Köklerini kurutalım! | " /> Köklerini kurutalım! | "/>

En Sıcak Konular

Biraz demokrasi için: Köklerini kurutalım!

26 Mayıs 2009 10:35 tsi
Biraz demokrasi için: Köklerini kurutalım! Ergenekon davasıyla demokrasi mi gelirmiş? Kürt sorununu çözünce, sivil bir anayasa yapınca mı demokrasi olacakmış? Bunlar ‘sofuca’ inançlar. Peki doğrusu ne? Demokrasi bir ‘kökünü kurutma’ hareketidir! Hürriyet yazarından inanılma

Hürriyet’in “şair” ve “keskin” yazarı Özdemir İnce’nin kaleminden yine kan damlamış.

Biraz öfke, biraz da sitem yüklü “Ölme eşeğim ölme” başlıklı yazısında İnce, önce “mümtaz şahsiyetler” olarak tanımladığı Hasan Cemal ve İsmet Berkan’ı dolamış kalemine.

“Hasan Cemal ve İsmet Berkan gibi mümtaz şahsiyetler Ergenekon Davası’nın memlekete demokrasi getireceğine sofuca inanıyorlar (Hasan Cemal, Milliyet, 18.04.09). Dava sonuçlanacak, suçlular cezalarını bulacaklar ve demokrasi adlı haspa, bir sınır kapısından Türkiye’ye giriş yapacak.

Hasan Cemal’e göre, ‘Ama ülkeye demokrasiyi getirecek bir davanın demokrasinin, insan hakları ilkelerinin çiğnenmediği bir dava olması gerekir’  imiş...

Miş gidi miş!..”

İnce’nin hedefindeki diğer isim DTP Genel Başkanı Ahmet Türk:
“Bir başka mümtaz sima olan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk de demokrasinin kocakarı ilacını tavsiye ediyor: ‘Sorunun çözümünde kısmi anayasa değişiklikleriyle değil, toplumsal sözleşme niteliğinde yeni bir anayasayla mesafe almak mümkündür. Fırsatlar heba edilirse sancılı süreç devam eder. Gelin, Türkiye’de demokrasinin önündeki en büyük engel olan Kürt sorununu diyalogla çözerek ortadan kaldıralım’ (Hürriyet, 13.05.09).

Ben de Ahmet Türk gibi demokrasinin önündeki en büyük engelin Kürt sorunu olduğunu düşünüyorum. Ahmet Türk, Anayasa’nın ikili kurucu unsur üzerinden yeniden kaleme alınmasını istiyor. Kürtçe ikinci resmi dil olacak, Kürt dili eğitim ve öğretim dili olacak ve demokrasi adlı haspa, Habur sınır kapısından salına salına ülkeye gelecek.”

İnce iki gazeteci ve bir siyasetçiyi oturttuğu kendi kefesinde onlara bir güzel ağızlarının payını veriyor ve şöyle diyor:

“Muhterem Ahmet Türk, muhterem Hasan Cemal, muhterem İsmet Berkan beylerimiz, kafa yapılarınız ne yazık ki ‘İkisini sallandıracaksın, bak her şey nasıl da düzelir!’ kafasından hiç de farklı değil.

Bu memlekette 27 Mayıs oldu, memleketin başbakanı ve bakanları sallandırıldı, ne oldu? 12 Mart, 12 Eylül darbeleri oldu, ne oldu? Demokrasi mi geldi?

Anayasa, babayasa değişiklikleriyle, ne olduğu belli olmayan bir dava sonuçlanınca memlekete demokrasi gelmez."

Peki nasıl gelir? İnce’nin memlekete “biraz” demokrasi gelmesi için önerdiği bir program var tabii. Şöyle:

“Toprak reformu gibi köktenci yöntemler kullanarak; feodalitenin, tarikat ve cemaatlerin kökü kurutularak; ağalar, beyler, şeyhler ve şıhlar iktidarsız bırakılarak biraz demokrasi gelir.

Seçim ve partiler yasası değiştirilerek, milletvekili dokunulmazlığı kaldırılarak biraz demokrasi gelir. Eğitim ve yönetim tamamen laiklik ekseninden hiza ve istikamete bakarsa biraz demokrasi gelir.

Demokrasi uygarlık, kültür ve bilinç kuyusundan çıkar, değerli bey biraderler. Bunun için özgürlükçü cumhuriyet devrimlerinin tamamlanması gerekir. İmam hatip okullarının gerçek misyonuna yönlendirilmesi gerekir.”

İnce yazısının sonunda “sizi ciddiye almıyorum, demokrasi yandaşı saymıyorum” demeyi de ihmal etmiyor tabii.

Ama İnce’nin önerilerine dönüp bir kez daha bakın. “Demokrasi sofusu” dediği gazetecileri “asacaksın iki tanesini…” şeklinde düşünenlerle büyük bir hoyratlıkla aynı kefeye koyuyor.

Ama kendisi adeta halka karşı bir “huruç” harekatı gerçekleştirmeyi öneriyor. “Sallandıracaksın, ama öyle değil böyle!” demeye getiriyor.

İnce şu “feodalite” üslubuyla, “toprak reformu gibi köktenci şeyler yapalım” yaklaşımıyla hangi devirden kalma olduğunu yeterince ele veriyor. Aynı zamanda Türkiye gerçekleriyle ilgili ne kadar bilgi sahibi olduğunu da sergilemiş oluyor. Koskoca şair ve yazar, bahsettiği “feodalitenin” yıllardır “korucu taburları” düzeninde devletin güvenlik güçleriyle beraber hareket ettiğinden haberdar değil diyemeyiz herhalde?

İnce’nin pek de “ince” olmayan diğer “köktenci” önerisi, “tarikat ve cemaatlerin kökünü kurutmak”. Üsluba dikkat: Kökünü kurutmak… Bu üslup çok tanıdık. Yıllarca bu “kökünü kurutmak” üslubuyla “kökü kurutulmak” şöyle dursun, o “köklerin” daha da dal budak saldığını görmüyor mu sayın mümtaz yazar…

Bu arada bu “kök kurutmak” işinin “nasıl” yapılacağını da anlatsa ya… O zaman “biraz” demokrasiden” herhalde “tam demokrasiye” geçmiş olacağız!

www.iyibilgi.com zoom



Bu haber 1,034 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,787 µs