En Sıcak Konular

Baykal, grupta konuşuyor

26 Mayıs 2009 14:34 tsi
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısında Meclis'te partililere sesleniyor

Toplantıya başlarken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yine önümüzde önemli gelişmeler var. Bugün Bursa'daki yangın dolayısıyla üzüntülerimi paylaşmak istiyorum. 8 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini öğrendik. Büyük bir facia. Arkasında hangi ihmaller var hangi sorunlular var bilinmelidir. Böyle olaylarla karşı karşıya kalmamak için sorumluluğun gereği yapılmalı...

Mayısın sonuna geliyoruz. Yeni bir tarım dönemi açılmak üzere. Yer yer hasat dönemi başladı. Çay fiyatı ilan edildi. Fındıkta da tablo belli tüm bunlar hükümetin çiftçiye karşıu tutumunuı belli ediyor. Maalesef şu an hükümet çiftçiyi sahipsiz ve daha çok kaderine terk edilmiş durumda bırakmıştır.

Buğday hasadı yer yer başladı. TMO'nun piyasayı tanzim için piyasaya girip girmeyeceği tanzim edilmemiştir. Buğday bir ay önce 55 kuruken şimdi düşmüştür. Bu maliyetin ortalama maliyetin altında olduğu görülmülştür. İlan edilecek fiyat 70 kuruşun altında kalırsa büyük sıkıntı var demektir. Peşin ödeme yapılmalıdır...

Bu üretim döneminde dışardan ithalata izin verilmemelidir.  Prim ödemeleri eksiktir. Çiftçi desteği için kesinlen yüzde 10 azdır. Tarımda kullanılan maliyetlerde yüzde 1 olmalıdır. Mazotta da indirilmedir. Çiftçi mali hukuki tahribata maruz kalmıştır. Yeni bir anlayış ortaya konulmalıdır. Kısa süre önce çay fiyatı açıklandı. Bu çok kötü bir fiyatlamadır. Çayın fiyatı yüzde 4 artmış ama çayın girdi fiyatları yüzde 35 artmıştır. Çaykur'un özelleştirmesi hala sürdürülüyor. Ayrıca kaçak çay konusu da engellenmelidir. Çay konseyinin başındaki vekilin çay ile hiçbir ilgisi yok

Fındıkta bir başka bunalım yaşanıyor. TMO bir süreden beri fındık alımıyla da görevlendirildi. Diğer konularda yeterince başarılı olamayan TMO fındıkta da hayal kırıklığı yarattı. Fındıkta yanlış fiyat çarpıklığı ortaya koyuyor. Fiskobirlik borç içinde bırakılmıştır. Çok ciddi bir tepki var bunu üzüntüyle gördüm. Çok ciddi bir yapılanmaya ihtiyaç var.

13,5 trilyon olarak belirenen bütçe açığı 40 trilyona çıktı. Bütçenin 4 katı borçlanma öngörürlerken 5 katına çıkardılar. Bir başka üzüntü veren olay budur.

Mayınlı Arazi

Önümüzde ciddi konular var . Mayınlı arazilerin nasıl değerlendirileceği en temel konumuzdur. Hatırlarsanız bu konud abir süre önce hükümetin bir kararname girişi olmuştu. 510 km boyunda arazinin 5 yıllık sürede mayından arındırılması konusunda bir anlaşma var. Hükümet 2004'te bir girişim başlattı. Bir kararname ile bir yabancı firma tarafından temizlenmesi 40 küsür yıllık araziyi kullanma kararnamesi düzenlendi.

Şimdi bu bizim hukuk sistemimize aykırı. Mayından arazinin arındırılması için yapılamsı gereken iş bir iştir bu araziyi nasıl kullandırılacağı konusu bir başka iştir. İkisi bir kararnamede olmaz. Bu konuda Danıştay yürütmeyi durdurdu ve kararnameyi iptal etti. Hükümet bunu gördü bir kanun teklifi ile geldi. kararname ile yapamadı kanunla hukukun arkasından dolanmaktır. İş yine yanlış. Danıştay kararnamedeki yanlışı belirledi. Yasadakini Anayasa mahkemesi belirler. Bu araziyi bu modelle 40 küsür yıl devretmeyi içine sindirerek yola çıkılmıştır. Bu hukuken siyaseten sorgulanmalıdır.


Kısa süre önce başbakanlığa alınacak araçlar uçaklar için KDV istisnası vardı. Bütün hükümetin alımları konusunda KDV ÖTV istisnası getirilmişti. Bu var olan bütçeyi daha etkin kullanamk demektir... Ben bunu içime sindiremiyorum. Dünya'da bir çok ülke bunu yaptı. Mayın temizlemesi işini yaptı. Var mı başka bir ülke bizim ghibi yapan. Üstelik bizim bölge terör bölgesinde... Üstelik kritik bölgede. Böyle bir şey olabilir mi arakadaşlar... Siz mayından temizleme konusunda doğru dürüst rapor aldınız mı? Yani o kadar değersiz netlikten uzak rakamlar ulaşıyor ki elde değil.

Biz yaparız yapmanın yolunu bulmalıyız. Ama bu işin yapma sorunluluğunu biz üstleniriz. Bu konu önümüzdeki temel konudur. Yönetmeliğe aykırı ise kanun çıkartırız diyorlar. Meclise bu dayatmaca getirilmiştir. Yapılacak iş mayın temizleme ise kanuna gerek yok. Bakanlar Kurulu yaptırabilir. Ama iş arazinin devri ise bu kanun işidir. Bu yetki meclisindir.

