stratejiler çarpışıyor? | " /> iyibilgi analiz" /> stratejiler çarpışıyor? | "/> iyibilgi analiz"/>

En Sıcak Konular

Hangi stratejiler çarpışıyor?

12 Mayıs 2009 13:45 tsi
Hangi stratejiler çarpışıyor? Kürt sorunundaki son gelişmelere bakınca farklı bir nokta beliriyor: Çarpışan stratejiler içerik değiştirdi. Hangi yönde mi? iyibilgi analiz

Hasan Cemal’in Kandil’e gidip PKK’nın 1 numarası Karayılan’la görüşmesindeki “gazetecilik başarısının” sadece gazetecilik kaynaklı olmadığı, Türkiye siyasi yapısını bilenler için zor bir yorum değil. Fakat Cemal’in başarısı böyle bir performansı gösterebilecek, hedeflenenleri destekleyici profili olan en uygun kalemlerden birisi olmasıdır.

Peşi sıra İsmet Berkan’ın Erdoğan’la görüşmesinden ‘izlenimleri’ni aktarmasının ardından Kürt sorununda yumuşama ve çözüm adımlarının geleceği yönünde bir atmosfer oluştu. Berkan, ismi değiştirilen yerlerin isimlerinin iadesi ile beraber DTP ile diyalog sürecine dair sinyaller aldığını belirtti. (Yer isimlerinin iadesi, toprak, kimlik ve devlet ilişkisi noktasından bakıldığında çok önemli bir yer tutuyor.)

Ayrıca, Bingöl’de çözüm ihtimalini baltalamak için gerçekleştirildiğini Ergenekon soruşturmasıyla beraber öğrendiğimiz 1993’teki 33 askerin katledilmesi olayını akıllara getiren Mardin’deki katliamın (Doç. Dr. Mazhar Bağlı’nın da Taraf gazetesine dün söylediğinden hareket edersek) İçişleri Bakanı Beşir Atalay “sayesinde” (?) PKK’nın üzerine yıkılmaması da içinde olduğumuz süreç açısından önemli...

Önemli, çünkü töre saikiyle gerçekleştiği iddiaları havada kalan bu katliam PKK üzerine yıkılsaydı; Hasan Cemal’in görüşmesi, böylece iletişim kanalı kurulması süreci ve oradaki atmosferin aktarılması, ateşkes süreci, muhtemel adımlar bertaraf olacaktı...

***

Ciddi devlet teorisi çalışmaları devletin her ne kadar otoriter bir yapı da olsa, dışarıdan göründüğü gibi homojen olmadığını, devlet-içi farklılaşma-çatışma ve tartışmaların keskin olduklarını ortaya koyuyorlar.

Buradan bakınca, çözüme yönelik adımlarla beraber çözümsüzlük kokan çabaların ortaya çıkması anlaşılabilir oluyor.

Fakat bu yeterli bir açıklama değil... Çünkü bu çatışmaları yöneten bir “üst akıl” da var...

Daha iyi anlaşılması için şu ikinci diğer hususu göz önüne almak gerekir:

(Belki de) Devletin bu iç-heterojenliğinin, çatışmalarının bir “uzlaşısı” olarak “üst akıl” ile devletler her ihtimale yatırım yaparlar. Yani borsa oyuncularının yatırım portföyü dağılımı gibi...

Bu noktadan bakılınca, “terörle mücadele” endeksli Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nın açılması daha rahat anlaşılabilir, çünkü normal şartlarda sorunu çözmek isteyen bir devletten bu tür bir çıkış olmaması gerekirdi.

Dolayısıyla anlaşılıyor ki, içerde baskın olan “ya çözülmezse?” ihtimalidir ve yatırım ağırlığı bu noktaya verilmiş...

“Devlet aklı” açısından bakılırsa bu normal... Normal çünkü bir devletin kritik kararlarda önünü görmesi, rasyonel davranması ve “kefallik” yapmaması gerekir...

Fakat Kürt sorununun özgül noktaları ve “toplumsal akıl” açısından bakılırsa “devlet aklını” aşmak gerekiyor...

Çünkü sorunun çözümü devlet aklına içkin olan “otoriter kuruntulardan” sıyrılmakla ve “toplumsal aklın” galebe çalmasıyla sıkı sıkıya bağlantılı...

Devlet aklı açısından bakmaya devam edersek, bu “portföy dağılımı”, yani her ihtimale yatırım yapma hali, “alan genişletme” stratejisi üzerine oturuyor.

Daha açık ifadeyle, çözüme dair olarak algılanan adımlar, çözüm olmasa da “çatışmada” cephe genişleten etkilere sahiptirler.

Bu süreçten cepheler mi genişleyecek, yoksa bu stratejiler tersine çevrilip çözüm alanı mı genişleyecek? Bu, toplumsal aklın, devlet aklına galebe çalmasına bağlı; çünkü barış toplumsal dinamiklerle mümkündür...

Eskiden farklı olan galiba bu sefer, “kesinliklere” değil, “ihtimallere” dayalı stratejilerin çarpışıyor olmasıdır. Çünkü artık kesinlikler değil, belirsizlikler dünyasındayız, ne de olsa...

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,042 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,694 µs