susturma zamanı | " /> susturma zamanı | "/>

En Sıcak Konular

Silahları karşılıklı susturma zamanı

12 Mayıs 2009 14:56 tsi
Silahları karşılıklı susturma zamanı 'Bu coğrafyada yaşayan tüm halklar adına buna dur demenin zamanı geldi, geçiyor.' Hüsnü Mahalli neye karşı dur diyor?

Hüsnü Mahalli / Akşam

'İyi gelişmeler olabilir'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Prag dönüşünde ''İster terör, ister Güneydoğu, ister Kürt meselesi deyin, bu, Türkiye'nin en önemli meselesidir. Mutlaka halledilmesi lazımdır'' demiş.
Başbakan Erdoğan da İsmet Berkan ile sohbetinde olası bazı açılımların sinyalini vermiş.
Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamandan  iki gün önce Ankara'da DTP lideri Ahmet Türk ile görüşmüştü.
Meslektaşımız Hasan Cemal ise Kuzey Irak'a giderek PKK yöneticisi Murat Karayılan ile görüştü. Karayılan 'Hükümet Kürt sorununu çözmek istiyorsa öncelikle Öcalan, bu olmazsa benimle, o da olmazsa DTP ile oturup konuşmalı'' diyordu.

Aynı Karayılan çözümün koşullarını şöyle sıralıyordu:
1- Ön koşulsuz af
2- Anayasal eşitlik
3- Demokratik ve kültürel haklar
4- Demokratik özerklik

Bağımsız bir devlet ya da federalizmden vazgeçtiklerini  belirten Karayılan, Öcalan'ın genel af kapsamı içinde olup olmayacağına değinmemiş ya da Hasan Cemal bu konuyu atlamış olabilir.
Ama ben 25 Nisan'daki yazımda da belirttiğim gibi PKK'lıların Öcalan'ı İmralı'dan hemen ya da kısa bir süre içinde çıkarmayacak hiçbir formüle evet demeyeceğini düşünüyorum.
Nitekim Hasan Cemal'in söyleşisinden bir gün önce 'Biz şimdi hem askeri hem de siyasi olarak her zamandan çok daha güçlüyüz' diyerek El-Cezire televizyonuna, ondan da bir hafta önce BBC'ye ve öncesinde de Londra'dan Arapça yayın yapan El-Hayat gazetesine konuşan Karayılan, benim bu tespitimi doğrular yönde vurgular yapıyordu.
Tüm bunlar gelişirken Genelkurmay eski Başkanı Büyükanıt, 32. Gün programında  ''Kuzey Irak'taki PKK kamplarının karadan girerek ortadan kaldırılmasının imkansız olduğunu'' söyledikten sonra ABD'nin PKK'nın İran kolu PEJAK ile temas halinde olduğunu söylüyordu.
Bu arada Ankara- Washington-Bağdat-Erbil dörtgeninde PKK'ya yönelik olası planlar üzerinde görüşmeler devam ederken, PKK sempatizanları geçmişten farklı olarak Öcalan'a yapılan bir ameliyatı ve DTP'yi hedef alan tutuklamaları bahane ederek sokağa dökülmemişti.
Anlaşılan PKK ve DTP bir yumşama sürecinin içine girmiş bulunuyor. Bu yumşamanın belki de en önemli nedeni Sayın Cumhurbaşkanı'nın Ahmet Türk'ü muhatap alması ve Başbakan Erdoğan'ın yine Sayın Türk ile görüşme olasılığı.

ABD Başkanı Obama'nın ta Washington'dan gelip görüştüğü Ahmet Türk doğal olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a Kürt sorununun çözümü ile ilgili görüşlerini iletmiştir. Bu görüşlere sıcak yaklaştığı anlaşılan Sayın Cumhurbaşkanı başta belirtilen umutlarını dile getirmiştir.
PKK da bundan mutlu olmalıdır. Çünkü Karayılan ''Türkiye; Öcalan, ben ya da DTP ile görüşmelidir' demişti. Devletin Öcalan ile görüşüp görüşmediğini bilmiyoruz ama Sayın Cumhurbaşkanı ve belki de Başbakan'ın, Karayılan ile görüşen Hasan Cemal'i dinleyecekleri beklenmektedir.

Bu arada Ankara, Irak Cumhurbaşkanı ve KYB lideri Talabani ile Irak Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı ve KDP lideri Barzani ile diyaloğunu sürdüyor. Barzani ve Talabani ise silah bırakmaları ve Türkiye'ye dönmeleri için PKK'lılar üzerinde baskılarını sürdürüyor.

Belki de bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı ''İyi gelişmeler olması lazım ve olabilir. Bir fırsat var, fırsatın kaçmaması lazım'' diyor.

Sayın Cumhurbaşkanı bunu yalnız Türkiye'deki kurumlara değil aynı zamanda PKK'lılara da
söylüyor.

Farklı nedenlerden dolayı bir zamanlar karşı karşıya olduğu komşularıyla şimdi 'sıfır problem' noktasını sağlayarak bunun çok ötesinde dostluk ilişkileri geliştiren ve tarihsel düşmanlıkların beslediği Ermenistan ile diyalog kapısını aralayan Türkiye doğal olarak kendi insanlarını ilgilendiren sorunu da çözecek akıl ve vicdana sahip olduğunu herkese kanıtlayacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi ''Bu sorun birçok risk içermektedir ve kontrolsuz bir şekilde gelişebilir ve her an başkaları  kontrol edebilir.'
Bence bu cümle her şeyi net açıklıyor.
Birçok bölgesel ve uluslararası devlet ve güç bu sorunla yakından ilgileniyor hem da 100 yılı aşkın bir süredir.
Ama bu coğrafyada yaşayan tüm halklar adına buna dur demenin zamanı geldi, geçiyor.
Türkiye sınırları içinde sorunu çözebilecek Gül-Erdoğan ikilisi ve doğal olarak Türkiye devleti ve insanları bu sorunun başta Kuzey Irak olmak üzere tüm coğrafyadaki süreçlerine de olumlu katkı sağlayabilirler.
Bunun için de bir şeylerin yapılması gerektiğine inanıyorum.
İşe silahların susturlması ile başlanabilir.
Hazirana kadar tek taraflı ateşkes ilan eden PKK bu kararını ön koşulsuz olarak yıl sonuna kadar uzatmalı ve hiçbir şekilde silahlı bir eylemde bulunmamalıdır.
Buna karşın da TSK tüm klasik söylemleri bir yana bırakarak  Güneydoğu'da ve Kuzey Irak'a yönelik tüm operasyonlarını durdurabilir.
Karşılıklı güvenin oluşmasına mutlak katkı sağlayacak bu adımın olumlu gelişmesi durumunda gündeme af konusu gelebilir.
Ama her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi devlet kurumları ve doğal olarak Türk ve PKK'ye karşı olan Kürt komuoyu yukarda özetlediğim PKK taleplerinden hangilerinin kabul edilip edilmeyeceğini belirlemeli ve bunu şeffaf bir şekilde deklare etmelidir.
Yoksa Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi o 'başkaları' yine araya girer ve her zaman olduğu işleri karıştırır.
Nasıl olsa aramızda karıştırılmaya hazır, buna meraklı ve bundan haz alan çok insan var.



Bu haber 456 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,070 µs