Bu Brezilyalı'ya kulak verin

22 Mayıs 2009 11:46 tsi
Brezilya Devlet Başkanı Lula, "Türkiye'nin 2002 Dünya Kupası'ndaki başarıyı yakalaması için daha çok Brezilyalı futbolcu ülkenize gelecek" diyor

Lula, ya da namı-ı diğer Luiz Inacio Lula da Silva 1876'dan bu yana Türkiye'yi ziyaret eden ilk Brezilya Devlet Başkanı. Bir başka ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Brezilya Devlet Başkanı. 2003'ten bu yana Devlet Başkanı olan Luiz Inacio Lula da Silva, okuma yazmayı 10 yaşında öğrenmiş ve ilkokula da 5. sınıfa kadar devam etmiş. 12 yaşında hayata ayakkabı boyacısı olarak atılmış ve 19 yaşında bir iş kazasında sol elinin küçük parmağını yitirmiş. Bu kaza ilgisini sendikaya çekince, önce sendika üyeliği sonra sendika başkanlığı, sonra milletvekilliği ve nihayet 2003 yılında devlet başkanlığı gelmiş. İşçi sınıfından gelen bir lider olarak devlet başkanlığına uyum gösterme konusunda zorlanmamış. Her ne kadar 'sıfır açlık', altyapı yatırımları ve yoksul Brezilyalı ailelere nakit yardımı (10 milyon kişi) ile ünlense de Brezilya iş dünyası ile sıcak teması ve kurduğu güven ilişkisi ile de ünlü. Bu uyumu, Türk ve Brezilyalı iş dünyasının bir araya geleceği Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi toplantısına girerken giydiği iyi bir terzi elinden çıkmış takım elbisesinde ve onun altına giydiği ipek çoraplarda da gözlemek mümkün.

İYİ BİR HATİP
Basın karşısına yanında Sanayi Bakanı Miguel Jorge ile çıkan Lula, "Sorularınıza cevap veremezsem ondan yardım alacağım," diyor. Diyor ama, Bakanın "Bugüne kadar olmadı," sözü de lafı kimseye bırakmayacak kadar iyi bir hatip olduğunu da ortaya koyuyor. Bir uzlaşmacı olarak tanınan başkan Lula, Brezilya'nın önde gelen sektörlerinin temsilcilerini de beraberinde Türkiye'ye getirmiş. Ancak Brezilya'nın Türkiye ile işbirliği yapacağı çeşitli sektörleri sayarken futbolu da ihmal etmiyor. Türkiye'nin 2002 Dünya Kupası Finallerinde yakaladığı başarıya tekrar ulaşması için daha fazla Brezilyalı futbolcunun Türkiye'ye geleceğini de söylüyor. "Brezilyalı futbolcular 18 yaşında ülke dışına çıkıyor. Önce para yapıp 30 yaşından sonra Brezilya'ya dönüyorlar. Bu yüzden Brezilya futbolu eskisi gibi değil" diyor. Lula'nın futboldan bahsetmesi boşuna değil. Zira, Brezilya Futbol Derneği'ne (CBF) göre Brezilya, geçen yıl yurtdışına, 1 milyar doların üzerinde gelir elde ederek 1176 oyuncu transfer etti. 1998'den (530) bu yana bu ihraç ettiği futbolcu sayısını ikiye katladı. Brezilya ticaret hacminin önemli bir kısmını futbol teşkil ediyor. İki yıl önce Fenerbahçe Spor Kulübü'ne transfer olan Brezilya doğumlu futbolcu Roberto Carlos'un Brezilya-Türkiye ilişkilerinin daha da yakınlaşmasına büyük katkıda bulunduğu ifade ediliyor. Önceki akşam Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile beraber Werder ile Shakhtar takımları arasındaki UEFA finalini izlemeye gitmesi de beklenen Lula, "çok yorgun olduğu için" maça gidemediğini söylüyor. Brezilya'nın bugün yapılacak resmi görüşmelerde masaya koyacağı diğer iki öneri ise Karadeniz'de petrol arama konusunda ortaklık ve uçak üretimi. 2006'dan bu yana Türkiye'ye 130 milyon dolar yatırım yapan; 2009-2010 döneminde ise 300 milyon dolar daha yatırım yapması beklenen Brezilyalı petrol devi Petrobras, derin sularda (6 bin metreye kadar) petrol arama çıkarma konusunda uzman. Boeing ve Airbus'tan sonra dünyanın 3. en büyük uçak üreticisi olan, yıllık cirosu 20.7 milyar doları bulan ve yaklaşık 24 bin kişiyi istihdam eden Embraer'in (Empresa Brasileira de Aeronautica S.A.) bir temsilcisi de Lula'nın heyetinde yer alıyor. Embraer'in THY ile ortaklık arayışında olduğu belirtiliyor. İşbirliği düşünülen diğer alanlar ise turizm, bioenerji ve inşaat sektörü. Lula, göreve geldiğinden bu yana Brezilya'da başlattığı altyapı programlarıyla da ünlü.

Göreve geldiği dönemde IMF ile anlaşma imzalayan ve Brezilya'da sosyal eşitsizliği giderme programlarında kesinti yapan Lula, IMF'ye borcunu iki yıl erken ödeyerek, ilişkisini bitirmiş olmakla da tanınıyor. Lula "Hayatımın en mutlu anı IMF yetkilisini çağırarak borcu ödeyeceğimizi söylediğim andı. İki yıl erken ödediğimiz için kabul etmek istemedi, ama biz ödedik. Eskiden IMF'den borç almak demek, dayattıkları tüm koşulları da yerine getirmek anlamına geliyordu. G-20 liderlerinin müdahalesi sonucu IMF yaptırımları da oldukça zayıflamış durumda. IMF borç veren bir kurum. İhtiyacınız varsa borç almaktan korkmayın. Küresel kriz nedeniyle biz de geçen yıl (5.1) tutturduğumuz büyüme oranını tutturamıyoruz. Yeni revize ettik. Ama sizin ülkeniz gibi bu kriz Brezilya'da da büyük yıkıma neden olmadı.

İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ
Türkiye ve Brezilya geleceğin çok önemli iki ülkesi. ABD onayı ya da Avrupa Birliği desteği beklemeden işbirliğine gitmemizin zamanı geldi geçiyor. Ekonomik işbirliğinin yanısıra Ortadoğu barışı için de işbirliği yapacağız. Türkiye de Filistin meselesi ve Ortadoğu barışı konusunda önemli bir aktör, bu konuda da işbirliği koşullarını araştıracağız" diyor.

Sabah

Bu haber 526 defa okundu.