normal geliyor mu? | " /> normal geliyor mu? | "/>

En Sıcak Konular

Bu size normal geliyor mu?

19 Mayıs 2009 13:06 tsi
Bu size normal geliyor mu? 'Ergenekon’a bakın. Jandarma İstihbarat’ın başındaki kişinin niye etrafında bu kadar çok Rus var? Paşalara bakın, ne kadar çok İsrail’le konuşmuşlar. Bu size çok normal geliyor mu?'

Neşe Düzel / Taraf

Küresel ilişkiler, güvenlik ve Türk dış politikası uzmanı Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu USAK’ın başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner ile dün birinci bölümünü yayınladığımız konuşmaya bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz.

(İlk bölüm için: Laçiner: Boru hatları olan ülke bölünmez )

NEŞE DÜZEL: Bu projeyi kim engelliyor?

SEDAT LAÇİNER: Barzani ve Talabani aslında Irak’ta çok güçlü değiller. Zira Araplarla Kürtler arasında kan davası gibi bir şey başladı. Savaş sırasında Kürtler suikast timi gibi çalıştılar. Amerika, Felluce dahil pek çok insan hakları ihlallerini Kürtlere yaptırdı. Şu anda Araplar intikam istiyorlar. Araplarla Kürtler çatışırsa, Kuzey Irak, İran’a alternatif olamaz. Bu açıdan bakıldığında Amerika, Türkiye ve Kürtler açısından bir çıkar örtüşmesi var. Milyarlarca dolara mal olan boru hatlarını koruyabilmesi için Kuzey Irak’ın mutlaka güvenli ve istikrarlı olması gerekiyor.

Aynı şey Türkiye için de söz konusu değil mi?

Evet. Türkiye’nin, Avrupa’nın enerjisini istikrarlı bir şekilde temin edebilmesi için üzerinden geçen boru hatlarının güvende olması ve Türkiye’nin terörden arındırılması gerekiyor. Şu anda PKK, enerji meselesinin önündeki en önemli engellerden biri sayılıyor. O yüzden de Amerika, PKK’nın devre dışı kalmasını, silahlı bir örgüt olmaktan çıkmasını ve siyasete girmesini istiyor.

Dünyada şu anda PKK’nın silahlı bir örgüt olarak devam etmesini isteyen kim?

PKK’yı şu anda destekleyen bir ülke yok. Şu an itibarıyla, PKK kimsenin istemediği bir örgüt. Ne Suriye, ne İran, ne Bağdat, ne Türkiye, ne de Amerika istiyor. Barzani’nin de beyninin yüzde 60’ı istemiyor, yüzde 40’ı istiyor. Barzani, bugün Amerika tarafından yalnız bırakıldığını, desteklenmediğini düşünüyor. Hayal kırıklığına uğratıldığını da açıkça söylüyor. Amerika, 2007’nin 5 kasımında Türkiye ile anlaştı. Erbil-Washington hattı o günden beri zayıflamaya başladı. Ankara-Washington hattı ise güçlendi. Irak’ın bütünlüğü Kürtlerden daha önemli hale geldi. Nitekim Amerika’nın PKK’ya verdiği destek 2007 yılında koptu.

PKK tasfiye mi ediliyor?

Tasfiye oluyor. Tasfiye olmak bitmek demek değildir, marjinal bir hale gelmektir. PKK çağın şartlarına uymayan bir örgütlenme haline geldi. Özellikle Amerika ve uluslararası arena açısından bir engel şu anda PKK. PKK tasfiye oluyor ama Kürtçülük bitiyor değil. Aksine PKK’nın ideolojisi Güneydoğu’da güçlendi ve güçlenmeye de devam ediyor. Eğer bir şeyler yapılmazsa daha da güçlenir. Sadece enerji için değil, siyasi projeler için de bir engel şimdi PKK.

PKK hangi siyasi projeler için engel oluşturuyor?

