En Sıcak Konular

Ya o korkunç ikna odalarına Kardelen kızları sokulsaydı!

22 Mayıs 2009 08:53 tsi
Ya o korkunç ikna odalarına Kardelen kızları sokulsaydı! Akşam Gazetesi'den Serdar Turgut, bugünkü köşe yazısında bir döneme damgasını vuran, ikna odalarından bahsetti. Turgut, ÇYDD'nin kardelenleri arasında türbanlı olmamasına da dikkat çekti...

Serdar Turgut / Akşam

Dün nihayet biraz normale dönüldü. Haberlerde Türkan Hanım'ın hayatı anlatılmadı, cenazeden görüntüler tekrar yayınlanmadı. Diyebilirim ki; dün Türkan Hanım sonunda kesin olarak öldü.

CNNTURK'ün sabah sunucusu dün nihayet matemden çıktı ama biraz abartılı çıktı. (Kısa eteğini nihayet giymişti ve programın kapanışında şöyle bir şey yaptı: Ayağa kalktı, eline bir karton süt aldı, kamışı içine soktu ve sütü emmeye başladı. Ben, birkaç gündür pantolon görüntüsünün uyuşukluğuna alışmış olduğum için, ancak o an uyanabildim. Ve bir daha uyuyabileceğimi de sanmıyorum.

Haber programının kalitesini yükseltmek için nacizane bir önerim de olacak. O ayağa kalktığında ekranın altından bant geçirmeyi kesin. Çünkü o bantta yazılanlarla biz hiç ilgili değiliz. Etiyopya'da bu olmuş, Sri Lanka'da şu olmuş, bana ne ya sabah sabah... Şu anda Sri Lanka ile Etiyopya'nın yeryüzünden tamamen silindiği haberi gelse 'Ya öyle mi, çok ilginç'ten ibaret olur tepkim.Yanlış zamanlarda yanlış haberlerle dolu olarak konulan o bantlar programın tüm kalitesini bozuyor benden uyarması...)

Sahte dövünmeleriniz, mahalle baskılarından kaynaklanan abartılı üzüntüleriniz, yanlış anlamakta olduğunuz laiklik gösterileriniz filan biraz bittiğine göre şimdi Türkan Hanım'ın hayatı ile ilgili sakin bir değerlendirme yapabiliriz herhalde. Türkiye'de laiklik sadece bir yaşam stili tercihi olarak algılanıyor. O yaşam stili tercihi içinde özellikle kadınların fiziksel görünümleri ve kılık kıyafetleri ile ilgili tercihler de çok önemli görülüyor. Bunlar gerçekten önemli olabilir ama laiklik bundan ibaret olan bir şey değil. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana laikliğin kavranılışının çıkış noktası bu olduğundan, resmi ideoloji devletin insanların inançlarını nasıl yaşayacaklarını belirleyip zorla kabul ettirmeyi  laiklik olarak görmeye başladı.

Oysa laiklik her insanın istediği inancı istediği biçime, kısıtlama olmaksızın yaşama hakkının korunması olmalıydı. Resmi ideoloji baştan yanlış olduğundan o ideolojiye inanan ve ideolojiyi gündelik yaşama yaymakla kendisini sorumlu hisseden 'Cumhuriyetin kızları' bireysel olarak çok iyi insanlar da olsalar, iyi kalpli de olsalar inançlar konusunda hayli faşizan davranabildiler. Üniversiteye gelen türbanlı kızları kapıda kurulan o korkunç ikna odalarına sokarak o türbanı çıkartmaya ikna edeceğini düşünen zihniyetti bu. Türkan Hanım'ın bu uygulamaya açık destek verdiğini söylemiyorum ama fazla itiraz da etmedi. Çünkü türban meselesinin bir kandırılmadan, bir yanlış anlamdan ibaret olduğunu düşünen 'Çağdaş görünümlü Türk kadınları' grubundandı o.

İşte bu yüzden onun Kardelenleri arasında pek türbanlı kız yok. Bursları verenler olmamasıyla da övünüyor. 'Türbanlılara başkaları burs veriyor zaten' diyorlar.

O başkaları da Türkan Hanım da bütün iyi niyetine rağmen toplumda ayrışmaya ve ötekileştirmeye neden olmuştur. Tabii ki kötü niyetli. Bu insanın kalbinin temiz ve iyi olmasıyla ilgili bir konu değil. Bu ideolojinin bizi tamamen  teslim alması ve irademiz dışında işler yaptırmasıdır. Cenazeyi laik Türkiye'nin bir gösterisi haline dönüştürenler, Türkan Hanım'ın arkadaşları, cenazeye özel ilgi gösteren TSK ve Deniz Baykal, laikliğe makul bir yeni tanım getirmenin, diyaloğun ve Türkiye'nin önünü açma imkanını kapadıklarını görmüyorlar maalesef.  Güzel yaşamış ve güzel işler de yapmış olan Türkan Hanım'ın yaşamının toplumun bir bölümünü ötekileştiren ve yabancılaştıran bir yönünün olduğunu da hatırlamamız gerekiyor.

Keşke bu yanlışlar hiç yapılmasaydı ve keşke Türkan Hanım'ın evinin önünde birkaç türbanlı kız da ağlayabilseydi... Türkiye çok daha güzel bir ülke olmaya gidebilirdi.
Kalabalıklar ne bağırırlarsa bağırsınlar, Türkiye laik değildir ve bu şekilde de kalamayacak. Laikliği yeniden tanımlayacağız ve ideolojiyi Türkan Hanımlar'ın mahalle baskısından temizleyip laikliği Batılı bir şekilde yeniden tanımlayacağız. Belki o zaman ilk defa laik bir ülke olabileceğiz.

Bu zannedildiği kadar zor bir iş değil. Çünkü kendileri üzerine çeşitli oyunlar oynanılan kızlarımız, burslarla bölünenler, sınıflandırılanlar, özgür ortama girdiklerinde, kendi başlarına kaldıklarında kol kola yürüyüp, sevgililerini, hayatı konuşabiliyorlar.

Mini etekli genç kız ile türbanlı kızın kol kola yürüdüğü üniversite kampusu, çağdaş Türkiye'nin asıl yüzüdür. Laikliğin gerçek tanımı da aslında oradadır. Kendisini çağdaş ve modern veya dindar zannedenler çekseler ellerini, aslında makul insanlar kendiliklerinden yapacaklar yeni tanımlarını ve ortaya koyuverecekler. Türkan Hanım kızları sınıflandırmasıyla, tavırlarıyla, seçtiği yol arkadaşlarıyla bu gerçeği hiç anlamadı ve iyi de yapmadı.

Yazının devamını okumak için tıklayın



Bu haber 471 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,297 µs