Koruculuk bu hale nasıl geldi? | " /> Koruculuk bu hale nasıl geldi? | "/>

En Sıcak Konular

Koruculuk bu hale nasıl geldi?

13 Mayıs 2009 17:33 tsi
Koruculuk bu hale nasıl geldi? '1984’ten sonra pek ustaca olmayan bir yaklaşımla, nasıl teröre karşı önlemler hemen her kesitte alınamadıysa, korucularda da alınamadı.'

Mehmet Ali Kışlalı / Radikal

Hedef köy korucusu

Köy korucusu adını ilk defa, Güneydoğu’da bir yüzbaşı PKK teröründe şehit olduğunda, Devlet Başkanı Kenan Evren ile bir gazeteci grubuyla bölgede dolaştırılırken duymuştum. Evren söz konusu kurumun köy yasasında yeri bulunduğundan, sistemin geliştirilmesinin yararlı olduğundan söz etmişti. Sonra kadro genişledi. Bir ara köy korucularının sayısı 80 bini geçti. Bölgede, jandarma koruması altında olmayan köylerde silah kullanabilecek gönüllülerden, basit eğitimle toparlananlar aylığa da bağlanarak düzenlendiler. Köylerinde ailelerinin güvenliğini sağlamaya çalıştılar. PKK’yı görece kontrol altına aldılar. İşlevleri halen sürüyor. Ama göreve başladıklarından beri PKK’nın bir numaralı hedefi oldular. PKK’yı destekleyenler de, çeşitli gerekçelerle koruculara karşı çıkıp kurumun dağıtılmasını önerdiler.

Koruculara karşı olanlar görünüşteki disiplinsizlik ve çıkar kaynaklı suçları vurguluyorlardı. Ama asıl muhalefet PKK destekçilerinden geliyordu.

Bu durum hep devam etti. PKK’ya karşı ne kadar etkili oldukları, en kolay örgütün bir numaralı hedefi olmalarından anlaşılıyordu. Bu da Türkiye’deki terörün geniş Kürt etnik desteğine sahip olmadığının açık göstergesi olarak kabulü sağlıyor; korucuların mevcudiyetine siyasi ve moral boyut katıyordu... PKK militan sayısı 5-6 bini geçmedi.

Ama onlara karşı savaşan Kürt kökenli korucuların sayısının 80 bini bulduğu biliniyordu.

Olayların başlangıcında alelacele toparlanan, kadroya-aylığa bağlananlar silahlandırıldı. Ama gerektiği gibi eğitim görmediler. Disipline edilmediler.

1984’ten sonra pek ustaca olmayan bir yaklaşımla, nasıl teröre karşı önlemler hemen her kesitte alınamadıysa, korucularda da alınamadı.

Ama eleştirilen yanları ne kadar olduysa da, yararlı yanları çok daha fazlaydı. Etkiliydiler. PKK militanları artık ellerini kollarını sallayarak her köye girip köylülerden istediklerini toplayıp alıp gidemiyorlardı. Hem de bölgeyi çok iyi tanıdıklarından, orada operasyon yapan güvenlik birimlerine destek veriyor, en azından kılavuzluk yapıyorlardı.

Ayrıca devletin sağladığı mali kaynak da hiç kuşkusuz yaşamlarını kolaylaştırıyordu.

Yukarıda da işaret ettiğim gibi; korucuların hatalı davranışları ve hatta işledikleri çeşitli kademe suçları hep gündeme geldi. Bu bilinmeyen bir konu değil. Ama bölgedeki binlerce köyün PKK karşısında savunmasız kalmasını engellediler.

Daha iyi görev yapabilirlerdi. Eğer yapmadılarsa bunda devletin kendilerine daha iyi disiplin ve eğitim sağlamaması sebep oldu.

PKK yıllarca bölgede astığı astık, kestik kestik uygulama sürdürdü. Güvenlik güçlerinin gerektiği gibi etkili olamadığını yıllarca seyrettik. Uzun süre birlikler, ancak gün ağardığında kışlalarından çıkabiliyorlardı. PKK, geceleri köyleri istediği gibi haraca kesip karakolları bile basıyordu. Baskına uğrayan karakollara ancak gün ağardığında, gece uçuş yetenekleri olmayan helikopter desteği verilebiliyordu.

O dönemlerde korucular yaşamsal önemde görev yapıyorlardı.

Şimdi bir köyde korkunç bir soykırım boyutlu cinayet işlenmiş olması ve korucu silahlarının işe karıştığı söylentisi gene onları hedef olarak gündeme getirdi.

Öncelikle konu hakkında bilgileri olmayanların safiyane gerekçelerini dinledik. Sonra da PKK’nın amaçlarını paylaşanların, eskiden beri bildiğimiz taktikleri yeniden aynı ayrıntılarla gündeme getirilmeye başlandı.

Devletin iki kurumu; Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü işin içyüzünü biliyor. Onun için siyasi iktidarın oyuna gelmeyeceği muhakkak. Eğer iyi niyetliyseniz bu şimdi 60-70 bin kişilik mahalli grubun daha iyi eğitilmesi, disipline edilmesi ve daha etkili olması için önlemler önerilmesi gerek. Nitekim konuyla ilgili yaklaşım ve alınan kararlar devletin doğru değerlendirme yaptığını gösteriyor.

Korucuların teröre karşı mücadelede ne kadar önemli oldukları bilindiğinden, İçişleri Bakanlığı’nca 2008 yılında yeni 10 bin kişilik korucu kadrosu verildiği açıklanıyor. Genelde üçte birinin çeşitli suçlara karıştığının öne sürülmesi ancak sistemin devamıyla birlikte yeni disiplin önlemleri gerektirğini gösteriyor.



Bu haber 418 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,550 µs