Havada kalan bu el kimin?

25 Mayıs 2009 13:57 tsi
O elin sahibi Haziran’da Obama’yı ağırlayacak. Obama da onun üzerinden İslam halklarına seslenecek. ABD bu iş için onu seçti. Peki niye seçti? Ve bundan bize ne? iyibilgi Ankara

Başkan Barack Obama Beyaz Saray’a oturur oturmaz, kısa süre içinde bir İslam ülkesinden İslam danyasına sesleneceğini duyurmuştu. Tabii hemen “kim bu ülke” tartışmaları başladı.

Bir çok İslam ülkesinin ismi öne çıktı. (Suudi Arabistan, Endonezya, Türkiye, Mısır vb.) Sonunda iki ülke daha parladı. Türkiye ve Mısır.

Obama ise görev süresinin ilk 100 günü içinde ilk tekil ziyaretini Ankara’ya yaptı. Bu zaten başlıbaşına önemli. Pek örneği görülmüş bir durum değil.

İçeriği hâla tartışılsa bile şeklî mesajı gayet kuvvetliydi. Ancak iş İslam dünyasına seslenilecek ülkeye geldiğinde bunun Mısır olduğu anlaşıldı.

Kimilerine göre bu tercih, Türkiye ile Mısır arasında bölgede bulunduğu varsayılan rekabeti de keskinleştirdi ama sonuçta Haziran ayında “İslam’a sesleniş” bu ülkeden yapılacak.

Peki ama neden Mısır’dan. Mısır’ın önemi ne? Tüm bölgenin gelecekteki rolleri açısından Mısır ne anlam ifade ediyor?

 

---

---

Obama’nın Mısır’da konuşacağı kesin ama Mısır’da nerede konuşacağı net değil. Ama büyük ihtimalle “El ezher” olacağı tahmin ediliyor.

Konuşma İslam dünyası ile bir uzlaşma girişimi. Ama aynı zamanda hayli süredir düşük seviyede devam eden Washington-Kahire ilişkisinin baştan imarı anlamına geliyor.

İki ülke ilişkilerinin Obama’nın halefi Bush döneminde hayli gerileyen pozisyonundan çıkarılarak normalleşmesi ve iyici ısıtılması amaçlananlar arasında.

Kuşkusuz ikinci nokta, Mısır’ın Arap-İsrail anlaşmazlığında önemli bir konumda bulunması. Ya da kimilerine göre ABD’nin Mısır’ı böyle görmesi.

Mısır’ın tarihi ve bölgesel ilişkileri seçimde muhakkak etkili olmalı. Ama bunlar tek başına yeterli olamaz. ABD açısından Mısır konuşması, Arap-İsrail çatışmaları, İran ve Sudan gibi hararetli kriz noktalarına da sakinleştirici atışlar için uygun görülmüş gibi.

Kahire, bölgenin ABD penceresinden ılımlı ülkesi olduğundan, örneğin Suriye, yine İran ve Hamas ile Hizbullah’a da bir mesaj taşıyor. Onlara karşı veya bir tür ikaz mesajı.

Ancak şöyle bir durum da var. Mısır’ın İslam ülkelerinin gözündeki itibarını hayli zamandır yitiriyor. Özellikle Gazze olayında sergilediği tavır bunun önemli nedenlerinden biri.

Fakat ABD için Mısır’ın kıymetli konumu devam ediyor. Mısır’ın İsrail’le ilk barış anlaşması imzalayan ülke olması, keza, Filistinli gruplar içinde bir ortak zemin hazırlama hevesi de ABD’yi etkilemiş olmalı.

Asıl ve asal amaç ABD için, son sekiz yılda hayli eriyen İslam ülkeleri neznindeki itibarını onarmaksa da, Kahire tercihinin Mısır’a kimi avantajlar getireceği görülmeli.

Bunların içinde en önemlisi itibar. Çünkü Obama muhtemelen İsrail-Filistin arasında barış önerisinin parametrelerini burada açıklayabilir. Bu da Mısır’a-küresel ve bölgesel medyanın yoğun katkısıyla-psikolojik bir güç sunacaktır.

Kahire’nin bu ziyaretin ve konuşmanın getirilerini, bölgedeki tüm Müslüman ülkelere kendi menfaatleri bağlamında pazarlayacağını söylemek iddialı olmaz. Hatta normal sayılmalı.

Peki ama kazanılacak bu “zihni zafer”in bedeli Mısır için ne olacak?

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,429 defa okundu.