Amerika, Türklerin Kürtlerin hamisi olmasını, Türklerle Kürtlerin müttefik olmasını istiyor. Dağda dört bin silahlı adam varken olmaz bu iş. Barzani, K. Irak’ın yarısında PKK faaliyetlerini görmezden geliyor. Bazen de destek oluyor. Hiçbir ülke böyle bir desteğe razı olmaz. Irak’tan gelecek gaz sırf bu nedenden dolayı engelleniyor. Aslında Amerika 1999’da PKK’yı tasfiye etme kararını almıştı. Irak’ın kuzeyinde Barzani ve Talabani’yi güçlendirmeye karar vermişti. PKK tasfiye de ediliyordu, saldırıları durmuştu ve parçalanmaya başlamıştı. Osman Öcalan PKK’dan ayrılmıştı... Ama o günlerde tezkere olayı yaşandı. Meclis tezkereyi reddetti. Sonuçta 1 Mart tezkeresinin bedeli, şehitler oldu.

Hangi şehitler oldu?

2003 ile 2007 yılları arasında verdiğimiz şehitler, 1 Mart tezkeresinin can bedelidir. O dönemde ölen gençler tam bir faturadır. Meclis’ten tezkere geçmeyince, Amerika Kuzey Irak’ta PKK’yı bazen görmezden geldi, bazen de destekledi. Amerikan ordusunun 170 bin tane silahı kayboldu Irak’ta. Bir ordunun silahları kaybolmaz. O silahlar PKK’ya geçti. Nitekim kullandığı silahlara bakın. Bir kısmı Rus, bir kısmı da Amerikan silahlarıdır. İsrailliler, Neoconlar hepsi işin içine girdiler o zaman. Türkiye’yi tezkere nedeniyle cezalandırmak, Türkiye’de kaotik bir şeyler yapmak, hükümeti iktidardan indirmek isteyenler de çıktı ortaya.

Kuzey Irak’taki Kürdistan özerk yönetiminden çıkan gaz Türkiye üzerinden taşınacak. Bu Türkiye’ye nasıl bir kâr sağlayacak?

Türk firmasının Arap ortağıyla birlikte çıkardığı bu gaz şu anda Irak’ın içinde kullanılıyor. Anlaşma Irak merkezî hükümetiyle yapılacak. Böylece Türkiye hem enerji teminini çeşitlendirecek hem de muhtemelen çok yakınında çıkan gazı daha ucuza alacak. Bu alışverişten Kuzey Irak da para kazanacak. Bu para, onun sizden daha fazla mal satın almasını sağlayacak. Zira para, siyasi istikrar ve güvenlik getirir. Türkiye PKK gibi yapılanmaların barınmamasını bu sayede garanti altına almaya çalışıyor. Ama Barzani’yle bu konuda bir güven problemi yaşanıyor. Barzani, PKK kozunu kullanarak kendisine dokunulmamasını temine çalışıyor.

Türkiye’nin Kürdistan’daki doğalgaz için merkezî Irak hükümetiyle anlaşma yapması, Kürt sorununu nasıl etkileyecek?

PKK bu haliyle orada durdukça Türkiye büyük çaplı anlaşmaları zor yapar. Irak’ın Türkiye’ye karşı bir terör üssü olmaktan çıkması, Türkiye için çok büyük bir kazanımdır. Böyle bir anlaşma, Türkiye’nin Irak’ın içine nüfuz etmesini sağlar. Bu boru hattı, Türkiye’yi Irak’a entegre eder. Sadece Kuzey Irak değil bütün Irak bu işten kazanacağı parayla Türkiye’den mal alır. Türkiye Irak’ın içlerine doğru ilerler. Böylesine büyük bir ekonomik entegrasyon sonucunda PKK barınamaz. Zaten şu anda PKK Kuzey Irak’ta diken üstünde duruyor. PKK’yı bitirmek El Kaide’yi Afganistan’ın Tora Bora dağlarında bitirmek gibi değil.

Arada nasıl bir fark var? PKK’yı bitirmek nasıl bir şey sizce?

PKK dediğiniz Barzani’nin kontrolündeki bölgenin mühim bir bölümünde kasabalara arabalarla gelip ihtiyaçlarını karşılıyor, ekmek alıyor. Barzani, PKK’nın yaşamasına izin veriyor. İzin vermemesi ve lojistiği kesmesi halinde PKK çok zor durumda kalır. PKK özellikle Amerikalıların sabırlarını ciddi anlamda zorladığı bir noktaya geldi.

Barzani ve Talabani ile Türkiye’nin yaptığı petrol anlaşması bölgedeki dengeleri değiştir mi?