İşin hukukunda temel zafiyet var...Maliyetle ilgili ciddi hesap yok. Elimizde bazı veriler var inanılır gibi değil. NATO 4,5 milyon mayın temizledi. NATO'ya bağlı Mamsa var. Ukrayna, Azerbeycan ve Ürdün'de  çok uygun rakamlara mal edildi. Şimdi 250 trilyon var 750 trilyon var. Şimdi hangisi. 61 milyon dolara uçak alırken gözünü kırpmayacaksın ama  450 trilyon için oraları yabancıya devredeceksin. koca Türkiye oraları temizlemekten aciz kaldı. Bunu kim alırsa alsın diyecek. Bu kadar sorumsuzluğu kabul etmek mümkün değil. Dünyada böyle sorunn çözen tek ülke yoktur.  216 bin dönüm bir arazi kazanımı söz konusu. Yüzde 70'i 1 ya da 2. sınıf tarıum arazisi. Bu sadece mayından kurtulma konusu değildir. Bu o bölgede bir sosyallesşme bölgenin oradaki ekonomisi düzeltmek için bir fırsattır. Bundan nasıl Türkiye vazgeçebilir.

Oradaki topraksız köylülere arazinin dağıtılması bir barış projesidir. Ayda yılda bir kaç trilyon ödemekten vazgeçelim diye bundan vazgeçelir mi?

Neden çiftçiden 500 trilyonu bir anda kesiyorsunuz da mayınları temizlemek için 200 300 trilyonu veremiyorsunuz. Bu işi bir oldu bittiye getirmek isteniyor. Ortada ciddi bir rakam yoktur. Genelkurmay Namsa'dan yapın doğrusu budur diyor. Bu nasıl dağınıklıktır bu nasıl sorumsuzluktur. Bu konuda tam işbirliği yapılması gerekirken yapılamamaktadır. Birilerine ihale etmek için fırsat bekliyorlar...

Bu sınırlar dışında 300 bini hallediyorsunuz da 600 bini mi halledemiyorsunuz. Bu kanun derhal geri çekilmelidir. kamuoyunu tatmin edecek ciddi bir çalışma TÜrkiye'nin önüne çıkarılmalıdır. Bu o bölgenin başka bir devlete devredilmesi olmamalıdır. Orayı mutlaka ülkenin bütünlüğüne kazanalım.

Faşizan tutum

Başbakan diyor ki bunlar hep böyledir. Bu kanunu engelliyorlar. Zaten bunlar azınlıkları kovdular bu faşizan yaklaşımdır diyor. Değerli arkadaşlar bunun mayınlı arazi ile ne ilgisi var. Başbakan bu muhalefetten çok tedirgin öyle anlaşılıyor. Başbakan konuyu saprıtıp değiştirerek kontrol altına almaya çalışılıyor. Başbakanın söylediği o konu konuşulacaksa gelsin konuşalım. Varsa bir iddiası tümünü değerlendirmeye hazırız ama bunun mayınlı arazi ile ilgisi yoktur. Başbakan'ın ülkeyi rencide eden bu millete saygısızlık içeren değerlendirmeler yaptığınaşahit olduk. Başbakan bizzat kendisi bu konuda saygısızlık yapıyor. Başbakan ne diyor "eğer beğenmiyorsan çek git" diyor. Üzüntü veren olayları demogojiye çeviriyor. Mesela Başbakanın ağzından Batı Trakya'dan bir süre önce çıkan ve geri dönmeyen Yunan vatandaşının hesabını sorduğuna tanık olmadım.

Bunlar yakışmıyor Türkiye kendisini suçlayarak birilerini suçlayarak haklılığını kimseye kabul ettiremez. Bizim ihtiyacımız Türkiye'ye yapılan haksızlıklara sahip çıkmaktır.

Yarın bölgeye gideceğiz  orada vatandaşlarla da temas edeceğim. Orada bizim vatandaşımız işsizken başkanına devredilmesini hiçbir şekilde bize kabul ettiremezsiniz. Vatandaşımızı başka şirketlere maraba yapmayı kimse içimize sindirmemizi beklemesin.

Tarihi görev yapıyoruz. 1 Mart tezkeresinde yaptığımız gibi bir görevdir. Bir kesim o bölgeyle çok ilgileniyor. Bir süre önce Irak hareketi için girişimde bulunmuştu. Şimdi de mayınlı arazi. Biz bu mücadelemizi Mecliste, yargıda ve milletin önünde götüreceğiz. Bunu çıkaranları amaçladıklarını yapamayacaklarını boynumuzun borcu bileceğiz...

Cumhurbaşkanın yargılanması

Geçen hafta bir başka konu Cumhurbaşkanı'nın yargılanması ile ilgiliydi. Dokunulmazlık konusunun ne kadar eksik olduğunu gördük. Defalarca söyledik. Siz cumhurbaşkanını böyle seçerseniz önce köşkte elçileri kabul eder sonra gider mahkemede ifade verir. 

Suç ayrı milletvekilliği ayrı. Milletvekilliği öenmli bri makam. Suç işleyenin hesap vermesi gerekir. Meclis toplantı halindeyken dokunulmazlık var bazı ülkelerde toplantıdan sonra dokunulmazlık değil. En önemli suçları işleyen vekil diye yargılanmıyor. Her kurum saygındır ama önemli olan hukukun itibarıdır. Herkes hukuk karşısında eşit. Cumhurbaşkanı da vatandaş da...


AYRINTILAR GELECEK




Bu haber 623 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,723 µs