Basmanıza gerek yok, elinizde patlayabilir!

21 Mayıs 2009 12:22 tsi
Mayın kavgası: Yabancıya 44 yıllığına arazi verilir mi? iyibilgi Ankara

Kabul etmek lazım ki, Türk kamuoyu tarafından pek izlenmiyor ve yine doğrusunu söylemek lazım ki pek ilgi de çekmiyor.

Oysa yaklaşık bir haftadır TBMM bu konuyla yatıp kalkıyor ve konu daha da büyüyecek gibi duruyor. Mesele; Türkiye-Suriye sınırındaki mayın döşenmiş alanların temizlenmesi.

Ancak konuyu bu denli kaba biçimde ifade etmek, nasıl çetrefilli, bir o kadar ilginç olduğunu görmemek anlamına geliyor. 

Dosyanın çetrefilli olması yüzünden, “nedir” diye merak edenlerin şevki de çabuk kırılıyor. İlginçliği de fark edilmiyor. Bunun için işin özünün gayet basit ve yalın biçimde anlatılması gerekiyor.

Bu nedenle maddelendirmek en güzeli...

1) 1955-1959 yılları arasında, İskenderun’dan Silopi’ye uzanan güzergaha mayın döşendi.
2) Bunun içinde Suriye sınırının bütünü var.
3) 1996 yılında Ottowa Sözleşmesi ortaya çıktı ve ülkeleri bu mayınların temizlenmesine davet etti.
4) Türkiye’de bu anlaşmayı imzaladı. (2003)
5) Buna göre 2014 yılına kadar Türkiye’nin bu mayınları kaldırması gerekiyor.
6) Temizleme işi 5 yıl süreceğinden ve 2009 yılında olduğumuzdan işin şimdi başlaması gerekiyor.
7) Temizlenmesi gereken arazinin uzunluğu 877 Km. Eni ise kimi yerlerde 200 kimi yerlerde 800 metre. (Yaklaşık 216 bin dekar.)
8) AKP hükümeti bu temizleme işi için bir kanun öneriyor. Buna göre Maliye Bakanlığı hem ihaleyi yapacak hem de temizleme işini takip edecek.
9) Şu an TBMM’de hayli tartışmalara sebep olan da bu kanun tasarısı.
10)  Tasarının önemi şurada: Kabaca deniyor ki; İhaleye çıkılır. İhale, İhale Kanunları’na göre yapılır.
11)  Bu yolla bir firma ortaya çıkıp "ben yaparım" demezse, o durumda bölgeyi mayından temizleyecek firmaya 49 yıllığına arazinin kullanım hakkı verilir. 5 yılı temizlik olacağından 44 yıllığına burası verilir. İşte bütün kıyamet buradan kopuyor.
12)  Çünkü muhalefete göre bu durumda ilgili İhale Kanunları dışarıda kalıyor. Yani aslında iki aşamalı veya iki ayrı ihale düzenlenmiş görünüyor.
13)  Bunu biraz daha netleyelim. Önce hizmet alımı yöntemi denenecek. Yani firmalara “gel burayı temizle, paranı al denecek”.
14)  Olmaz ise arazi belli bir süre için yapılan hizmet karşılığı firmaya/firmalara verilecek.

İşte konunun genel hatları bunlar. Ama bir de tüm bunlara yönelik eleştiriler var. Onları da maddeleyelim.

1) İhaleyi ve hizmeti (mayın temizliği) takip görevi hangi ihtiyaçtan Maliye Bakanlığı’na veriliyor? Milli Savunma ve/veya Genelkurmay’a neden verilmedi?
2) Hem mayın temizliği hem de tarım konusunda uzman firma dünyada yok. Nereden bulunacak? Bulunmazsa böylece devreye ikinci seçenek yani arazinin 44 yıllığına kullanımı devreye girecek. Bu nasıl iş?
3) Kullanıma verilirse ve bölgede petrol/maden bulunursa ne olacak? (Hükümet böylesi bir durumda Maden Kanunu’nun devreye gireceğini, sözleşmeye de bunun yazılacağını söylüyor.)
4) İki işin aynı firmadan talep edilmesi belli bir firmayı mı tarif ediyor?
5) Tasariya göre, mayin temizleme işi önce Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre hizmet satın almak suretiyle ihale edilecek, bu yöntemle basariya ulasilamamasi hâlinde ise Kamu İhale Kanunu ve Devlet İhale Kanunu hükümleriyle bağli olmaksizin temizlenen arazinin tarımsal faaliyetlerde kullandırılmasi karşılığında ihalesi yoluna gidilecek.
6) Kamu adına yapilan mal ve hizmet ihalelerinde talipli çıkmaması veya uygun bedel teklif edilmemesi hâlinde izlenecek yöntemler, Kamu İhale Kanunu ve Devlet İhale Kanunu’nda ortaya konulmuş. Bu nedenle, ihalesi gerçekleştirilemeyen her mal ve hizmet alımı ihalesi için yasa çıkararak ayrı ihale yöntemleri belirlenmesi işin tabiatina uygun değil.
7) Danistay, “Maliye Bakanlığı’nca yapılan mayın temizleme ve tarımsal amaçla kullanma hakkının birlikte ihale edilmesi işlemi konusunda, “Her iki ihalenin birleştirilmesi durumunda, söz konusu ihtiyaçların en iyi şekilde ve uygun şartlarla karşılandığından söz edilemeyeceğinden bahisle, dava konusu ihale şartnamelerinde hukuka aykırılık bulunmakta” dedi!
8) Arazi tahsisi uzun zamandır “Nasıl olsa belirli bir süre için devrediyoruz” diye fazla irdelenmeden rahatlıkla yapılıyor. Turizm işletmelerine arazi tahsisi gibi, santral yapacaklara yap-işlet-devret ile arazi tahsisi gibi. Ancak daha sonra bu araziler, söz konusu kişilere ve şirketlere kalıcı olarak verildi veya verilmek istendi. Yine öyle olabilir.
9) Mayın temizleme işininin maliyeti nedir? Neden belli olamıyor?
10)  Arazinin 44 yıllığına yabancı bir firmanın kullanımına sunulma ihtimalinin ülkemizin sınır güvenliği açısından doğurabileceği sakıncalar ne olacak?
11)  Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu temizliği yapamayacağına dair kanaat nereden hasıl oldu? Neden TSK yapmıyor? (Hükümete göre 7 Eylül 2006 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Maliye Bakanlığına bir yazı gönderiyor ve bu yazıda temizleme işinin şartnameye konulacak bir madde ile yüklenici tarafından NAMSA’ya yani NATO Bakım ve İkmal Ajansı’na yaptırılması öneriliyor.)

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,689 defa okundu.