Latif abi Titanik mi buzdağı mı?

26 Mayıs 2009 10:37 tsi
Seçmen onun için neler söylüyor? İşte bu soruların yanıtları...

Abdüllatif Şener uzun bir bekleyişin ardından partisini nihayet kurdu. Ara verdiği aktif siyasete Türkiye partisiyle geri dönüyor. Ancak Latif Abi’yi bekleyen pek çok soru bulunuyor. Türkiye, 'Türkiye Partisi'ne nasıl bakıyor? Latif Abi nasıl algılanıyor? Seçmen onun için neler söylüyor? İşte bu soruların yanıtları… iyibilgi analiz

“Türkiye'nin yeni bir siyaset tarzına, milletin yeni bir irade koymasına ihtiyaç var. Biz buna cevap veriyoruz. Dünyada olup bitenler Türkiye'yi sarsıyor, savurmaya çalışıyor. Ülkenin sorumluları ülkeyi bu küresel dalgalara teslim ediyor. Türkiye, dışarıdan ve içeriden istikrarsızlığa itiliyor. İşte bunların çözümü için yeni bir parti.”

Dün Bilkent Otel’de kuruluşunu açıkladığı Türkiye partisiyle Türk siyasi yelpazesine 61. partiyi kazandıran AK Parti’nin eski kıdemli siyasetçilerinden Abdüllatif Şener bir gazetecinin “neden siyasi parti kurmaya gerek duydunuz” şeklindeki sorusuna bu şekilde yanıt veriyor. Türkiye’nin beş yılına Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı ile damgasını vuran önemli isimlerden olan Şener hükümeti ekonomi politikaları nedeniyle hedef alırken Başbakan Erdoğan’ı “Titanik batarken üst katta mobilyaları değiştirmekle” suçluyor. AK Parti’nin gündeminin “diplomasi trafiği” tarafından belirlendiği suçlamasını getiren Şener “Dünyada olup bitenler Türkiye'yi sarsıyor” diyor ve ekliyor: Türkiye'de varolduğunuz sandığınız sorumlular Türkiye'yi küresel dalgalara teslim ediyor. Türkiye dışarıdan ve içerden istikrarsızlığa doğru itiliyor. Türkiye'nin ve halkımızın ihtiyaçlarına bu yapıda cevap yoktur.

“Hükümet içinde hükümetti”

Aslında anlatmaya gerek yok… Şener Türkiye’de neredeyse herkesin yakından tanıdığı bir isim… AK Parti’nin kuruluşunda önemli rol oynamış, Erdoğan, Gül ve Arınç ile birlikte partinin dört önemli ayağından birisi olmuş, dönemin milletvekillerince “gücü” “hükümet içinde hükümet” diye tanımlanan bir siyasetçiydi. Şu açıkça söylenebilir ki Şener Türkiye’nin ekonomi politikalarına beş yıl damgasını vurdu. AK Parti’nin ilk döneminde aldığı önemli kararların hepsinin altında imzası bulunuyor. Öte yandan Şener, iktidar partisi ile muhalefet arasında yaşanan “güven” bunalımında orta yolu bulan isim olarak da öne çıkıyordu. Şener’in Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının yaşandığı ikircikli atmosferde dile getirdiği “Kızım türban takmazsa karışmam” sözler gündeme damgasını vurmuştu. Yine aynı dönede Şener Nazım Hikmet’in “Tuna üstüne söylenmiştir” şiirini ezberden okumuştu.