Tabii değiştirir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol boru hattı Kafkaslar’daki bütün dengeleri değiştirdi... Şu anda Irak’la aramızda zaten Yumurtalık-Kerkük boru hattı var. Buna bir de gaz hattı eklenmesi, bölgede Türkiye’nin gücünün katlanması demektir. Bu durumda hiç bir ülke PKK’yı tercih edemez. Barzani de edemez. Çünkü o boru hattı Nabuko’ya bağlanarak, Avrupa’nın da boru hattı olacak. Boru hatları böyledir.

Nasıldır?

Boru hatlarıyla kendi güvenliğinizi bir başkasına garanti ettiriyorsunuz. Üstelik bu boru hattına Amerika gibi bir garantör getiriyorsunuz. Bu, Amerika’nın sizin toprak bütünlüğünüzü koruması demektir. Boru hatlarını korurken, sonuçta koruduğu yer neresi Amerika’nın? Türkiye! Bu çok net.

Türkiye, eğer bölgedeki petrol yataklarından çıkan petrolü Avrupa’ya taşıyan hat olacaksa, bu ülkenin barış ve güven içinde olması gerekir. Son zamanlardaki “barış” girişimlerinin bununla bir ilgisi olabilir mi?

Bunun birinci nedeni, Türkiye dünyada vazgeçilemeyecek kadar önemli bir ekonomi haline geldi. İkincisi, Türkiye, Amerika açısından enerjide önemli bir oyuncu oldu. Türkiye’yi Rusya’ya alternatif bir enerji geçiş ülkesi yapmak isteyen Amerika, gelirinin yüzde 80’inini enerjiden sağlayan Rusya’yı bu yoldan zayıflatmaya çalışıyor.

Peki, bütün bunlar sonucunda Türkiye iç barışını sağlayacak mı?

Türkiye’nin iç barışını sağlayabilmesi için Ankara’da bir tane başın bulunması gerekiyor. Ankara’da uzun zamandır bir tane devlet yok. Ankara’da her biri kendini devlet sanan parça parça bir sistem var. Yedi başlı canavar gibi bir sistem bu. Bu başlar birbirlerini yemekle meşguller. O yedi baş tek bir başa düşmediği sürece, Türkiye’nin akılcı hareket edip asıl sorunlarıyla ilgilenmesi mümkün değil.

Türkiye’de daima iki iktidar, iki hükümet, iki anayasa oldu. Asker-sivil bürokrat bir tarafta, seçilmiş hükümetler diğer tarafta ülkeyi yönettiler.

Mesele, asker-sivil kavgası değil. Askerden de yararlanmaya çalışan bir derin çeteleşme var. Bu yapılanma askeri de kullanıyor. Türkiye’de pek çok darbe siviller kanalıyla yapıldı. Yargı yoluyla da, siyasi partiler yoluyla da darbeler yapıldı. Bugün Ergenekon Davası’nın kilit ismi Bedrettin Dalan, Özal döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı. Her partinin içinde böyle derin yapılanma var. PKK’nın, DTP’nin, AK Parti’nin, hepsinin içinde var.

Ergenekon mu var?

Evet. Buna ister derin devlet deyin, isten çukur devlet... Ankara bu yapıyı bitirmek zorunda. Ankara tek başlı olmak zorunda. Ankara’da bir tek devlet olacak. Gelişmiş ülkelerdeki gibi devlet ve hükümet aynı şey olacak. Devleti hükümet yönetecek. Atatürk döneminde bir tane Türkiye vardı. İkinci Abdülhamit döneminde de öyleydi. Ama İttihat Terakki bu ülkede iktidar sayısını ikiye çıkardı. Sonra 27 Mayıs bu ülkeyi paramparça etti. İşin kötü, pis tarafı şudur. Gaz veya başka nedenle, Çeçenistan veya PKK nedeniyle, Rusya geliyor, Ankara’daki başlardan bir tanesini ikna ediyor. O baş, diğerleri tarafından yutulmamak için Rusya’yla ittifak yapabiliyor. Bir diğer baş gidip İsrail’le, Neoconlarla anlaşıyor. Ergenekon davasının sanıklarına bakın...

Bakınca ne görüyoruz?

