Başyazarın Cindoruk hesapları çökerken…

15 Mayıs 2009 11:53 tsi
Cindoruk DP’nin başına geçmeye aday oldu. Siyaset zor iştir. Eleştiriye açık ve tahammüllü olacaksınız. Cindoruk için “memleketi AKP’den kurtaracak adam” diyen bir “başyazar” var ki, vazgeçtik tahammülden, mevzuyu saptı

Hüsamettin Cindoruk’un “bu partiyi gençleştirmek lazım” deyip ardından DP’ye genel başkan adayı olduğunu açıklaması, birçok yönden eleştirel değerlendirmelere konu oldu.

Eleştiri ve değerlendirmelerin çerçevesini belirleyen iki temel gelişme vardı. Birincisi, DP Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun “Ergenekoncular partiyi ele geçirmek istiyorlar” şeklindeki değerlendirmesi idi.

Ve diğeri de siyasette 40 yılını geride bırakmış olan Hüsamettin Cindoruk’un bugüne kadar “Yassıada’da asılan Adnan Menderes’in avukatı” olarak tanınmasına rağmen, aslında Menderes’in avukatı olmadığının anlaşılması idi. Bu gerçeği ifşa eden de bizzat Menderes’in oğlu Aydın Menderes olmuştu. Menderes’in açıklamalarına uzun süre sessiz kalan Cindoruk, neden sonra bu açıklamayı doğrulamış ve “ben hiçbir zaman Menderes’in avukatıyım demedim ki” şeklinde konuşmuştu. (Zaten Aydın Menderes de Cindoruk’un adının bu şekilde yayılmasına bilerek sessiz kaldığını ve bundan “pişkince” yararlandığını söylemişti.)

Öte yandan 40 yılın ardından hala siyasette ısrar ediyorsanız, adınız etrafında bir tartışma yürütülmesi kadar doğal bir şey de olamaz. Bunu tahammülle karşılamak zorundasınız.

Cindoruk’un yeniden aktif siyasete soyunması, medyada genellikle eleştiri ve şaşkınlıkla karşılandı, Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi hariç. Ekşi Cindoruk için herhalde Cindoruk’un kendisini de şaşırtan övgü dolu bir yazı yazdı. (Bknz. İyibilgi/Gülsek mi ağlasak mı: Cindoruk geliyor) Söz konusu yazısında Ekşi, “AKP’den kurtulmak için” Cindoruk’tan medet ummak gibi garip karşılanan bir görüş ortaya attı.

Başyazar Ekşi, ortaya attığı bu görüşün rağbet görmemesine, DP’de başka genel başkan adayları ortaya çıkıp Cindoruk’un şansının hayli azalmasına bakarak, kızgınlığını Cindoruk eleştirisini yapanlardan çıkarmak istiyor.

Ekşi “Cindoruk tartışması” başlıklı yazısında Cindoruk’u eleştirenleri “son moda liberal/dinci/faşist demokrat” olarak adlandırdıktan sonra bakın neler diyor:

Ekşi’nin birinci “tespiti” şu: “Son günlerde Hüsamettin Cindoruk üzerinden yapılan polemiklerden anlıyoruz ki ömrü boyunca hiç CHP’li olmamış ama hiçbir zaman da Atatürk sevgisini inkâr etmemiş isimler bile rahatsızlık vermeye başladı.”

Cindoruk’un “Atatürk sevgisini” tartışma konusu eden kim? Ekşi en ucuz tartışma yöntemiyle kendi icadı bir “karşı görüş” yaratarak ona vurmayı tercih ediyor.

Cindoruk’un siyasal geçmişi tartışılırken 28 Şubat’ı savunması üzerinde çokça duruldu. Bu, doğru. Ekşi buna da isyan ediyor. Bu da Ekşi’den bir başka tespit, sıkı durun:

“İddialarına göre Hüsamettin Cindoruk bir ‘darbeci’ imiş. Malum 28 Şubat sürecinde askerden yana tavır koymuşmuş. Zaten bir tarihte yani 1955 yılında Hürriyet Partisi’ne girmişmiş. Bu da aslında Cindoruk’un ‘darbeci’, (DP’yi) ‘bölücü’ bir kişi olduğunun kanıtıymış. En kötüsü de Anayasa değişikliği söz konusu olunca Meclis Genel Kurulu’nun çalışmaya başlaması için en az 367 milletvekilinin genel kurul salonunda bulunmasını şart gören görüşü destekleyenlerdenmiş.

Uzatmadan söyleyelim: (…) Ne var bunda? Onları destekleyenlerinki hak da Cindoruk’unki suç mu?”

Laf kalabalığı içerisinde akılda kalan şu: Cindoruk 28 Şubat’ı savunuyormuş. Ne var bunda?

Bu sözlerin sahibi, Türkiye’nin çok satan etkili gazetelerinden birinde, Hürriyet’te, “Başyazar”. Ertuğrul Özkök ile Oktay Ekşi birbirlerinde ne buluyorlarsa buluyorlar, kimseyi ilgilendirmez, ama bir “başyazarın” ülke meselelerinde daha doğru, objektif tespit ve değerlendirmeler yapması ve ucuz yollara sapmadan yanlış yapmışsa yanlışını kabul etmesi gerekmez mi?

Hele ki daha çok siyaset yazan bir “başyazarın” DP gibi misyonunu tüketmiş görünen bir partinin başına geçmeye soyunan siyasette hayli eskimiş bir simayı canla-başla desteklerken biraz daha düşünceli ve temkinli olması gerekmez mi?

“Türkiye’yi AKP’den kurtaracak adam Cindoruk’tur” dediğiniz zaman bunun alaycı gülümsemelere neden olacağını bir “başyazar” nasıl öngöremez? İnsan şaşırıyor…

Sonra da kalkıp Cindoruk’u eleştirenlere “Cindoruk Atatürk’ü seviyor, o yüzden eleştiriyorsunuz” diyeceksiniz, konuyu bağlamından saptırıp.

Belki de biz “başyazar” olmadığımız için anlayamıyoruz sayın Ekşi’yi?

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 1,374 defa okundu.