İnci dişler İsrail’i keser mi?

19 Mayıs 2009 13:34 tsi
Yeni Başkan mı İsrail’e diş geçirecek, yoksa efsanevi Yahudi lobisi mi Beyaz Saray’a? Bu soru 2008 sonundan beri ortada. Ama yine ortada olan başka bir şey daha var: Washington-pek inanılır gelmese de-Tel Aviv’i ısırmak için ağzını açma

11 Ocak’tan beri sorulan soru aynı. Yeni ABD Başkanı, 10 Ocak İsrail seçimlerinin ardından ortaya çıkan milliyetçi koalisyona diş geçirebilecek mi?

Sorunun olumlu yanıtı, sadece uzun zamandır kangren olmuş İsrail-Filistin dosyasının kapatılması ile ilgili değil, aynı zamanda İran, Irak, Türkiye ve aslında Ortadoğu’da barışın sağlanması ile ilgili.

Aslında aynı soruyu uzun süre Tel Aviv, ABD Başkanlık seçimleri sürecinde sormuştu: “Obama kazanırsa diş geçirebilir miyiz?”

Problem basit: İsrail yönetimi Filistinle iki devletli bir çözüme “evet” der mi? Tel Aviv’in bugün için yanıtı da basit: Hayır!

Peki bu durumda ne olacak? Daha doğrusu ABD ne yapacak?  İlk işaret Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’dan geldi: “İran karşısında aradığı desteği elde edebilmesi için İsrail, Filistinlilere ve barış çabalarına ilişkin olarak kenarda duramaz”.

Cümleyi Türkçe’ye çevirirseniz, aslında İsrail’e yönelik bu çıkışın gerçekten alışıldık olmadığını kavrayabilirsiniz: “Filistinle barış yapmazsanız, İran’a karşı yanınızda olmayız”!

Bakan Clinton’un bu ikazı her açıdan farklı. Birincisi onun ağzından çıkmış olması ki, Obama’ya nazaran ABD Yahudi lobisine çok daha yakın bir isin Clinton.

İkincisi konuşmayı yaptığı yer: ABD Temsilciler Meclisi. Yani ayak üstü verilen bir beyanat değil. İkincisi ise ikili zamanlaması.

Açıklama Hillary Clinton’un bir süre önce gerçekleştirdiği Batı Şeria ziyaretinin ve orada gördüklerinin (!) ertesine geliyor.

Zamanlamanın ikinci ayağı ise daha önemli. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu evvelsi gün ABD’deydi ve Obama ile görüştü.

Ama bu ziyaret başlamadan önce yardımcıları “bir ön mesaj” olarak; “ABD’nin İran’ın nükleer programı ve artan bölgesel etkinliğini dizginlediğini görene kadar İsrail barış görüşmelerinde ileri adım atmayacak” cümlesini kurmuştu.

İşte Clinton’un cümleleri bu çıkışa bir yanıt, daha doğrusu “fırça” anlamına da geliyor! Yan yollara sapmadan, oyalamadan barış sürecine bakın!

ABD açısından birlik haline gelmiş bir Filistin’in, şiddetti reddetmek, İsrail’i tanımak ve önceki anlaşmalara uyması durumunda sorun kalmayacak.

Ancak basit görünen bu şartlar İsrail’e uyacak gibi değil. Çünkü Tel Aviv, daha bunlar konuşulmaya bile başlamadan Filisintin’in kendisini tanımasını istiyor. “Sonrasına bakılır” diyor.

ABD’nin ne yapacağına gelindiğinde durum daha berrak. Sonucu ne olur bilinmez ama şu sıralar Washington’da herkes İsrail’e yönelik yeni bir politik değişikliğin beklentisi içinde!

Bu haber 957 defa okundu.