En Sıcak Konular

Faşizanlık tartışmalarından bir kesit

27 Mayıs 2009 15:50 tsi
Faşizanlık tartışmalarından bir kesit Başbakan Erdoğan bir laf etti gündem şaştı. Erdoğan’ın 'faşizan yaklaşımın neticesi' dediği olayları hatırlatması en sert AKP eleştirmenlerinin nezdinde dahi sempati topladı. Ama meseleye 'ağzıyla kuş tutsa dahi…' inadıyla yaklaşanlar da y

Başbakan Erdoğan’ın “faşizan yaklaşımın neticesi” olarak nitelediği yakın tarihimizdeki acı olaylar medyada yoğun bir tartışma başlattı.

Erdoğan’ın sözlerini destekleyenler, kutlayanlar kadar “vay sen misin bunu söyleyen” tarzı yazılar döşeyenler de var. TV kanallarındaki tartışma programlarının gözde konusu da bu.

En ilginç yaklaşım ve yorumlara iki örnek olarak aynı gazetenin (Hürriyet) biri “başyazar”, diğeri ise “Genel Yayın Yönetmeni” olan iki isminin yazıları dikkatimizi çekti.

Oktay Ekşi, dünkü Hürriyet’teki “Faşizanlığımız” başlıklı yazısında, Erdoğan’ın sözleri için “anlayamadık” dedikten sonra 6-7 Eylül 1955 olayları için Erdoğan’a “dönemin Demokrat Parti yöneticilerine sorsun” diye yazmıştı.

Oktay Ekşi’nin ya tarih bilgisi kıt veya bazı şeyleri bilerek yanlış veya eksik hatırlıyor. Mesela 6-7 Eylül olayları için “DP’ye sorsun” diyor. Oysa “6-7 Eylül olayları muhteşem bir kontrgerilla operasyonudur” sözleri, bir emekli orgenerale aittir ve 1991 yılında gazeteci Fatih Güllapoğlu’na söylenmiştir. Şüphesiz DP dönemi birçok yönden eleştirilebilir. Ama 6-7 Eylül olaylarının “derin” içyüzü artık herkes tarafından çok iyi bilinmektedir.

Ekşi Erdoğan’ın “faşizan yaklaşımın neticesi” olarak tanımladığı olayların “neler” olabileceğini tartışırken başka örnekler de veriyor.

“Farklı etnik kimlikte insanların” korktukları için Türkiye’yi terk ettiklerini söylüyor mesela. Yani bunda “acayip” karşılanacak hiçbir şey yok Ekşi’ye göre. Ama o “korku”nun sebeplerini sorgulamaktan imtina ediyor nedense. Hiç kimsenin “güle oynaya” gitmediğini, aksine gözyaşları içinde topraklarını terk ettiklerini, gittikleri yerlerde “İzmir Mahallesi”, “İstanbul Mahallesi” gibi yerleşim yerleri oluşturduklarını ve doğdukları topraklara hasret gittiklerini bilmezden geliyor…

Ekşi’nin görmezden-bilmezden geldiği olaylardan bir tanesi de 1942 yılındaki “Varlık Vergisi” olayı… Eşi benzeri görülmemiş bu uygulama ile devlet “bazı” vatandaşlarının (evet, vatandaşlarının) varlıklarına “yasal” olarak el koydu. Acaba bu uygulama ne tür bir yaklaşımın neticesi idi?

Velhasıl Oktay Ekşi illa da eleştirmeye şartlandığı için bilmezden, görmezden, anlamazdan gelmeyi yeğliyor. Bu yaklaşıma “tekzip” gibi bir cevap ise, bugün “başyazarı” olduğu gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ten geldi.

“Anlıyorum Sayın Başbakan” başlıklı yazısında Özkök, şöyle yazıyor:

“…Başbakan Erdoğan’ın sözlerine aynen katılıyorum.
Bir ülkenin azınlıklarına yaptığı eziyet, tam anlamıyla faşistliktir.
Sadece azınlıklara değil, aynı ırktan, aynı inanıştan, aynı etnik gruptan olmayan insanlara yapılan her tür eziyet de böyledir.
O nedenle, Gazze olayları sırasında yapılan gösterilerin, Türkiye’nin Yahudi vatandaşlara dönük hava yaratmasına karşı çıkmıştım.
Benim kuşağım 6-7 Eylül’ü de hatırlıyor.
O günlerde Türkiye’nin Rum vatandaşlarına yapılan muameleyi hayatım boyunca unutmayacağım.
O nedenle Başbakan’ı bu çıkışı nedeniyle kutluyorum ve arkasında olduğumu herkese ilan ediyorum.”

“İlla da eleştiri yapacağım, illa da muhalefet edeceğim” tarzı bir şartlanmayla hareket etmek ne “baş” yazarlığa, ne de normal bir yazarlığa sığmaz. Bir parça objektif ve gerçekçi olmak bu kadar mı zor?

“Evet, zor” diyenlerin “tekzip” yedikleri zaman yüzleri kızarıyor mudur, bilemeyiz, bildiğimiz, bu tarz siyaset ve yazarlık yapanların Türkiye’nin kendi yolunda ilerleme temposunu düşürdükleridir. İstedikleri gibi düşünebilirler, ama buna hakları olmasa gerek…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 752 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,671 µs