Erdoğan mı yoksa bin Ladin mi?

25 Mayıs 2009 09:11 tsi
Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e Egemen Bağış'tan sert çıkış geldi.

Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin sözlerinin moral bozduğunu söyleyen Başmüzakereci Egemen Bağış, "Rol modeliniz Bin Ladin mi, Tayyip Erdoğan mı olsun?" diye sordu.

Bağış, "Ülkelerinde 6 milyon Türk, 20 milyon Müslüman var. Oradaki Ahmet’in Pierre ve Hans’la samimiyet derecesini bilmediklerini düşünüyorum" dedi.

Başmüzakerecei Egemen Bağış, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’e, "Rol modeliniz Bin Ladin mi, Tayyip Erdoğan mı olsun?" sorusu yöneltip, "AB turfanda ayrımcılığın, ırkçılığın geliştiği sera olmasın" çağrısında bulundu. Her iki liderin Türkiye karşıtlığını eleştiren Bağış, şunları söyledi:

Kısa vadede stres

Gelişmelerin Türkiye’de çeşitli kesimler üzerinde moral eksilmesine neden olduğunu görüyorum. Uzun vadede bu iş iyi olacak; ama kısa vadede gerilimli bir iş. Gelin önümüzdeki 30 yılda Türkiye’nin sorunlar listesini yapalım. Terör, uyuşturucu, ekonomik kriz, iklim değişikliği, çevre, insan kaçakçılığı, sosyal güvenlik v.s. Bunların yüzde 80’ini AB entegrasyon süreci ortadan kaldıracak.

Burada ’kazan kazan’

Türkiye, Avrupa’nın 4’üncü büyük işgücü. Avrupa yaşlanıyor, hastalanıyor, bakıma ihtiyacı var; ama genç gelmiyor. Bizse entegre olarak sorunu ortadan kaldırıyoruz. Yani burada da kazan kazan formülü işliyor. Uzun vadede çok umutluyum. Sabırlı olmamız gerekir.

Moral bozuyorlar

Kabul ediyorum, Merkel de Sarkozy de moral bozuyor. Miyop siyasetçi şunu unutuyor: Ülkelerinde 6 milyon Türk, 20 milyon Müslüman var. Bunlar Türkiye aleyhindeki sözlerden alınıyor. Bu sözleriyle ülkesinde ayrımcılığa neden oluyor. Bir ilave daha yapayım. Batı’dan izole olan diğer milletler de bizimle ilgili olarak aynı hisse giriyor. Çinlisi de Afrikalısı da. Çünkü ayrımcılık hissi gelişiyor. Oysa bunların tümü de o siyasetçilerin ülkesinde vatandaş, seçmen. Ayrıca bu siyasetçiler Ahmet’in kendi vatandaşları Hans ve Pierre ile arkadaşlığının samimiyet derecesini de bilmiyorlar. Bu ayrımcılığın onlar üzerindeki etkileri derin. Demek istediğim; AB, turfanda ayrımcılığın, ırkçılığın geliştiği sera olmasın.

Erdoğan farkı

Bu siyasetçilerin şunu da görmesi gerekir. Rol modelleri Sayın Tayyip Erdoğan mı olsun, Bin Ladin mi? Sözünü ettiğimiz Erdoğan Türkiye’yi AB’ye sokmak için, AB standartları için didinen bu nedenle bütün Müslüman dünyadan destek bulan bir siyasi. Ancak, bizim de Sarkozy veya Merkel’i değil, bu ülkelerin kamuoylarını esas almamız gerekir. Örneğin bu yıl Fransa kamuoyu için özel çalışmamız olacak. Fransa’da Türk yılı olması nedeniyle 400 etkinlik gerçekleştireceğiz. Ayrıca şunu da belirteyim. Parisienne Dergisi’nin son anketine göre, Türkiye’nin adaylığına karşı çıkanların oranı yüzde 60’lardan yüzde 50’ya geriledi.

Başbakan’ın haklılığı

Başbakanımızın ’Dürüst ve samimi olun’ sözlerine tabii ki cevap vermeyecekler. Çünkü Başbakan’ın haklı olduğunu onlar da biliyor, o nedenle ses çıkarmıyorlar. Sabırlı olacağız. Bu iş eninde sonunda olacak. 50 yıllık bir süreç bu. Treni rayına oturtmak zaman alacak. Bu eninde sonunda siyasi bir karar olacak. Bugünün siyasetçisi gidecek yenisi gelecek ve gerekli siyasi irade de oluşacak.

Tokmak bizde olsun

AB performansımızı, kriterimizi açılan başlıklara endekslersek işin yönetim sürecini Brüksel’in eline veririz. 27 ülkenin oy birliği gerekiyor. Bizim kriterimiz reformlar olsun. Fasıllara değil reformlara bakalım. O zaman tokmak da davul da bende olur. Ama fasıllara bakarsak davul benim boynumda tokmak ise başkasında olur. Vergi ve sosyal politikalar başlıklarının açılmasını hedefledik. Vergide her şey hazır. 27 üyeden biri kriz yaratmazsa hiç engel yok. Sosyal politikalar faslında ise sendikalar kanununu işveren ve işçi örgütlerinin talebi ile Meclis’te tuttuk. Yani çıkarımız için yaptık.

Hürriyet

Bu haber 673 defa okundu.