12 Mayıs 2009 15:03 tsi
Gizli ittifakın üyeleri ve amaçları ne?

iyibilgi Ankara

Kimi NATO ülkeleri ile ABD arasında zaman zaman sorunlar yaşandığı bir vaka. Ancak neticede NATO bir ABD kurumu sayılacak kadar ‘atlantik ötesi’!

Haliyle NATO içinde Washington yönetimine ve Obama’ya yönelik ‘gizli bir ittifak’ olması zor görünebilir. Ancak mesele bir başka açıdan okunduğunda çok şaşırtıcı da olmayabilir bu iddia.

‘İddia’ demişken sahibini söylemek de gerekiyor. Bu yüklü iddianın sahibi Rusya’nın daimi NATO temsilcisi Dmitriy Rogozin. Tabii işin içine Rusya girdiğinde NATO’ya yönelik menfi söylemlerin doğruluğu da hemen şüpheli görülebilir.

Ama ne olduğuna bir bakalım. Büyükelçi Rogozin’in iddiası, NATO içinde ABD Devlet Başkanı Barack Obama’ya karşı bir ittifakın kurulmuş olabileceği.

Burada dikkak çeken ABD’ye karşı değil, sanki ‘bizzat’ Obama’ya karşı gizli ittifakın olması! NATO’da gizli kapaktlı işlerin olması yeni sayılmaz ama bu ittifak ne menem birşeydir ve elbette kim bunlar diye sorulmalı.

Rogozin tek tek isim vermiyor. Ama bir ‘grup’tan bahsediyor: ‘NATO içerisinde bir grubun Obama’ya karşı bir ittifak içerisinde’!

Dediğimiz gibi hangi ülkeler belli değil. Ama Obama’ya karşı olmak üzerinden gidilirse ittifakın amacı çözülebilir. Buradan de belki şüphelilere ulaşılabilir.

Ama bir başka ipucu Rogozin’in kimliğinden de çıkabilir! Rogozin’i bu göreve atayan Vladimir Putin. Rogozin aşırı milliyetçi bir kişilik. 'NATO düşmanlığı' ile tanınıyor.

'Yabancı düşmanlığı' ile suçlandığı da çok oluyor. Brüksel’e atandığında Rusya-NATO ilişkilerinin sertleşeceği düşünüldü hemen. Ama pek öyle olmadı!

NATO, Rogozin'in atanması ile ilgili karara olumlu baktığı ortaya çıktı! NATO sözcüsü James Appathurai birliğin Rogozin'le çalışmaya hazır olduğunu açıkladı.
mıştı.

Oysa Rogozin gibi bir diplomatin; uluslararası terörizm, Kosova sorunu, ABD'nin Doğu Avrupa'ya kurmayı planladığı füze savunma sistemleri, uluslararası güvenlik anlaşmalarının yenilenmesi ve Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması'nın askıya alınması gibi Rusya ile Batı'nın gerilim yaşadığı konuların gündemde olduğu bir zamanda atanması dikkat çekici.

Rogozin aynı zamanda gelişmeleri öngören bir yapıya da sahip. Örneğin NATO Genel Sekreterliği için Rasmussen’in adaylığının Türkiye üzerinden tartışıldığı günlerde, “Türkiye Rasmussen’in adaylığını bloke etmeyecek” demişti.

Yani ister geleceği görme feraseti sayın ister iyi istihbarat, Rogozin’in iddiaları içinde doğru çıkanlar var!

Ama NATO’ya bakışı konusunda söylenenler doğru. Gerçekten NATO karşıtı. Tek örnekle geçelim: “NATO batı demokrasilerinin zincirli köpeğidir. Havlar fakat ısırmaz.”

Gelelim sadede. Bu gizli ittifakın üyeleri kimler olabilir? ABD, eski Başkan Bush yönetiminin tersine NATO’yu daha etkin hale getirmeye çalışıyor. Tabii bu bir Obama bakışı.

NATO’nun aktif hale gelmesi, aslında hangi görevlerde kullanılacağına ilişkin bir zemini sorgulamak demek. Ve o görevlere hangi ülkeler karşı çıkıyor veya memnuniyet duymuyorsa, gizli ittifak iddiasının tarafı olabilirler!

Tekrar Rogozin’e dönelim: “NATO 26 (sonra 28 oldu) farklı ülkeden oluşuyor. Eski Avrupa ülkeleri ve ABD örgütte etkili. İttifak içinde ülkeler birbirinden çok farklı siyasi yaklaşımlara sahip olabiliyor. Üye ülkelerden sosyal demokrat partiler tarafından yönetilenler var. Muhafazakar ya da demokrat iktidarlar var."

Bu yaklaşıma göre NATO içindeki farklılıklar 1) NATO üzerinde etkisi bulunanlar, yani ABD ve bazı Avrupa ülkeleri. 2) Siyesi tercihleri farklı olan ülkeler. Yani kimi muhafazakar ülkeler ve sosyal demokratlar.

Birinci maddede tarif edilen ülkeler belli. Rogozin’in bahsettiği 26 ülke şunlar: Almanya, ABD, Belçika, İngiltere, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Fransa, Hollanda, İspanya, İzlanda, İtalya, Kanada, Letonya, Litvanya, Luksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Yunanistan.

ABD’yi bir tarafa ayırıp politik gücünü NATO üzerinde hissettiren ülkeler bu listeden ayrıldığında geriye kalanlar ise: Almanya, Belçika (Brüksel nedeniye), Danimarka (Rasmussen nedeniyle) İngiltere, Fransa, Türkiye.

Brüksel ve Danimarka çıkarıldığında ise geriye sadece Almanya, İngiltere, Fransa ve Türkiye kalıyor. Türkiye'nin ABD ile ilişkileri ortada olduğundan zaten söz konusu değil. Zaten Ankara'nın bu türden pozisyonlaşmalara prensip olarak iyi bakmadığı biliniyor. Geriye üç ülke ortaya çıkıyor.

Elbette diğer ülkeler de bu listeye dahil edilebilir belki ama eğer Rogozin’in iddiası doğru ise bunlar ancak gizli ittifakın büyükleri destekleyen parçaları olabilir.

Burada İngiltere’nın şaşırtıcı gelmemesi lazım. Londra her zaman İngiltere’nin yanında görülebilir ama görüntü sıklıkla aldatıcıdır. NATO’nun Obama döneminde görev yapması beklenen alanlar düşünüldüğünde, (son örnek Gürcistan ve periferisi) iki ülkenin karşıt cephelere düşmesi hiç sürpriz sayılmaz.

Berlin ve Paris’in ABD politikaları ile ilgili tutumları ise şu anda bile bariz şekilde muhalefet içeriyor.

Yani… Rogozin, bir Rus klasiği sayılabilecek “böl ve yönet” girişiminde bulunmuyorsa, yani gizli ittifak iddiası doğru ise, bahsedilen “grup” içinde bu ülkelerin olması sürpriz sayılabilir mi?

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,198 defa okundu.