AK Parti’yle yollarını ayırdı

Şener’in muhalefet tarafından “iktidardaki akil adam” değerlendirilmesine yol açan bu çıkışları 2006 yılına, yani Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının başladığı döneme denk geliyordu. Bu çıkışlarından birkaç ay önce de Ahmet Hakan’ın “Latif Abi” diye adlandırdığı Şener, Yahudi asıllı işadamı Sami Ofer’e Galataport ihalesinin verilmesine açıkça karşı çıkacaktı. Şener yönetiminde dört kişiden birisi olduğu partisiyle yollarını ayırmaya başladığının ilk işaretlerini veriyordu. Şener’in partisiyle arasına açıkça mesafe koyması ise 27 Nisan muhtırasının ardından Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığına karşı 367 kararının dayatılması ve Erdoğan’ın erken seçim kararı almasından sonra gelmişti. Şener partisiyle yollarını ayıracağının somut işaretini 22 Temmuz’da milletvekili olmayarak verecekti. Şener milletvekili ve bakan olmadan AK Parti’de görevini MKYK üyesi olarak sürdüreceğini söylese de Erdoğan’ın bu karara tepkisi “hayırlı olsun” şeklinde oldu.

“Hoca”lık için TOBB’u seçti

Aktif siyasette görevine ara veren Şener, şu anda Erdoğan’ın ciddi sorunlar yaşadığı isim TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun kurduğu TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde kamu yönetimi dersleri vermeye başladı. Aslında Şener’in bu üniversiteyi seçmesi ve burada kendisine ders vermesi için izin verilmesi bile siyasi anlam yüklüydü. Daha sonra yeni oluşum hareketini başlatan Şener, bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığı hareketini dün Türkiye partisi adı altında resmen faaliyete geçirdi.

Şener’e zor sorular

Türk siyasetinin yetiştirdiği önemli siyasetçilerden olan Abdüllatif Şener’in başarılı olup olamayacağını zaman gösterecek. Seçmenin kendisine teveccüh gösterip göstermeyeceğini de… Şener muhalefet olarak çıkış noktasını doğru ve bildiği yerden yapıyor. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiriyor. “Bu politikalarda sizin de sorumluluğunuz yok mu” sorusuna doğru çerçeveden yanıt vererek “şu anda benim bakanlığımda yapılanların ekmeğini yiyorlar” demeye getiriyor. Tecrübeli siyasetçi muhalefetini ekonomiye yaslarsa şüphesiz buradan kazanım elde edecektir. Zira bu konuda söyleyeceği pek çok şey bulunuyor.

Öte yandan “Türkiye, dışarıdan ve içeriden istikrarsızlığa itiliyor” diyen Abdüllatif Şener’i zor durumda bırakacak önemli bir soru ortada duruyor: “Türkiye siz iktidardayken istikrarsızlığa itiliyordu. Bu üstelik içeriden kaynaklanıyordu. Siz bununla mücadele etmek yerine kenara çekilmeyi ve eski partinizin alaşağı edilmesini beklediniz. İktidardayken içeriden gelen baskılarla mücadele edemediniz. Yeniden iktidar olunca hem içeriden hem dışarıdan gelen baskılarla, istikrarsızlığa götüren girişimlerle nasıl mücadele edeceksiniz.” Şener’in bu soruya yanıtı bulunuyor mu belli değil. Çünkü şu ana kadar kendisine böyle bir soru yöneltilmedi.

Titanik mi buzdağı mı?

Şüphesiz Şener saygın bir siyasetçi. Ancak kritik bir dönemde “ayrılma” yönünde verdiği karar toplumda farklı yorumlara neden oluyor. Tıpkı Hüsamettin Cindoruk’un DP’nin başına döndüğü şu günlerde partisinin kuruluşunu ilan etmesinin farklı yorumlara neden olması gibi. Şu soru dilden dile dolaşıyor. Bize gazeteciliğimizi yapıp o soruyu iletmek düşüyor: Latif Abi hangi tarafta bulunuyor? Titanik’te mi, yoksa gemiye zarar veren buzdağında mı? Latif abi o buzdağının parçası mı? Bu sorunun yanıtını ne kendisi ne de bir başkası verebilir… Yanıtı bir sonraki seçimde seçmen verecek.

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 1,656 defa okundu.