Sanıklar veya bir kuvvet komutanı İsrail’in Mossad’dan daha karanlık istihbarat örgütünün başındaki insanla konuşuyor. Diğer paşalara bakın... Ne kadar çok İsrail’le konuşmuşlar. Bu size çok normal geliyor mu? Kuvvet komutanları niye bu kadar çok İsrail’le görüşüyorlar? Bedrettin Dalan, İsraillilerden yardım istedim, diyor. Niye böyle bir şey yapıyor? Jandarma istihbaratının başındaki kişi niye Rusya’ya kaçıyor? Niye etrafında bu kadar çok Rus var? Bunlar normal şeyler mi?

Bunun nedeni nedir?

Ankara’daki erk kavgasında birbirlerine galip gelemedikleri için, birbirlerini yiyebilmek için dışarıdan destek arıyorlar. Bu destek Amerika, İngiltere, İspanya, Macaristan, Çin, başka şeyler oluyor. Türkiye’nin yararına çalıştıklarını düşünüyorlar ama ülkeye çok büyük zarar veriyorlar. Şimdi sevindirici bir şey oldu. Ergenekon davasıyla birlikte Türkiye’deki çok başlılık teke inmeye başladı. Ergenekon davası, şu mesajı verdi. ‘Türkiye’de de kim olursa olsun devlet birdir, bunun dışına çıkanların kafası ezilir. Yargı bunu sorgular. Rütbenize falan bakmaz ve içeride aylarca tutabilir.’ Bu mesajı korumak gerekiyor.

Türkiye iç barışı sağlayamazsa petrol hattı olma önceliğini kaybeder mi?

Türkiye’yi bir şekilde istikrarlı bir ülke haline getirecekler. Amerika bunu istiyor. Ergenekon’da tam destek veriyor. Türkiye enerji hatları nedeniyle de önemli bir ülke haline geldi. Türkiye’nin bu şartlarda artık Kürt meselesini silahlı bir konu olmaktan çıkarması gerekiyor.

Türkiye’nin petrolden kazanacağı gelir ne kadar?

Türkiye bundan vergi alacak. Ayrıca çevresi zenginleşeceği için onlara mal satacak ve böylece kalıcı bir kalkınma sağlanacak. Her şeyden önce Türkiye, boru hatlarıyla kendisine gelecek enerjiyi garanti altına almaya ve ucuza mal etmeye çalışıyor.

Enerji politikaları açısından baktığınızda kim Türkiye’nin güvenli bir ülke olmasını ister, kim Türkiye’nin bir çalkantıya düşmesini ister?

Amerika ve AB Türkiye’nin istikrarını korumasını istiyorlar. Rusya da bu konuda ikna edilebilir. Onun için çaba gösteriliyor zaten.

Ergenekon çetesinin yakalanmasının, Türkiye’nin güvenli bir ülke olması ihtiyacıyla bir ilişkisi var mı?

Tabii ki var. Eğer Ankara’da devlet içindeki başların sayısını bire düşüremezsek... Enerji konusunun Türkiye’nin içine bu denli girdiği bir ortamda biz Ergenekon’un başını ezemeyiz. Bir daha da Türkiye’ye sivil otoriteyi yerleştiremeyiz, milli iradeyi muktedir, egemen kılamayız. İnanın, çok zorlanırız. Çünkü o başların her biri karşımıza çıkar. Biri Gazprom olur, diğeri Shell olur, bir diğeri Amerika olur. Bir diğeri Rusya olur... Dış müdahalelerle şu anda bile baş etmekte zorlanıyoruz, bundan sonra çok daha zorlanırız.

Niye zorlanırız?

Çünkü enerji konusu çok kirlidir, vahşidir. Karşımıza Rusya’nın gaz şirketi Gazprom olarak çıkarsa ve sizin bugün içeri aldığınız adam arkasına Gazprom’un tam desteğini alırsa ve bu arada Türkiye bütün hatların kesiştiği enerji boğum noktalarından biri haline gelirse, Türkiye artık sadece sizin ülkeniz olmaktan çıkar. Bu yüzden bu yeni döneme mutlaka Türkiye tam demokrasi ve Ankara’da tek devletle girmek ve Ergenekon’un başını ezmek zorunda.



Bu haber 1,235 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,613 µs