dürüstlük sınavı | " /> dürüstlük sınavı | "/>

En Sıcak Konular

Hükümet için dürüstlük sınavı

25 Mayıs 2009 11:51 tsi
Hükümet için dürüstlük sınavı 'İş sadece mayın temizleme olsaydı, hadi neyse... Ama Türkiye ile Suriye arasında geniş bir toprağa "İsral'i sokmak" ciddi karar değil mi?'

Umur Talu / Sabah

Sayın, Mayın...Faşizan, Maşizan

Yeni tartışmamız aslında yüz karası bir durum. (Bu konuyu defalarca yazdım.) Kendi toprağımıza 1.5 milyon mayın döşemişiz.
"Korku tarihimiz"in bir özeti de bu.
Eşkıya, kaçakçılık, Araplar, NATO, Sovyetler, soğuk savaş, üsler, PKK derken...
Milyonlarca açı, yoksulu olan ülke, yüz binlerce kişilik ordusu olan devlet; yüz binlerce mayını çakmış çok verimli olabilecek topraklarına.
Açlık korkuyla bastırılmış.
Milyonlarca insan kendi topraklarında mayına esir düşmüş.
Artık buna eklenen, onca can alan PKK pusu mayınlarını saymayın bile!

Mizan
1. Türkiye Ottawa Sözleşmesi imzalayarak, depoları ve toprakları mayından temizlemeyi taahhüt etti.
2. Depodakilerin hemen imhası, toprakların 2014'e kadar temizlenmesi gerekiyor.
3. Suriye sınırı boyunca mayına batan ve "İki Kıbrıs kadar" denen arazinin tarıma açılmasıyla, ölüm kuraklığı yerine "iş ve aş patlaması" bekleniyor.
4. Kimi hukuki çerçeve hazırlandı, yüksek yargıdan döndü, hükümet şimdi yeni atakta.
5. Mayın temizlemeyi hükümet, Maliye Bakanı marifetiyle o dönem İsraillilere vaat etmişti.
Gerçekleşememişti.
6. Silahlı Kuvvetler'in mayın temizleme altından kalkamayacağı söyleniyor. Hükümet de söylüyor.
Genelkurmay da NATO'yu işaret ediyor.
7. Yetkin olup olmayacak yerli firmalar meselesi pek konuşulmuyor.
8. Mesele sadece mayınla kalmıyor; arazinin kimlere verileceği, tarımsal üretimi kimin, nasıl, kaç yıl yapacağı düğümü de var.

Faşizan
Tartışma şimdi alevlendi. Mayın temizleme karşılığı arazilerin İsraillilere 44 yıllığına yap-işlet usulü verilmesi gündeme geldi.
"İsraillilere peşkeş" eleştirisine, Başbakan önceki gün "Faşizan yaklaşım" dedi.

O zaman
Aklıma şu geldi:
Filistin işgali berdevam iken, İsrail Filistinlileri yine tankla çiğnerken, AKP'den önceki koalisyonda İsraillilere "tank ihalesi" verilmişti.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu, bu konuda çok yazmış ben de dahil, eleştiri getirenlere, hiç sıkılmadan, "Bunlar doğuştan Yahudi düşmanı" dedi.
O dönem, "Filistin ezilirken bu ihaleyi hemen durdurun" diye bağıranlar arasında, yeni parti kurmuş iki isim de vardı: Biri bugün Cumhurbaşkanı, diğeri Başbakan bugün!

Bu zaman
"Bugünün Başbakanı" diyor ki...
"Bu küresel sermaye, Şuradan geldi, buradan geldi denir mi? Yıllarca bu yapıldı. Biz de bu hatalara düştük. Farklı etnik kimlikten olanlar ülkemizden kovuldu. Bu faşizan bir yaklaşım. Yahudi sermayesi diyorlar. Paranın dini, milleti olmaz."

İman
"Paranın imansız olduğunu" biliriz. Doğru. Ama dinsiz, milletsiz olduğu her zaman söylenemez.
"Yahudi sermayesi" demek, ırkçılığa kadar varabilir. Doğru.
Ama "İsrail" demek, öyle İsrail devletinin hep sığınmak istediği gibi ille ırkçılık, anti semitizm, Yahudi düşmanlığı olmaz.
Bu ülkede farklı etnik kökenden olanlar kaçırıldı, kovuldu. Doğru.
Ama bunun için Ermeni meselesi, mübadeleler, Aşkale, 6, 7 Eylül, Süryaniler, "sev ya da terk et"ler üstüne bir tarih bilinci ile yorumunuz, bir devlet özeleştiriniz gerekir. Öyle sadece "para peşin, kırmızı meşin" değil!

İzan
İş sadece mayın temizleme olsaydı, hadi neyse...
Ama Türkiye ile Suriye arasında geniş bir toprağa "İsral'i sokmak" ciddi karar değil mi?
Çok verimli olacağı söylenen koca toprakta kim işçi, ırgat çalıştırılırsa çalıştırılsın, patronun kim olacağı önemsiz mi?
Hangi pazara, hangi ürünün nasıl yetiştirileceği, ticaret yanında ne tür faaliyetlere açık olacağı kritik değil mi?
Bunları tartışmak değil; bunları tartıştırmamak faşizanlık değil mi!

Kazı kazan
Bir de kafama takılıyor:
"Ermeni açılımı" denirken, Başbakan Azeriler'in gönlünü alarak dedi ki:
"Ermenilerin Karabağ işgali bitmeden Ermenistan sınır kapısını açmayız."
Böyle bir ilkeniz tabii olabilir.
Lakin İsrail'in Filistin işgali bitti mi ki, topraklarınızı açabiliyorsunuz!
Mayını kazı, toprağı kazan diyebiliyorsunuz.
Derseniz... Biri "bir devlet"; diğeri "küresel sermaye".
Derim ki... Biri "yoksul bir devlete can verecek bir sınır"; diğeri "küresel bir güç, boyundan büyük bölgesel devlet, binbir kutsal niyet" ve de "topraklarınızın koca parçası".
(Gördüğünüz üzre öyle etnik, şoven, milliyetçi, faşizan karşılaştırma yapmadan da karşılaştırıp "karşı" çıkmış oldum!
Bir de, Başbakan "İsrail sermayesi"ni savunayım derken, "Burada İzak çalışmayacak, Ahmet, Mehmet çalışacak" diyor. Pes dedim. Bu ülke vatandaşı "İzak" da var. İzak'a yasak mı olacak? Bu etnik bir şey değil mi! Ayrıca İsrailli İzak da gelip işçi olsa ne olur? "Küresel sermaye" tamam da, "küresel emek" mi problem?



Bu haber 1,268 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,519 µs