O senaryo hala geçerli mi? | " /> O senaryo hala geçerli mi? | "/>

En Sıcak Konular

O senaryo hala geçerli mi?

18 Mayıs 2009 12:29 tsi
O senaryo hala geçerli mi? BBP lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu helikopter kazası geçirdiğinde iyibilgi ‘ürküten senaryo’ başlığıyla bir özel habere imza atmıştı. Korkarız yayınlanan bir kitap ve içindeki kimi özel bilgiler ‘ürküten senaryo’muzu ‘komplo

Tarihler 26 Mart’ı gösterdiğinde Türkiye haber merkezlerine düşen o acı haberle sarsıldı. Türk siyasetinin belki de en çok sevilen, en çok saygı gösterilen ismi BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve beraberindeki dört kişiyi taşıyan helikopter Yozgat yolu üzerinde Kahramanmaraş’ta düşmüştü…

Daha sonra bitmek bilmeyen o saatler başladı. Kötü hava koşulları nedeniyle Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikoptere ulaşılamıyordu. İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Başbakan Erdoğan olay yerine gitmiş, devletin tüm imkanları seferber edilmişti… Ancak nafile…

Daha sonra olanları biliyorsunuz. Türkiye çok önemli bir ismi kaybetti…

Ancak o günlerde önemli sorular da soruldu. Kazayla ilgili kimi şüpheler dile getirildi. Bu şüphelerden en dikkat çekeni şüphesiz iyibilgi’nin gün yüzüne çıkarttığıydı. İyibilgi kazanın hemen ertesi günü özel kaynaklarından derlediği bir haberi okurlarıyla paylaşmıştı. O özel şüphe şuydu: Erdoğan ve Yazıcıoğlu arasında kimsenin bilmediği bir dostluk vardı. Açıkçası Erdoğan Yazıcıoğlu’nu olumsuz bir gelişme olması halinde kendi yokluğunda sağ siyaseti toparlayacak bir emniyet sübabı olarak görüyordu. Bir çeşit B planı… Bu yüzden Yazıcıoğlu’nun o gün kaza geçirmesi (ve daha sonra yaşamını yitirmesi) bu iddia ortaya konduğunda farklı anlamlar kazanıyordu.

Kim ne derse desin… Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir kitap ikili arasındaki dostluğun nerede başladığı ve aslında ne kadar hayati ve güçlü olduğu ile ilgili önemli bir fikir veriyor. Muhsin Yazıcıoğlu’na yakınlığıyla bilinen gazeteci yazar Muhammet Kutlu tarafından hazırlanan “Yiğit Düşünce” adlı kitapta ikilinin dostluğunun nerde ve hangi olay ile başladığı konusunda ilginç bir anekdot içeriyor. Şimdi sözü Kutlu’ya bırakalım:

"Önce BBP kulislerinde duyduğum, ardından pek çok habercinin de bildiğini anladığım bu önemli bilgiyi merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile bazı görüşmelerimizde teyit etmeye çalıştım. Israrlı sorularım karşısında, Yazıcıoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın karşı karşıya olduğu büyük tuzağı haber alarak kendisini uyardığını anlattı. Ayrıca Yazıcıoğlu’nun yakın dava arkadaşları da defalarca bu konudan bahsettiler. Özetle, burada sizlere aktaracağım konu, tüm partililerce çok iyi bilinen bir gerçek..

Milli Görüş’ün Erbakan’dan sonraki lideri olacağı konuşulan, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’te partisinin düzenlediği bir mitingde okuduğu bir şiir nedeniyle Diyarbakır DGM tarafından yargılanıp, Nisan 1998’de 10 ay hapis ve 716 milyon TL para cezasına çarptırılmıştı. Karar Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından da onanırsa, Erdoğan’ın siyaset hayatı bitecekti.

Bazı üst düzey askeri ve sivil erk sahipleri, bu davanın yakın takipçisi durumunda olduklarından, Erdoğan’ın işi oldukça zor görünüyordu.

Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki çember gün geçtikçe daralıyordu. Çevresindeki bazı arkadaşları, dışarıdan birilerinin etkisiyle, siyasi hayatını bitirecek olan bir kararın çıkmasını önlemek için, yüksek mahkemeden bazı kişilerle bir araya gelip görüşmesini önerdiler. Görüşmek isterse, gerekli girişimleri yapabileceklerdi. Görüşmede, masaya her türlü olasılığın ve teklifin konulması yararlı olacaktı. Başka bir deyişle, istedikleri kararın çıkması için, denileni yapacaklarını hissettireceklerdi.

Erdoğan, çevresindekilerin bu yöndeki önerisini kabul etti ve görüşme zemininin ayarlanması için yetki verdi. Süratle işe koyulan arkadaşları, kısa süre sonra randevuyu kopardıkları müjdesini vereceklerdi. Yükseklerdeki bazı isimler, Ankara’da bir mekânda bir araya gelmeyi kabul etmişlerdi.

Ancak görüşmeden bir ya da iki gün önce, Erdoğan’ın telefonu çaldı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, hayati bir konuyla ilgili görüşmeleri gerektiğini bildiriyordu. Derhal Yazıcıoğlu’nun yanına gitti. Muhsin Yazıcıoğlu, “Yapacağınız görüşmeye sakın gitme. Bu konuyla ilgili bir daha da benzer bir girişimde bulunma. Görüşme yerinde size suçüstü yapılacağı bilgisi geldi. En iyisi git cezanı çek” dedi.

Yazıcıoğlu’nun sözleriyle büyük şaşkınlık yaşayan Recep Tayyip Erdoğan, “Allah senden razı olsun” diyerek dediği gibi yaptı.

Sonraki süreçte, Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 23 Eylül 1998 Çarşamba günü, İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır DGM tarafından verilen 10 ay hapis ve 716 milyon TL para cezasını onadığını açıkladı. Bu kararla birlikte Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatı, bir süreliğine de olsa sona erdi.

Erdoğan’ın yükseklerden bazı isimlerle görüşeceği mekânda, istihbarat birimleri ortak operasyon için düğmeye basmışlardı. Her türlü görüntüleme ve kayıt tertibatı yerleştirilmişti. Masaya herhangi bir şey konulması halinde de suçüstü yapacaklar, Erdoğan’ın siyasi hayatını sonsuza dek bitireceklerdi.

Bu operasyon, BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’na bir şekilde sızdırılmıştı. Arkadaşlarıyla yaptığı değerlendirme sonucunda, muhafazakâr kesime büyük zararı dokunacak olan bu operasyondan, Recep Tayyip Erdoğan’ı haberdar etmek gerektiğine karar vermişti.

Müthiş bir operasyon için her şartı hazırlayan güçler ise büyük hüsrana uğramışlardı. O çevrelerin BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’na çok içerlediklerini tahmin etmek zor olmasa gerek. İşte bazılarının “Yazıcıoğlu, yüzde birlik bir partinin lideriydi. Niye suikast yapsınlar” gibi son derece sığ görüşlerine sadece bu olay bile yeterli cevabı verir sanırım. Yazıcıoğlu, sonuçları olumlu ya da olumsuz olsun, tek bir müdahalesiyle Türkiye’nin gelecek on yılına etki etmişti”

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,439 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,055 µs